Umarim sayımiz artar ve bu bolumu de begenirsiniz :))
Ve son olarak da isterseniz beni tiwitter 'dan takip edebilirsiniz @cileklilolita :*
Dorukun yatağına biraz daha yaklaşarak yatagının kenarına yavasca oturdum.Nefes alışverisleri bana şuana kadar dinlediğim bütün şarkılardan daha da anlamlı geliyordu.Kaşı,gözü,ağzı,burnu....Bir insan nasıl bu kadar kusursuz olabilirdi ki? Bu düşüncelere dalıp gitmişken Dorukun aniden yatakta dönmesiyle kendime geldim.Bu sefer bana sırtını dönmüştü.
Taksiyi beklerken içime işleyen soğuk simdi yerini Dorukun nefes alış verişi dinlerken ki sıcaklığa bıraktı.Doruku uyandırmanın zamanıda gelmisti.Onu birkac kez dürttüm ama tıkk yok.Bağırmaya karar vererek bütün sesimi zorlayarak uyanması icin bağırdım ama sonuuuç yine aynü.Hala uyuyodr... En sonunda bildiğim en etkili yontemlerden birini kullanmaya karar verdim.
Doğruca mutfağa giderek iki çelik tencere kapağını aldım ve Dorukun odasına geri döndüm.Tam kulağına tencere kapaklarını yaklastırarak birbirine çarptım.Bir kaç kez çarptıktan sonra nihayet gözlerini açmaya başladı..Bu sırada tam olarak anlayamadığım birkaç küfür mırıldandı.Karşısında beni görünce gözlerini üst üste birkaç kez açıp kapattı.Bense bu hallarini kıkırdayarak izledim.
Doruk'un gözünden
Kulaklarımda duyduğum o iyrenç ve müthiş baskıcı sesle gözlerimi açtım.Gözlerimi açtığımda karşımda duran kisi Annem değil Kumsaldı.Tam olarak uyanamadığımı düşünüp gözlerimi birkaç kez kırpıştırdım.Ama yooo Kumsal hala karşımdaydı.Bunun bir rüya olmadığına inandığımda konuşmaya başladım.Sesim şaşkınlıktan ve nedenini bilmediğim bir şeyden titrek ve kesik çıkmıştı.
Kuu..kumsaaal??
Nihayet.Sen ne kadar uykucuymuşsun öyle uyandırana kadar canım çıktı vallahii
Sen ama.. sen nasıl geldin buraya
Seni buluşacağımızı hatırlatmak için aradığımda telefonu annen açtı.Seni uyandırmayı denediğini ama beceremediğini söyleyip beni buraya cağırdı.
Anladımm..Sen üşudün mü biraz solgun gözüküyorsun
Ben...yo yo üşümedim
Hadi amaaa çok kötü bir yalancısın.Burnun hiçte öyle söylemiyor.
Üşümüştü belliydi.Yatakta oturur gibi durup biraz yana kaydim.Ellerimle de yatağı isaret ettim ama Kumsalnsadece suratıma bakıyordu.Biraz şaşırmıstı.Yanıma gelmiyceğini znlayıp kolundan tutup yanıma ben oturttum bu sefer onu yorganıda bacakalarına doğru kapattım.Şaun suratının kıpkırmızı olduğuna kalıbımı bile basabilirim.Ama böyle kızarması Kumsalin benim gözümde daha tatlı gözükmesini sağlıyordu.Sanırım Kumsalı hep çilek kokulu elma yanaklı kız olarak hatırlıycam.
Her zaman olduğu gibi kırmızı yüzünü benden saklamaya çalışıyordu ve konuşarak bu değisik havayı dağıtmak istiyordu.Onun bu şebeklik hallerini bende büyük bir memnuniyetle izliyorum.Çoğu zaman küçük bir kız çocuğundan farksız.Mesajlarında bile karnımı tutarak gülmeme neden oluyor.Bu kız kesinlikle çok farklı.Daha sonra ondan dilemem gereken bir özür olduğunu hatırlayıp konuşmaya başladım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şans Meleğim
Romance....Tut ellerimden ve hiç kimsenin olmadığı bir yere gidelim seninle.Kimselerde olmasın yanımızda. ....Kahvemiz hep iki kişilik olsun,beraber uyuyalım,bir kitabın ön kelimesinde yine sadece ikimiz buluşalım...... ~Ayrılmayalım işte .Ben , senden öt...
