;)

53 4 0
                                    

    Sınava son üç gün kala herkes çok heyecanlıydı. Okulun çoğu bu son üç günde kafa dağıtırken ben ve benim gibi birkaç öğrenci son bir güne kadar çalışmayı sürdürüyorduk.
     Sınavı olacağımız gün sonunda geldi. Çok heyecanlıydım. Sabah geç kalmamak için alarmı arka arkaya sırasıyla 7:00 , 7:05 , 7:10 ve 7:15 e kurmuştum. Çünkü hep ilk alarm çalınca alarmı susturup tatlı uykunun kollarına kendimi yeniden bırakıyordum. Üçüncü alarmda kalkıp yüzümü yıkamak için banyoya gittim. Banyodan tam çıkacakken dönüp aynaya kendime bakıp birkaç motive edici söz söyledim ve odama gidip dolabı açıp elime bir açık mavi pantolon ve içinde kendimi hep rahat hissettiğim kazamı alıp üstüme geçirdim. Ayakkabı olarak yine rahat edeceğim beyaz spor ayakkabılarımı giyip odadan çıktım.Annem çoktan kalkıp nefis bir kahvaltı hazırlamıştı.Babam da gelince kahvaltı etmeye başladık. Kahvaltıdan sonra hep beraber okula gittik ve sınava beş dakika kaldığını görünce annemle babama birer öpücük verip zilin sesiyle hemen sınıfa girdim. Tabiki sınavdan önce mezarlığa gidip annemle babamı da ziyaret etmiştim.

    Sorular çok zorlayıcıydı ama çok da kötü geçmemişti. Sınıftan dışarı çıktığımda bütün öğretmenlerim ve arkadaşlarım bana bakıyorlardı. Çok şaşkındım. Niye herkes bana bakıyor? Ne yaptım acaba? Babam arkadan eliyle gel işareti yapınca düşüncelerimden sıyrılıp aşağı inip yanlarına gittim. Herkes bir anda konuşmaya başladı. İki dakikada soru yağmuruna tutulmuştum. Öğretmenlerin birkaçı "Neden geç çıktın? yoksa sorular çok mu zordu? yapamadınmı?" derken birkaçı genel anlatmam isteğiyle " Evet. Hadi söyle.Nasıl geçti? kaç puan alırsın? Sence kaç yanlışın çıkmıştır?" diyordu. Tüm soruları tek tek cevaplamak yerine bağırarak " Yalnızca birkaç soruda zorlandım ama sınav gayet iyi geçti. tabii ki de ne kadar yanlışım çıkabileceğini herkes gibi ben de bilmiyorum. " dedim ve anında herkesin sesi kesildi. Öğretmenlerimin arasından sıyrılıp arkadaşlarımın yanına gittim. Onların konusu çok daha farklıydı. Buse " biliyor musunuz ? Sınav sonrası rahatlamak için okul İstanbula gezi düzenlemiş ve geziye üç gün var. Sonrasında da mezuniyet partisi... ayyy kızlar çok eğleneceğiz. Kimler geliyor geziye?" İşte aradığım özgürlük bu! Kızların hepsi bende geliyorum diye el kardırdı. Yalnızca ben kaldırmamıştım. Aslında bu konuyu anneme sormam gerekiyordu ama zaten izin vereceği kesindi. Bu yüzden ben de el kardırdım ve kızlarla biraz daha sohbet ettikten sonra annemin yanına gittim. Geziden bahsettim ve tabi ki de izin verdi. Sonra eve gittik...

   Eve gelince hemen üstümü çıkarıp saat daha erken olmasına rağmen evden çıkmayacağım için pijamalırımı giydim ve telefonumu alıp yatağa attım kendimi. Telefonumu açtığımda üst üste mesajlar geldi. Okulun popisi Dilara okul kızları diye bir grup açmış ve okuldaki tüm sekizinci sınıf kızları gruptaydı. Herkes mezuniyet elbiselerinin fotosunu atıyordu. Hepsi de birbirinden güzeldi.Dilara herkese elbise fotolarınızı atın diyordu. Kesin pişti olmamak için yapıyordu bunu. Tam ben ne giyeceğim diye düşünürken Dilara yine aklımı okuyup mesaj attı.

Gönderen: DERYA'MMM                      "Kanka mezuniyet yaklaşıyor. Ayrıca gezi de var. Biz ne giycez? Sen aldın mı bişeyler?"

 Gönderilen: DERYA'MMM                   "Yok kanka . Bende şimdi onu düşünüyordum. Dur annelerimize bir soralım da izin verirlerse yarın alışverişe gidelim birlikte."

