(7)

182 26 13
                                    

Harry

"Hadi ama Harold mızıkçılık etme işte!"Okul servisi evimin önünde durduğunda Gibson'a dil çıkarıp gülümsedim ve ona el sallamaya devam ederken servisten indim,kapının önüne geldiğimde garajın önünde gördüğüm yabancı bir arabayla kaşlarımı çattım,annemin ya da babamın böyle bir arabası yoktu,tek bir ihtimal vardı;sanırım ikisinden biri yeni araba almıştı.

Parmak uçlarımda yükselip zile bastım,uzun bir süre geçmesine rağmen kapı açılmayınca bir kere daha parmak uçlarıma yükselip yeniden şansımı denedim.Babam evde olmasa bile annem genelde bu saatlerde işten dönmüş olurdu ve beni karşılardı.

Daha fazla kapının önünde dikilmekten vazgeçip paspasın altındaki yedek anahtarı hatırlayıp eğildim ve elime aldım,kapıyı açıp içeri girdiğimde anahtarla çantamı rastgele bir yere fırlattım ve mutfağa koşturup buzdolabını açıp kıpkırmızı bir elma aldım elime.Bahçeye açılan kapının kilitli olduğunu fark ettiğimde Elio'nun dışarıda olabileceği aklıma geldi.

Hemen gidip kapıyı açtım ve kuyruğunu sallaya sallaya etrafta dolaşan tüy yumağına karşı gülümsedim."Hey Elio,buraya gel oğlum!"Elmadan bir ısırık aldıktan sonra onun önünde eğildim."Benim oğlum dışarı da mı kalmış,çok garip,misafir gelmediği sürece bahçe kapısını kilitlemezler halbu ki"Bahçe kapısı kilitli olduğuna göre sanırım evde biri ya da birileri vardı gerçekten.

İyi ama bana neden kapıyı açan olmamıştı?

Aklıma gelen fikirle askılığa ilerledim,babamın ceketi ve tanımadığım başka bir ceket daha asılıydı ama annemin montu ya da çantası yoktu."Baba!"diye seslendim yukarıya doğru,merdivenlere yönelmeden önce korkuyla Elio'ya bir bakış attım ve o işaretimi anlamış gibi beni takip ederken yavaş yavaş ve teker teker merdivenleri çıkmaya başladım.

Yatak odasından tam olarak çıkaramadığım bir ses duyduğumda korkum giderek artmaya başladı.Elimi kapı koluna götürürken kalbim gümbür gümbür yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.Biraz düşündükten sonra kapı kolunu aşağıya çekerek kapıyı araladım ve içeri girmemle elimdeki elma kayıp yere düştü.Babam adını bilmediğim karşımda çırılçıplak duran adamın işaretiyle bana döndü ve büyük bir çığlık attı."Tanrı aşkına Harold,senin okulda olman gerekiyordu!"

Donmuş bakışlarımla çıplak adamın hareketlerini izlerken adam üstüne babamın gömleğini geçirdi ve banyodan içeri girdi.Bir başka adamın annemle babamın yatağında ne işi vardı?Babam gelip yumuşakça yanağıma dokunduğunda zorlukla konuşabildim."B-bugün sınavdan sonra bizi erken bıraktılar baba"

Banyodan gelen su sesleriyle dikkatim dağılırken babam canımı yakacak şekilde sarstı beni ve bağırdı.

"Bu gördüklerinden annene bahsetmek yok Harold!"

*

"Hayır,Zayn'le uğraşan çocuğu tanımıyordum"Harry bariz bir şekilde geçiştirir gibi cevap verince ona kendi içimden kızmadan edemedim."Harry bak bu konu öyle geçiştirilecek bir şey değil,Zayn benim için bu dünyadaki her şeyden ve herkesten çok daha önemliydi,eğer o çocuğu tanıyorsan ve korumak için...."

"Korumak için mi!?Ne saçmaladığının farkında mısın sen Louis!Burada söz konusu olan birisinin ölümü,bunun geçiştirilecek bir şey olmadığının pek tabi farkındayım ve emin ol Zayn'in ölümüne bende üzüldüm,eğer üzülmeseydim kalkıp buralara kadar gelmez ve seni bulmazdım!"Ani çıkışı karşında afalladım,ben hala olduğum yerde dikilmeye devam ederken o beş dakika içerisinde yukarıya çıkmıştı ve geri geldiğinde elinde bavulunu tutuyordu.

"Hey bak özür dilerim Harry,amacım seni kırmak değildi"Daisy bana mutfak kapısının önünde elini beline koymuş kızgın bir şekilde bakarken Harry ceketini giymekle uğraşıyordu."Bana güvenmediğin belli Louis,sürekli sorgulayıp duruyorsun,gerçi sende haklısın daha beni ne kadardır tanıyorsun ki de güveneceksin,bir gün biri çıkıp geliyor ve intihar eden en yakın arkadaşını uzaktan da olsa tanıdığını söyleyip senin evinde kalmaya başlıyor,kulağa saçma geliyor olmalı!"

Kapının önüne geçip açmasına engel oldum."Saçma falan gelmiyor Harry,lütfen bu tatsız anı unutabilir miyiz,gerçekten çok pişman ve üzgünüm,özür dilerim,burada tabiki de istediğin kadar kalabilirsin"

Harry bana hala kırgınlıkla bakmaya devam ederken Daisy gelip onun elinden tuttu."Ya sen ona bakmasana Harry,patavatsız işte,ne dediğini bilmiyor,hadi git bavulunu yerine geri koy birazdan yemek yiyeceğiz"Harry ona tebessüm ettikten sonra bana bir kere bile bakmayıp merdivenlerden yukarı çıktı."Seni cidden tebrik ediyorum Louis,insanları kırmakta üstüne yok"Gelen sinirle Daisy'nin saçını çekmemle tısladı."Çok konuşma sen küçük cadı"

Sakinleşmek için uzun bir süre televizyonun karşısındaki koltukta oturdum ve yemek hazır olunca Harry'i çağırmak için yukarıya çıktım.Kapıyı tıklatıp içeri girdiğimde çok düşünceli bir şekilde camdan dışarıyı izliyordu."Annem bizi yemeğe bekliyor,hadi inelim"Arkamdan geleceğini düşünerek yürümeye başlamıştım ki adımı seslenerek durmamı ve ona dönmemi sağladı."Louis?"

"Efendim"Loş ışıkta üstüme üstüme gelince gölgesi duvardaki gölgemle bütünleşti."Bu sefer bir değişiklik yapalım ve ben sana uzun zamandır aklımı kurcalayan bir soruyu sorayım,ne dersin?"Merakla tek kaşımı kaldırıp meydan okurcasına ona baktım."Sor bakalım"

"İlk bir erkekten hoşlandığını nasıl anladın?"

"You killed my best friend" (L.S)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin