25 Ocak 2025 16:00
Ramazan kendi televizyon kanalını açmış ve büyütmüştü. Adını da RS TV koymuştu. Kendi isiminin ve sevdiği kadın, Sılanın baş harflerini koymuştu.
Sıla buna çok sevinmiş ve duyar duymaz Ramazan'ın boynuna sarılmıştı.
Ramazan, Sıla'yı kanalında spiker yapmak istemişti ama işinden memmun olduğu için kabul etmemişti.
RS TV de Yalnız Kurdun forma giydiği Bodrum Belediye Bodrumspor maçları da yayınlanıyordu.
Yalnız Kurt, Bodrum Belediye Bodrumspor da toplamda kırk altı maçta yirmi gol atmış, on altı asist yapmıştı.
Kapı çalındı.
Ramazan "gel" diye seslendi. Oda'ya sekreteri girmişti.
Sekreter, kumral saçlı, yeşil gözlü ve esmer tenliydi. 170 cm boylarında uzun bir kadındı. Kısa, parlak kırmızı bir elbise giymişti.
"Abdulhamid bey sizi görmek istiyor."
Ramazan tebessüm etti.
"Abdulhamdin bir daha beni görmek istediğinde izin almasına gerek yok. Anlaşıldı mı?"
Sekreter "anlaşıldı efendim." diyerek dışarı çıktı.
Yalnız Kurt oda'ya girdi.
Ramazan ayağa kalktı ve "hoşgeldin kardaşım." diyerek Yalnız Kurda sarıldı.
"Hoşbulduk kardaşım." "Beni ne için görmek istemiştin?" "Muğlaspor benimle ilgileniyor. Klübüm ile anlaşmış. İlk sen duy ve duyur istedim."
Ramazan kahkaha attı. "Bu süper bir haber."
Telefonun ahizesini kaldırdı.
"Çay mı, Kahve mi?" "Kahve olsun."
Ramazan tebessüm etti. "Bize iki kahve" dedi ve telefonu kapattı.
"Muğlaspor spor toto 3. Ligde birinci değil mi?" "Evet." "Bodrum Belediye Bodrumspor da spor toto 2. Ligde sonuncu?"
Yalnız Kurt gözlerini devirdi. "Evet de bunları sen bana neden soruyorsun?"
"Doğru bir karar verip veremeyeceğini bilmek için. Gideceksin değil mi?"
Yalnız Kurt kafasına sağa ve sola salladı. "Bilemiyorum."
"Nasıl bilemiyorsun?" "Yarım yıllığına gideceğim." "Olsun. Yine de git sen."
Yalnız Kurt gülümseyerek "tamam." dedi.
Sekreter kahvelerle içeri girdi. Kahveleri bıraktı.
Çıkacakken Ramazan onu durdurdu.
"Muğlaspor'un maçlarını yayınlamak için girişimlere başlayın. Bir de yarına bir spor programı ayarlayın."
"Saat kaç gibi olsun?"
Ramazan Yalnız Kurda baktı.
"Bana ne zaman olsa uyar."
Ramazan tebessüm etti ve Sekretere döndü. "Boş bir zamana ayarla."
Sekreter "anlaşıldı." diyerek çıktı.
Yalnız Kurt kahvesine odaklanmış ve susuyordu. Uzaklara dalıp gitmişti.
"Nerelere daldın gittin kardaş?" "Biz ne kadar büyük ve güçlü ülke olsak da diğerlerinin yanına yaklaşamayız." "Nedenmiş o?" "Çünkü nükleer füzemiz yok. Amerika, Rusya, Pakistan, Hindistan, ve Kuzey Kore gibi füzemiz yok. Bu fikri Sayın Cumhurbaşkanına açacağım."
Ramazan bir şey biliyormuşçasına sırıttı.
"O da böyle düşünüyor. Hatta nerede kurulacağına bile karar verdi."
