Selin soyunma odasından çıkmış kızları bekliyordu. O sırada karşıda ki erkek soyunma odasından çıkan Hakan'ı gördü. Yüzüne sert bir ifade takınıp kafasını başka bir yöne çevirdi. Kızlar çıkınca eve doğru yola çıktılar.
...(3 gün sonra)...
Melih tam üç gündür Ceren'e olayı açıklamaya çalışıyordu ama Ceren izin vermiyordu. Melih hep "Hakan'ın planıydı ikna etti bizi bizde kabul ettik işte." deyip duruyordu ama Ceren umursamıyordu.
Hakan da okulun her yerinde Selin'i yakalayıp konuşmaya çalışıyordu ama ne zaman ağzını açmaya kalksa Selin onu susturup uzaklaşıyordu. Çünkü yaptıklarının çirkin, saçma ve yanlış olduğunu düşünüyordu. Belki de fazla tepki veriyorlardı..........
"Ceren ya birkez dinlesen beni sonra ne yaparsan yap ama beni dinle lütfen." Ceren Melih'in sözlerini duymazdan geliyordu normalde ama şimdi cevap vermek istemişti. Kuruyan dudağını diliyle ıslatıp "Ben seni dinledim ki senin bir suçun yokmuş Hakan'ın planıymış seni ikna etmiş sen de dayanamayıp kabul etmişsin. Eğer bunların dışında söyleyeceğin başka bir şey yoksa çık giyineceğim!" dedi Ceren sert bir tavırla. Melih pes etmek istemiyordu. "Hayır Ceren bir dinlesen amacımızı anlatacağım gerçekten." dedi Melih. Ceren bunu duyunca sinirlendi. Tam arkasına dönerken açık olan dolabın kapağı Ceren'in kolunu çizdi. Ceren ufak ufak inliyordu. Koluna baktı, aynı anda Melih de baktı Ceren'in koluna. "Beğendin mi yaptığını? Şimdi defol!" dedi Ceren ama Melih bunu neredeyse duymamıştı. Ceren'i çekerek oturttu. Yan masada duran pansuman bezlerini aldı. "Ya bırak! Birde endişelenmiş numarası yapıyor. Affetmiyorum seni affetmiyeceğim!" dedi Ceren. Melih buna karşılık gözlerini devirdi.
..........
"Ya Selin günlerdir yapmadığım şey kalmadı. Ne yapmamı bekliyorsun beni affetmen için? Öleyim mi ben? Öleyim belki için öyle soğur ha?! Hakan'ın bıkkınlıkla sorduğu bu soru Selin'i kızdırmaya yetmişti. "Ya sen ne diyorsun ya sana trip attığımı falan mı zannediyorsun? Epey yanılıyorsun! Ya kızlara tuzak kurup havuzda buluşma ayarlamaya çalışmak nedir? Sen nasıl bir psikolojiye sahipsin?! Evet öl, öl! Ama inan içim hiç soğumayacak! Selin büyük bir öfkeyle kurmuştu bu cümleleri. Hakan kırılmıştı lakin zamanı değil diye düşünüyordu. "Bu kadar mı yani? Yaptığım şeyi asla küçümsemiyorum büyük bir hataydı özür dilerim yetmez biliyorum ama nasıl bir kin besledin ki bana ölüm bile soğutmaz diyorsun? dedi Hakan. Selin Hakan'ı kırdığını farketmişti ama onun sorusuna cevap vermedi. Hakan arkasına dönüp ilerledi. Selin Hakan'a seslendi. "Hakan bir dur, tamam bir dur dinle beni! Ya bir durur musun?" Hakan arkasına döndü. "Özür dilerim Selin yaptığım yanlıştı." dedi. Bir müddet sessiz kaldılar. "Hoşçakal" deyip yoluna devam etti Hakan. Selin kısık bir sesle "Affet beni..." dedi.
..........
Derin kütüphaneye inmiş elindeki aşk romanını okuyordu. Semih gelip yanına oturdu. "Rahatsız edebilir miyim seni biraz?" dedi Semih. Derin boğazını temizledi ve kitabını kapadı "Ettin bile" dedi. "Kızgın mısın bana hâlâ?" dedi Semih. Bir süre uzak kalmıştı Derin'den şimdi sakinleşmiş olmasını umuyordu. "Kızgınım, ama daha sakinim." dedi Derin. Semih biraz olsun rahatlatmıştı. "Beni
affetmen için ne kadar beklemem lazım peki? dedi. Derin gözlerini devirdi. "Seni affetmem gereken bir mevzu yok. Bana karşı yaptığın saygısızlığa karşı verdim ben o tepkiyi. Sen kendini nerelerde görüyorsun öyle? Affetmek falan.."
dedi sonra. Derin'in bu söyledikleri Semih'in zoruna gitmişti. "Neden böyle davranıyorsun? Gücüme gidiyor." dedi Semih. "Semih, gerçekten hiç günümde değilim çok yoğunum. Ayrıca sende her boş dersinde buraya gelme! Okulda
kal, çalış, dinlen. Boşuna yorma kendini." dedi ve ayağı kalktı Derin. Sandalyeyi yerine itti, uzaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baki Aşk
Novela JuvenilGeçmiş yıllarda birbirinden hoşlanan gençlerin tekrardan kesişen yolları...