Düşmanlar Bitmiyor

257 21 9
                                    

Saatlerdir Alucard çocuğumuzyn sağlıklı olması için bana et geçirmeye çalışıyordu. Ama Miya yememekte ısrar ediyordu. En sonunda annesinde sıkılıp kalkmıştı masadan.
- Alucard bırak artık yemek istemiyoru...
Alucard Miya'ya bir lokmada olsa yedirebilmişti:
- Şimdi içim rahat etti tamam artık yedirmeye çalışmıyorum.
Saate baktıklarında epey geçti. Yatak odalarına gittiler ve Miya yattığı gibi uyudu. Alucard'da yanına uzandı. Bir çocuğu olacaktı. Heyecandan uyumakta zorlanıyordu ama uyudu.
####################
- Alucard (dürt) Alucard (dürt) Alucard (dürt)
- Efendim Tatlım.
- Alucard benim canım kivi çekiyor.
- Miya gece saat kaç kiviyi neden istiyorsun ki?
- Sadece ben istemiyorum ki çocuğumuzda istiyor.
- Sen aşerdiğini mi söylüyorsun.
- Evet.
Alucard hızla kalktı ve kıyafetleri giydi. Kivi zor olucaktı ama bulunacaktı elbette.
#################
2 buçuk saat aramıştı ve sonunda bulmuştu. Eve girdi ama Miya yoktu. Ama nereye gittiğini iyi biliyordu. Atış odasına girdi. Miya tahmin ettiği gibi hedefleri ok yağmuruna tutmuştu. Poşedi bıraktı ve Miya'ya arkasından sarıldı.
- Bu küçüğümüz için zararlı değil mi?
- Hayır Alucard.
- Yayı bırakıcak mısın?
- Iskaladığımda.
Tamam bu biraz zordu ama bir yolu vardı. Miya tam yayı gerdirmişti ki. Alucard'ın tşörtünün çıkarılma sesi geldi. Miya oku attı ama ok hedefi sıyırdı geçti:
- Gel de kivini ye hayatım.
- Bulmuşsun.
- Tabiki ne sandın. Bu arada...
Eğildi ve kulağını Miya'nın karnına yasladı. Alucard sessizce ağladı. Ama Miya bunu duyuyordu. Hissediyordu:
- Alucard neden ağlıyorsun?
- Benim bir çocuğum oluyor Miya mutluluktan ağlıyorum.
- Miya Alucard'da sarıldı ve birlikte kivileri yediler.
############
- Miya, tatlım canın yine bir şey istemiyor di mi?
- Alucard uyandığımızdan beri kaç kere söyledim. İstemiyor.
- Merak ediyorum ne yapayım?
Elini uzatıp Miya'nın yanağını okşadı.
- Sen benim en değerlimsin Miya seni kaybedemem.
Ve büyük bir patlama olur.
Enkazın altından çıkması lazımdı Alucard'ın Miya'ya bir şey olmuşsa bunu kim yaptıysa bedelini ödeyecekti. Sonunda çıktı ve onu gördü Miya kanlar içinde yerde yatıyordu. Her tarafı yara bere içindeydi. Etrafa baktı ama kimse yoktu. Miya'nın dudakları kıpırdıyordu. Kulağını yaklaştırdı.
- Seni hep sevdim Alucard.
Ve Miya'nın dudaklarından son bir nefes çıkar.
#############
- Miya!
- Alucard ne oldu neden bağırıyorsun.
Hemen eşine sarıldı. Miya biraz geri çekilerek oturur pozisyon aldı. Başını yatağın başlığına dayadı. Alucard' da hemen yerini almıştı zaten. Miya'nın kucağına başını koydu ve bacaklarını uzattı. Miya'nın ve Alucard'ın yüzüne bir tebessüm yayıldı. Çünkü Alucard hep bu şekilde yatmayı severdi. İlk tanıştıklarından beri. Miya Alucard'ın evine geldiğinden bir gün sonra Alucard erkenden kalkmış ve kahvaltıyı hazırlayıp çıkmıştı. İblis avlamaya aç gitmeyi seviyordu. Avladıkça açlığı gidiyordu sanki. Ve aç olma hissi hoşuna gidiyordu yaşadığını hissediyordu. O gün Miya kalktığında enfes bir kahvaltıyla karşılaştı. İçinden ileride böyle bir eşim olsun diye geçirdi içinden ve bu gerçek oldu da. Kahvaltı göründüğü kadarda lezzetliydi özellikle krepe bayılmıştı. Alucard'da teşekkür etmeli ve gitmeliydi. Teşekkür için bir pasta yapmak istedi. Her şey vardı. Ama süs için biraz böğürtlen fena olmazdı. Pastayı yapıp fırına attı. Yayını alıp dıç dışarı çıktı böğürtlen kendinden toplanmayacaktı. Eve geri geldiğinde pasta neredeyse olmuştu. Kremasını hazırladı ve pişmesini bekledi. Sonunda olmuştu. Güzelce de süsledi. Tamam şimdi tam olmuştu.

Harika gözüküyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Harika gözüküyordu. Kapının açılma sesi geldi ve biri yere düştü. Yoksa Alucard... Miya koşarak içeri gitti. Tahmin ettiği gibi Alucard yere düşmüştü. Karnında bir kılıç yarası vardı. Koltuk altına girip onu yatağa taşıdı:
- Alucard ilk yardım kiti
- Benim odamda
Miya koşarak ilk yardım kitini getirdi ve Alucard'ın yarası derin değildi ama kötü gözüküyordu. Yarayı temizlerken Alucard'ın ağzından iniltiler çıkıyordu. Miya ne zaman yaptı bilmiyordu ama Alucard'ın elini tutmuş sıkıyordu. Yarasını temizledi ve tampon yaptı. İyi ki kraliyette ilk bu eğitimleri veriyorlardı. Sıkıca sardı ve tamam dı. Alucard çok yorgundu. Yüzü solmuştu. Teni bembeyazdı Miya gibi. Miya uyumadan ilk gecesini geçirdi. Alucard'ın başında bekledi. Sabah olduğunda o uyanmadan bir çorba yaptı ve bir tabak alıp Alucard'ın başına geldi. Yatağın kenarına oturdu:
- Alucard kalk artık yemek yemen lazım.
- Miya kalkmak istemiyorum.
- Tamam öyle olsun.
Miya Alucard'ın başını kucağına aldı ve oturdu:
- O zaman böyle yiyeceksin.
- Tamam, tamam.
Miya çorbayı yavaşça dökmemeye çalışarak Alucard'da içiriyordu. Tabağın yarısına gelmiştiki Alucard kalktı ve Miya'yı kucağına yatırdı. Miya'ya:
- Sana hayatımı borçluyum ve dün gecede hiç uyumadın dinlenmem lazım ve yemek yemen.
Miya cevap veremeden Alucard ilk kaşığı uzatmıştı. Kalan çorbayı Miya'ya içirdi. Mutfağa gitti tabağı bıraktı ama burda bir pasta vardı. Pasta mı yapmıştı şimdi? Miya'nın yanıma gidip kulağına:
- Pasta ne için?
- Şey... Teşekkür etmek ve Burdan ayrılacağımı söylemek için.
- Gitmesen olmaz mı?
- Zaten gitmeyeceğim senin iyileşmen lazım.
- Pastayı yemeye ne dersin?
- Tatlıya hayır demem derim.
Hızlıca mutfağa koştular. Pastayı ortaya koydular ve iki taraftan birden ye ete başladılar. Alucard:
- Miya burnunda krema var.
- Nerde?
- Burda
Parmağına pastanın kremasından alır ve Miya'nın burnuna sürer.
- Alucard!
- Pasta için teşekkürler Miya. Her şey için teşekkürler.
- Sorun değil.
- Miya sana bir soru soracağın?
- Sor.
- Benimle birlikte iblis avlamaya ne dersin? Burada kalabilirsin. Hatta burada kal.
- Alucard ben
- Miya kafanla düşünme kalbimle düşün.
- O zaman sen benimle gel. Elif krallığında yaşa
- Olmaz. Hiç kimseye bağlılık yemini etmemeliyim.
- Bağlı kalmayacaksın. Benimle kalacaksın. Lütfen
- Tamam Miya.
############
- Güzel günlerdi.
- Ama en güzeli seni ilk öptüğüm andı kabul et.
- Evet öyleydi aşkım.
- Hadi gel kahvaltı yapalım.
- Olur.
##############
Her şey hazırdı masaya yerleştiler ve yemeye başladılar. Anneleri daha gelmemişti. Saat zaten çok erkendi.
Alucard:
- Miya aslında bir kabus gördüm. Bir patlama oluyordu. Sen... Ölüyordun.
- Alucard seni asla bırakmam.
Büyük bir patlama olur.
###################
Olmuştu. Rüyası harfiyen olmuştu. Ama Alucard bırak gerçek olan kabuslar görmeyi kabus görmezdi ki. En son annesiyle son gecesinde görmüştü ve o da babasının ölümünü görmüştü ama Miya onu bırakmazdı. Bırakmadı da. Miya yaşıyordu ve bunu yapan ölecekti.
#################
- Ne dedin öldüremedin mi?
- Efendim ama
- Aması yok onlar ölmeden bu gezegeni ele geçiremem. Çok fazla güçlüler. Bunu bilmiyorlar belki ama çok güçlüler.
Asasını alır.
- Efendim hayır.
- Cezan.
- Efendim bir şans da...
- Selef!
Adam paramparça olur.
####################

Ay Işığında(Bitti) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin