¡kardeşim?
"Yoongi oppaaa~"
Yoongi kahkahalarını tutamayıp öne doğru sallanırken elimdeki biradan bir yudum daha almıştım.
"Oppa çok şık olmuşsun!"
Yoongi gülmekten yaşarmış gözlerini silemeden çoktan yeni yaşlar birikmişti. Gülmekten ağrıyan karnını tutarken kanepede iki büklüm olmuştu. En sonunda ben de dayanamayıp kendimi diğer kanepeye bırakmıştım.
Düğün akşamı Yoongi bir şekilde oturduğumuz masaya içki getirmişti. Başta itiraz edip içmek istemesem de Yoongi'nin alaylarını dinlemeye daha fazla katlanamadım. Dikkat çekmemek adına masada bulunan bardaklara azar azar ekleyip içmeye başlamıştık. Aslında Yoongi'nin böyle bir zorunluluğu yoktu. Ona kimse içki içtiği için bir şey diyemezdi. Fakat annemin beni içerken görmesi pek olumlu sonuçlar doğurmayacağından ben mecburdum. Yoongi de bana ayak uydurmuştu.
Düğün bitene kadar fazla içmemiş ve dikkatli davranmıştık. Düğün bittikten sonra annem ve Bay Min otele geçip bütün ev boşalınca bardaklar yerine şişelerden içmeye başlayarak hızımızı arttırmış ve en sonunda da sarhoş olmuştuk. Aslında ne kadar sarhoş olduk desem de bilincim hala yerindeydi, sadece çok fazla gülüyordum ve başım dönüyordu. Fakat bilincimin yerinde olduğuna emindim. Ya da siktir edin sarhoştuk işte.
Başta evin salonuna yerleşmiştik ve sakin sakin içkilerimizi yudumluyorduk. Bir iki saat geçtikten ve beynimiz iyice uyuşmuşken ortamı neşelendirmek adına ortaya geçip Sunhee'nin taklidini yapmaya başlamıştım. Bunu neden yaptığımı ben de bilmiyordum. İkimiz de taklitlerime ağlayana kadar gülerken aramızdaki düşmanca hareketlere bir geceliğine son vermiştik.
"Kıskanıyorsun onu!"
Yoongi ters döndüğü kanepede yayvan bir şekilde konuşmaya başlamıştı.
"Evet, evet kesinlikle..."
Gözlerimi kapatmış, mırıldar tonda konuşuyordum. İkimiz de dalga geçtiğimizi biliyorduk.
Yoongi'den ses gelmemişti büyük bir ihtimalle sızmıştı. Ben de gözlerimi açmakta zorluk çekerken uyuya kalacağımı hissediyordum.
"Jimin-ah..."
"Hım..." Gözlerim hala kapalıyken mırıldandım.
"Sahiden kardeş olduk, huh?"
Kıkırdamadan edememiştim.
"Kardeşim?" aniden kahkaha atmam Yoongi'yi de güldürmüştü.
"Fakat ben sana hiçbir zaman kardeş gözü ile bakmayacağım."
İçkinin kanıma karıştığı her saniye uğuldayan kulaklarım Yoongi'yi duymakta zorluk çekmemi sağlıyordu.
"O kadar mı nefret ediyorsun benden?"
Aslında bunu söylerken ciddi değildim. Fakat Yoongi ciddiye almıştı. Bir yandan da sanki birileri her bir hücreme baskı yapıyordu, aşırı uykum gelmişti ve artık vücudum tamamen uyuşmuştu.
"Hayır aptal senden nefret et..."
Yoongi'nin sesi kilometrelerce uzaktan geliyor gibiydi. Cümlelerinin başını duyuyordum fakat sonu kayboluyordu. Yavaşça elimdeki şişeyi yere bırakıp kanepede yan döndüm.
''Aslına bakarsan itiraf etmeliyim ki Jimin..''
"Hey Jimin! duyuyor musun beni?"
Sessiz mırıltılar çıkarıp kanepeye iyice sindim.
"İyi geceler Yoongi."
Ve ben o gün Yoongi'nin ne dediğini asla bilemeyecektim.
×××
ŞİMDİ OKUDUĞUN
brother? ;; yoonmin ✓
FanfictionJimin'in annesi ve Yoongi'nin babası evlenmeye karar vermişlerdi. Aynı evde yaşamak zorunda kalan Jimin ve Yoongi'nin tanışmaları pek de iyi başlamadı.