   Annem'in yanına gidip " Annecimm senden bişiy isticektim de." dedim. Annem merakla bana söyle der gibi baktı. Bende hemen söze girdim. " Şey hani sana demiştimya gezi olcak diye. Heh işte o geziden sonra birde mezuniyet partisi olacak. Ben ve Dilara giyceğimiz şeyleri almadık. Yarın izin verirsen alışverişe gidebilir miyiz?" Annem uzun bir süre düşündü ve " Tamam ama sizi ben bırakıcam avm ye ve aslında izin vermezdim ama tek başına bir yerlere gitmeye alışmalısın." dedi. Tabii canım 13 yaşındayım. genç kızım ben tek başıma bir yerlere gitmek benimde hakkım. Anneme teşekkür edip tekrar odama gittim ve telefonu açtığımda Deryadan mesaj gelmişti. 

Gönderen: DERYA'MMM                       "Kanka kaptım izini :) sen???"

Gönderilen:DERYA'MMM                       "Bende ;) o zmn yarın saat 12 de seni almaya geliyoruz. Annem bizi bırakacak."

Gönderen:DERYA'MMM                       "Tmm. Yarın görüşürüz."                                                                                                                            Gönderilen:DERYA'MMM                    "Görüşürüz."

 Telefonu kapattıktan sonra elbisemin hayalini kurmaya başladım.Ayrıca İstanbula da gidicektik. Bu gezinin yaz mevsimine denk gelmesi çok iyi oldu. Otelimiz 5 yıldızlıymış. Havuza falan da giricekmişiz. Hayallere dalarak uykunun tatlı kollarına bıraktım kendimi...            Sabah erkenden kalkıp duşa girdim. Hava bugün çok güzel. Aşağı inip kahvaltı yaptım. Saat çoktan  11:30 olmuştu. Annem de hazırlanınca arabaya bindik ve Deryayı aldık. Annem bizi avm'nin önünde birçok kez tembihleyip indirdi. Derya da en az benim kadar heyecanlıydı. Hemen mağazanın birine girdik ve gözüme çok güzel pudra pembesi mini bir elbise takıldı . Arkasında fiyonk vardı ve çok tatlı duruyordu. Hemen elbisenin kendime uygun bedenini aldım ve birkaç şort takımı da alıp kabine girdim. Derya da kabine girip çoktan denemelere başlamıştı. Aynı anda kabinden çıkıp  aynanın karşısına geçtik. Benim elbisem bana olmuştu. Derya'nın üstünde de boyundan dizine kadar uzanan kırmızı bir elbise vardı. Derya da birkaç şort takımı aldıktan sonra kasaya yöneldik. Bu elbiseyi İstanbul da gezerken giymeyi planlıyordum. Bir saatin ardından elimiz poşetlerle dolmuştu ve bunların hepsi gezi içindi. Hala mezuniyet için bir elbise almamıştık. Derya' ya dönüp "Bence artık mezuniyet elbisesi bakalım" dedim. Derya da "Bencede. Bak şurdaki mağaza tam mezuniyet için bir yer. Oraya bakalım ama önce şu ilerdeki cafede biraz oturalım ben çok yoruldum " dedi. Açıkçası ben de çok yorulmuştum. Cafeye gidip birer içecek içip çıktık ve Derya'nın gösterdiği mağazaya girdik.

    Gerçekten de burada çok güzel elbiseler vardı. Elbiselerin arasında uzun bir süre oyalandıktan sonra birkaç tanesini elimize alıp kabine denemek için gittik. İkimizde bir çok elbise denedik ve içinden en güzelini seçip tekrar giydik. Ardından aynaya bakıp bu elbiseleri almakta karar kıldık ve kasaya yöneldik. Derya bordo renkli göğüs kısmı taşlı eteği tüllü sırtında da açık bir dekolte bulunan bir elbise aldı. Bende gece mavisi renginde göğüs dekolteli göğüs kısmında dantel bulunan ve sırtında dantel dekolteli bir elbise almıştım.(MEDYADA). Ardından ayakkabı almak için bir mağazaya girdik. O kadar çok çeşit vardı ki hangisini alacağımıza karar veremedik. Ben sonunda karar vermiştim ve Derya'yı bekliyordum. Ardından o da karar verince kasaya gittik. Ben saks mavisi ince topuklu bantlı bir ayakkabı almıştım. Derya da bordo renkte sade bir topuklu ayakkabı almıştı.(MEDYADA). Sonra annemi aradık ve gelip bizi aldı. Derya'yı  evine bıraktıktan sonra eve gidince aldıklarımı anneme gösterdim. Biraz pahalı dese de beğendi. Kıyafetlerimi askıya astım ve gezinin hayalini kurarak uyudum. Acaba nasıl geçicek? Çok heyecanlıyım...

***

Yorumlarınızı bekliyorum...

Arkadaşlar kitabın güzel olduğunu bilip de devam ettirmem için yorumlarınıza ihtiyacım var. Emeğe saygı lütfen. Eleştirilere açığım.
Beğenmeniz dileğiyle...
Yorum ve votelerinizi bekliyorum...

GÜNEŞ'İN KARANLIK YÜZÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin