Zayn
"Bak yer mantarı şuan okulun bahçesindeyim ve sen hala beni oyalamaya devam ediyorsun,okuldan çıkınca ilk günümün nasıl geçtiğini anlatmak için ararım seni nasıl olsa,görüşürüz"
Louis'in tek bir kelime daha etmesine izin vermeden telefonu suratına kapadım,büyük binadan içeri girmemle bir çocukla burun buruna geldim.Keskin yeşil gözleriyle bütün suratıma tiksinircesine baktı.Yanından geçip gitmek için sola adımladığımda oda aynı şekilde sola adımlayıp tam karşımda durdu ve yürümeme engel oldu.Ah daha ilk günden bir kendini bilmezle uğraşmak istemiyordum.
"Özür dile"
Tek kaşımı kaldırdım."Anlamadım?"Yanındaki arkadaşları benim şaşkınlığıma gülerlerken karşıda gördükleri bir şeyle daha çok gülmeye başlayıp yeşil gözlü oğlana gösterdiler.Onların baktığı yöne döndüğümde kahverengi saçlı,hafif kaslı ve parlak kahve gözlere sahip etkileyici bir çocuk gördüm.
Ben çocuğa dilim tutulmuş halde bakmaya devam ederken daha ne olduğunu anlayamadan yakalarından kavrayıp onu duvara çarptılar."Hani sen kaydını dondurmuştun,ne cesaretle buraya tekrar adım atabiliyorsun ibne!"Çocuk onun yakalarında duran ellerini ittirip bana hızlı bir bakış attı."Senden korkmuyorum Harry!Cinsel tercihlerim yüzümden benimle uğraşmaktan vazgeç!"
Aralarındaki gerginliğin uzadığını hissedince yeşil gözlü psikopat tipli oğlanın beni unuttuğunu düşünüp geçip gidecektim ki kolumdan yakaladı."Seninle işimin bittiğini sana düşündüren nedir?Hala özür dilemedin esmer güzeli"Kolumu ondan kurtarıp yutkundum."Sana çarpmadım hatta dokunmadım bile,günlük hayatta herkes herkesin önüne çıkabilir bu çok normal bir şey,eğer ben özür dileyeceksem sende dilemelisin o zaman"
Yanındaki arkadaşları hastalıklı bir şekilde gülerken o bana doğru bir adım attı."Duydunuz mu ne dedi?Ben özür dileyecekmişim,şimdilik seni serbest bırakıyorum esmer güzel,sakın bir daha yoluma çıkma"Adının Harry olduğunu öğrendiğim manyak arkasında kalan kahve gözlü oğlana dönüp işaret parmağını ona doğru salladı."Ve sana gelince...."
"Harry!"
Bacakları Louis'in boyundan bile uzun olan mini etekli sarışın bir kız gelip onun dudaklarından yarınlar yokmuşçasına öptü ve elini tuttu.Harry hiç utanması olmadığını yeterince belli etmek istercesine kızın poposuna bir şaplak atıp boynunu öptü."Selam bebeğim,hadi gidelim"İyi ki şu orospu kılıklı kız gelmişti de Harry denilen manyak defolup gitmişti.
Az önce hırpaladığı çocuğun yanına gidip buruşturduğu yakalarını düzelttim."Seninle ne kadardır uğraşıyor?"Çocuk gözlerime bakıp dudaklarını yavaş yavaş araladı."Uzun bir süredir"
"Peki seninle derdi ne?"
Merdivenlere yönelirken bütün koridoru inletecek şekilde bağırdı."Derdi sadece erkekleri sikiyor olmam!"Arkasından baka kalırken bir iki dakika sonra tekrar göründü ve soluklanırken tam karşıma geçti."Öyle avaz avaz bağırdığım için özür dilerim,amacım seni kırmak değildi,sadece fazlasıyla sinirlerim bozuk"Kırılmadığımı belli etmek için gülümsediğimde elini uzattı."Liam ben"Kahve gözlerinden fazlasıyla etkilendiğim çocuğa bende elimi uzatıp karşılık verdim.
"Zayn"
*
Louis
"Bir otelde kalmayı düşünüyorum"Harry için hazırladığım yatağa Daisy sinir bozucu bir şekilde yayılarak otururken Harry'nin söylediği laf üzerine ona döndüm."Saçmalama lütfen ne oteli,Zayn'in arkadaşı benim de arkadaşım demek"Gülümsemesi anında soldu ve çok ciddileşti."Şey aslında biz pek arkadaş sayılmazdık"
Gece lambasına pil bulmak için çekmeceleri açıp kaparken yan gözle de ona bakıyordum."Pekala arkadaş sayılmıyorsunuz diyelim ama onunla bir alakan var yine de öyle değil mi?Hem kapıma kadar gelen birisini otele gönderecek değilim,ne yemek istersin,yani evde yemek var ama beğenmezsen siparişte verebiliriz tabi"
"Gözlerin muhteşemler"Daisy'nin Harry'e karşı kurduğu cümle üzerine ona yastık fırlatıp kapıyı işaret ettim."Ödevin falan yok mu senin!?"Benim bağırmama karşılık ikisi de kahkaha atarken aşağıdan annemin sesi duyuldu."Çocuklar kavga yok!"Harry çapkınca Daisy'e göz kırpınca ister istemez daha çok sinirlendim."Doğrusu burayı gerçekten çok sevdim,çok tatlı bir aile ortamı var,bizim evde neredeyse kimse kimsenin suratına bile bakmaz,yemeği bile herkes kendi odasında yer"
Daisy'nin ona giderek yaklaştığını fark ettiğimde bir yastık daha fırlattım."Tanrım Louis odanda bir yastık koleksiyonu varda haberim mi yok!?"Ellerimi iki yana açıp gözlerimle kapıyı işaret ettim."Belki sende kendi odana gidersen ödev koleksiyonuyla karşılaşabilirsin küçük hanım,odana hemen!"Bana doğru üfledikten sonra Harry'e el salladı ve kıvırta kıvırta kendi odasının yolunu tuttu.
Harry'e kendi kıyafetlerini yerleştirmesi için dolapta yer açmıştım,kendi gömleklerinden birini asarken üst raftan kafasına bir tişört düştü.Ben gece lambasına pil yerleştirirken o garip bakışlarla tişörtü inceliyordu.Tişörtümde bu kadar garip ne buldu diye düşünerek ayağa kalktım ve yanına gidip baktım.
Elinde 'Love is love'yazan tişörtümü tutuyordu.Garip bakışları beni rahatsız etmeye başladığından elinden çekip aldım ve dolabın içine fırlattım."Ş-şey ben...."
"Bir şey söylemek zorunda değilsin"diyerek böldüm onu ve arka cebimden telefonumu çıkarıp sipariş verebileceğim yerleri düşünmeye başladım."Ne tarz yemekler seversin,çin yemeğinden hoşlanır mısın?"Yatağın üstüne oturup bana üzgün bir şekilde baktı."Benim için sipariş vermek zorunda değilsin,evinizde ne yemek varsa ondan yerim,zaten bir otelde değilde burada kaldığım için yeterince yük olmuş gibi hissediyorum"
Telefonu kilitleyip cebime geri koydum."Böyle hissetmeni gerektirecek bir şey yok,seni rahat ettirmeye çalışıyorum,hem bu seninle alakalı da değil insanlara iyi davranmak hoşuma gidiyor"Cevap vermeyip az önce dolabın içine fırlattığım tişörte dikti gözlerini,bakışlarını tekrar bana çevirdiğinde anlamlandıramadığım bir doluluk oluşmuştu gözlerinde.
"Bana bu kadar iyi davranma Louis,sonradan pişman olacaksın"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"You killed my best friend" (L.S)
Fanfiction"Zayn'in ölümüyle senin nasıl bir alakan olabilir ki?"titreyen sesiyle sordu Louis.Harry bakışlarını kaçırırken çoktan karşısındaki kısa boylu oğlanın etkisine kapılmıştı."Onu uzaktan da olsa tanıyordum"