DOSTLUKLAR VE GÖZYAŞLARI

53 5 0
                                    

Size kardeşim diyen ve hayvan gibi sarılan dostlarınız varsa dünyayı onlarla soyutlaştırın.

Bu gün güzel olucak sözü yalan olmuştu. Ama o sesi duymuştum ya en azından hıçkırıklarım kesilmişti.

Ders zilinin çalmasına rağmen anlam veremediğim duygu karmaşıklığımla bankta oturuyordum. Ve birde YAĞMUR! Gözyaşlarımın dinmesini sabırla bekleyip ne olduğunu öğrenmek için can attığını görmemek mümükün değildi. Ne için ağladığımı bile farkında değildim. O sürtük kızın Umut'u öpmesine mi? Deniz gözlünün beni hayatında ilk kez görmüş gibi konuşup aşağılamasına mı? Yankı ve Yiğit'in kavgaya karışıtığına mı? İnanın bilmiyordum. Kalbimin sesini dinleyemiyordum. Üzgünüm ama kalbim o sıra kırılmakla meşguldü. Ve şimdi parçaları öyle batıyorduki. Konuşmak istiyordum ama kırık parçalar her dudaklarımı araladığımda batıyordu. İzin vermiyorlardı konuşmama. Yağmur misali akan damlalarımı durdurup kızarık gözlerle Yağmur'a baktım. Boynuna sıkıca sarılıp güç almaya çalıştım. "Ah be Toprak! İlk günden-" sözünü tamamlamasına izin vermeden daha doğrusu veremeden karşıdan gelen Yankı'ya baktım.

Yağmur'un boynundan usulca sıyrılıp ayağa kalktım. O da bakışlarımı sabitlediğim yere dikti gözlerini. İki metre ayırdığım ağzımı "kız kapat şu ağzını. Tamam yakışıklıyım falan da bakma öyle. Utanıyorum lütfen." diye bi ses sayesinde kapattım. Dudağının yanı ve kaşı patlamşıtı. Gözünün altında hafif bir morluk görünüyordu.  Buna rağmen alaycı konuşmasına sinirlenerek "NE DİYOSUN YANKI YA! ŞU HALİNE BAK" zor bela dindirdiğim yaşlarım birer birer boşalırken onların gözlerini büyütecek kadar bağırdığımı düşünmemiştim. "Şşş! Tamam otur hadi şuraya." Yağmur beni tekrar banka oturttuğunda bi yanıma o, diğer yanıma da Yankı oturdu. Benim ağlama seslerime karşın, bu durumdan sıkılmış olan Yağmur "biri bana burda ne olduğunu Torak'ın neden saatlerdir ağladığını ve senin yüzünün neden bu halde olduğunu anlatabilir mi?" dedi Yankı'nın yüzünü işaret ederek. Sabrının taştığını anladığımda "tamam Yağmur anlatıcam ama ilk önce.." bakışlarımı Yankı'ya çevirerek "Yiğit nerde?" diye bi soru yönelttim. Yankı başını kaldırmadan "sınıfta. Gelmek istedi ama sınıfa çıksa daha iyi olurdu." daha da sakinleştiğimi hissederek ses tonumu indirdim "o nasıl peki?" "sence?" bu soru cevabını biliğin soruları sorma anlamına geliyordu.

Başımı Yağmur'a çevirdiğimde anlamayan bakışlarla bana baktığını görünce "dün sahile indim. Biliyorsun önemli bi şey düşünmem gerekirse soluğu sahilde alırım." bir an durdum ve Yankı'yla, Yağmur'u tanışıtırmadığımı farkettim. "Yaa! Ben sizi tanıştırmayı unuttum. Yankı bu- " sözümün kesilmesinden nefret ediyorum. "Toprak'cım biz Yankı'yla tanışıyoruz zaten." işte bunu beklemiyordum. Yankı'nın  muzipçe sırıtmasına aldırmadan "nasıl?" dedim. İkisi aynı anda "spordan" dedi. "Neyse sen devam et. Anlatırım sonra." Yağmur'un bu sözüne gözlerimi devirip devam ettim. "Neyse işte sahilde liseyi falan düşünürek yürürken dalmışım. Birden birisiyle çarpıştım ve yere düştüm. Ama Yağmur gözleri çok güzeldi. İçinde kaybolurken beni kaldırıp bankın birine oturttu ve özür dilemeye başladı. İyi misin falan derken ben sanırım ondan hoşlanmaya başlamıştım." son sözüme Yağmur "yuh be kızım daha yeni görmüşsün." "Yağmur yaa! İlk görüşte aşka inanan sen değil miydin hem?" sessiz kalınca devam ettim. "Neyse işte. Hastaneye falan gidelim deyince gerek yok dedim. Bu seferde gideceğin yere kadar bırakıyım dediğinde gerçekten iyi olduğumu söyleyip yanından ayrıldım. Baya bi ilerledikten sonra telefonumu düşürdüğümü anladım ve tam geri dönecekken tekrar biriyle çarpışmam ve yere düşmem bir oldu. Kim olsa beğenirsin?" gözlerini hayvan gibi açmış olan yağmur'a bakarken, Yankı'nın da dikkatini çekebilmeyi başarmıştım. Cevap gelmeyince "az önce çarpıştığım Bay deve." kıkırdama seslerinden sonra derin bi nefes alıp devam ettim. "Telefonumu bulmuş onu getirmiş. İki üç konuşmadan sonra adının Umut olduğunu öğrendim ve hızla uzaklaştım ordan." nefesimi verdiğimde Yağmur "aşk olsun be kızım. Bunu aradığımda niye söylemiyosun. Yok- yoksa sen telefonda o yüzden mi ağlıyodun aşkından falan mı?" Yankı'yla aynı anda Yağmur'a mal mısın? Bakışı attıktan sonra "asıl sana aşk olsun Yağmur. Dostumuzla seni özledim diye konuşup ağlarken sevdiğim kişi için gözyaşı dökecek kadar düşmedim bi kere. Ayrıca gelip geçici bir şeydir. Sonuçta bir daha görmem diye anlatmak istemedim. Nerden bilebilirdim ki bi sevgilisi olduğunu ve aynı okulda okuduğumuzu?" son cümlesi söylerken gözüm ister istemez Yankı'ya kaydı. Yumruğunu sıkıyordu. Lanet olası çenemi bir kez daha durduramamanın çaresizliğini yaşarken Yağmur "iyi de bu olayla ne alaka?" diye bi soru yöneltti. "İşte az önce Yankı'nın kavga ettiği kişi Umuttu." Ağzını 2 metre ayırmış olan Yağmur'a "canım arkadaşım şu ağzını kapar mısın? midene kadar gördüm yemin ederim." Evet farkındaydım. Az önce hüngür hüngür ağlarken şimdi.. Zoraki gülüşler içimi daha çok acıtıyordu. Yankı yaptığım espriye katıla katıla gülerken Yağmur ters ters bakıyordu. Daha fazla onları bekletmeden "O gelmeden önce Yankı'ya olup biteni kısaca özet çekmiştim. Yani dün yaşadıklarımı. Gidip konuşmalısın deyip beni itekleyince de karşıma çıktı birden. Sonra beni tanımıyormuş gibi konuştu aşağıladı kısaca. İşte.." bu kadarına dilim dönmüyordu. Pınar'n Umut'u öptüğünü, Yankı'nın yanında söyleyemezdim. Görmüş müydü? Onu bile bilmezken işi batıramazdım. Sessizliği Yankı bozdu. "Gördüm Toprak. Senin ağladığını, öptüğünü her şeyi. Anlatabilirsin çekinme." bunları söylerken acı çektiği ortadaydı. Gözlerimle emin misin? Diye bakış atınca anlamış olacak ki başını salladı ve lafa girdim. "O sırada Pınar diye bizim sınıfta olan kız ve  de... 'Yankı'nın hoşlandığı kız' geldi ve Umut'u öptü. Bildiğin gözüme baka baka öptü ya!" son cümlede sesim titremiş ve lanet olası yaşlara hakim olamamıştım. Yağmur öptü diye beni tekrar ettiğinde yanlış duymadığını anlamak için gözlerime baktı. İstemsizce başımı salladım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 01, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SONBAHARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin