Liam
Arabayı park ettikten sonra güzel kokuların yayıldığı fırından içeri girip Sandra'ya başımla selam verip gülümsedim,"Günaydın Sandra,iki tane ballı çörek alabilir miyim lütfen?"Başıyla onayladı ve eline lastik eldivenlerden taktıktan sonra çöreklere uzandı.Ballı çörekler bebeğimin,yani Zayn'in en sevdikleriydi ve gün içinde ne yazık ki pek fazla bir şey yemediği için ona ballı çörek alıp midesinin azda olsa dolu kalmasını sağlıyordum.
Çörekleri aldıktan sonra arabaya bindim ve okulun yolunu tuttum,onu neredeyse iki gündür görmemiştim ve inanılmaz derecede çok özlemiştim,arabayı uygun bulduğum bir yere park ettikten sonra indim ve okulun giriş kapısına yaklaşırken onu aramaya karar verdim."Günaydın bebeğim,ben ve ballı çörekler seni çok özledik,sınıftaysan ve eğer dersin hala başlamadıysa seni görmek istiyorum"
Karşı taraftan bir kaç hışırtı geldikten sonra beni oldukça tedirgin eden pislik homofobik herifin sesini duydum."Ah Tanrım cidden midemi bulandırıyorsunuz,acaba ballı çörekler de olmasa bu sapıkça aşkınızı ne ayakta tutacak!"
Merdivenleri hızlı hızlı çıkarken Zayn'e bir şey yapmamış olması için dualar edip duruyordum."Zayn'in telefonunun sende ne işi var,ne yaptın ona adi herif!"Sinir bozucu bir kahkaha attıktan sonra okulun en alt kattaki kullanılmayan deposuna gelmemi söyleyip telefonu kapadı.Bir an bile düşünmeden içinde çöreklerin olduğu poşeti elimden atıp depoya doğru koştum,içeri girmemle yere savrulmam bir oldu.Kafamı az da olsa kaldırabildiğimde Zayn'i bir sandalyeye bağlanmış şekilde gördüğümde kocaman çığlık attım."Çöz onu orospu çocuğu,ne istiyorsun bizden!"
Verdiği işaretle arkadaşları kolumdan ve bacaklarımdan sıkıca tutarak beni soymaya başladılar,ben hırçın bir şekilde debelenirken Harry'nin önüme attığı yarı çıplak kızla ne yapmaya çalıştığını az çok anlamamla korkuyla gözlerimi büyüttüm.Harry'nin neredeyse bayılacak duruma gelmiş olan Zayn'e yumruk atmasıyla kendimi yırtarcasına bağırdım.
Zayn'in saçlarını eline dolarken bana döndü ve kafasıyla kızı işaret etti."Eğer onu becermezsen,ben bu esmer güzelini becere becere öldürürüm!"Zayn ile aynı anda ağlamaya başlayıp birbirimize bakarken Harry'nin elini kemerine götürmesiyle ona yalvaran bir şekilde baktım."O sikik bakışlarının gözümde hiçbir değeri yok Liam,benim gözümde hiçbir ibnenin bir değeri yok,eğer az önce dediğimi yapmazsan sevgilini bir daha yürüyemeyecek hale getiririm!"
Zayn'in hıçkırıkları ucunda ateş olan oklar gibi kulağımı delip geçerken ondan bakışlarımı kaçırıp önüme fırlatılan kızın kalçalarını kavradım,göz yaşlarımdan dolayı hiçbir şey göremezken kız gelip kucağıma oturdu ve sahte inlemeler eşliğinde hareket etmeye başladı.
Bu yaptığımdan dolayı kendimi hiç affetmeyecektim....
*
Harry'nin beni susturmak(!) için öpmesinin üzerinden tam olarak bir hafta geçmişti ve aramızda benden dolayı kaynaklanan bir soğukluk vardı,onu kırmak ya da üzmek istemiyordum,ama bahanesi bana saçma ve oldukça uydurulmuş gelmişti.Bana karşı bir şeyler hissedebileceğine dair bir ihtimal bile veremiyordum çünkü hetero olduğunu dile getiren kendisiydi.
Kafamı o kadar karıştırmıştı ki....
Onunla oturup sohbet etmek ama aynı zamanda ondan uzakta durmak istiyorum,ona hem dokunmak hem bana dokunmasına izin vermemek istiyordum,onunla ilgili bildiğim tek şey adı ve Zayn ile aynı okulda olduğuydu.Henüz tam olarak tanımadığım birine nasıl güvenebilirdim bilmiyorum.
Dürüst olmak gerekirse gerçekten çok hoş birisiydi,hatta sanırım itiraf etmek gerekirse bir çok yeşil gözlü kişiye göre gözleri daha dikkat çekici ve etkiliydi,ama yakışıklı ve seksi görüntüsünün yanında o kadar gizemli bir havası vardı ki beni ister istemez ondan uzaklaştırıp büyük bir şüphenin içine sürüklüyordu.
Eğer sandığım gibi bana karşı bir şeyler hissediyorsa....
"Hey!"Yerimde sıçrayıp önce bana uzatılan plastik kahve bardağına ardından tepemde dikilen ve son zamanlarda beynimi iyice bulandıran yeşil gözlü uzun boylu bedene baktım."Daisy'e sorduğumda genelde yalnız kalmak istediğinde buraya geldiğini söyledi,aslında hala yalnız kalmak istiyorsan ben gidebilirim"
Ayaklandığı sırada kolundan tutup onu tekrar oturttum."Hayır Harry gitmene gerek yok,seninle oturup ciddi bir şekilde konuşmak istiyordum zaten,buraya gelmen iyi oldu"O kaşlarını çatarken ben devam ettim."Bana kendinden hiç bahsetmedin mesela"Üst üste yutkunduktan sonra kahvesini yarıya indirecek kadar hızlı hızlı içti."N-ne bilmek istiyorsun ki?"Utangaçlık yapmaktan vazgeçtim ve belki de hayatımda ilk kez oldukça açık sözlü konuşmaya karar verdim.
"Bak dürüst olmak gerekirse bana 'susturmak için öptüm'bahanen hiç inandırıcı gelmedi,bana karşı bir şeyler hissediyor musun bilmiyorum ama şahsen ben boş olmadığım kişinin nasıl biri olduğunu öğrenmek isterim"Kıpkırmızı kesilip gözlerini büyüttü."S-sen....boş olmadığım derken?"
'Duydun işte'der gibi ellerimi iki yana açtım,beni reddetse bile çok üzülür müydüm bilmiyorum ama sonuçta daha önce hiçbir erkekle ilişki yaşamayan oydu,bunun için onu zorlayacak değildim.Onu rahatlatmak için konuyu bir süreliğine dağıtmaya karar verip alakasız bir şey sordum."Umm şey sen kendi şehrine ne zaman döneceksin,yanlış anlama gitmeni istediğimden değil,sadece merak ettim"Çok kararlı bir şekilde başını iki yana salladı."Oraya bir daha dönmeyeceğim Louis"Kafam karışırken "Neden ki?"diye sordum.
"O şehir benim için fazlasıyla masum"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"You killed my best friend" (L.S)
Fanfic"Zayn'in ölümüyle senin nasıl bir alakan olabilir ki?"titreyen sesiyle sordu Louis.Harry bakışlarını kaçırırken çoktan karşısındaki kısa boylu oğlanın etkisine kapılmıştı."Onu uzaktan da olsa tanıyordum"