¡son kez
Gecelerimi mahveden kabuslarımdan uyandığımda kalbim hiç olmadığı kadar hızlı atardı. Rüyadan uyandığım halde, gerçek olmadığının farkındaydım ama gerçek olma ihtimali kalbimin ortasında büyük bir boşluk oluşturuyordu. Tam şu anda da yine bir kabus sonrası korku dakikalarını yaşadığımı hissediyordum.
Duyduğum silah sesi ile kendimi gözü dönmüş bir şekilde sesin geldiği yerde, annemin odasında bulmuştum. Öyle korkmuştum ki ruhumun bedenimden ayrıldığını hissetmiştim. İçeri girdiğimde titrek bir beden ve elinde tutmayı beceremediği bir silah ile annemi görmüştüm.
Hızlıca yanına koşup ve iyi olup olmadığını kontrol ettim. Aynı zamanda Yoongi de silahı annemin elinden almış içeride bir yere koyup geri gelmişti.
"A-anne iyi misin? Ne oldu anlat hadi bana."
Sesimi annemi yatıştırmak için yumuşak çıkarmaya özen göstersem de korkmuş ve tedirgin çıkmasını engelleyememiştim.
Annem hala şokta olacak ki bir süre daha konuşamamış Yoongi'nin getirdiği su ile kendine anca gelebilmişti.
"B-ben s-sadece silahı a-atmak istemiştim."
Derin bir nefes verip omuzlarımı düşürdüm. Aklıma binlerce senaryo gelmişti ve bu olabilecek şeylerin en iyisi olmuştu.
"Babam size bir şey mi söyledi?"
Yoongi'nin varlığını yeni fark ediyormuş gibi yerinde sıçramıştı annem. Daha sonra da yutkunup gözlerini kaçırmıştı.
"Sadece, onunla ilgili bazı ş-şeyler öğrendim."
Sanki bir sır söyleyecekmiş gibi anneme daha çok yaklaşma gereksiniminde bulunmuştum. Önce söyleyip söylememek arasında gidip gelmiş daha sonra da gözlerini tekrar kaçırmıştı.
"Önemli bir şey değil aslında Jimin. Sadece ben biraz abarttım."
Annemin aniden değişen ruh hali beni afallatırken Yoongi'nin de aynı halde olduğunu fark ettim.
"Söyle hadi anne. Ne öğrendin?"
Bir kaç saniye durmuş? derin bir nefes almış ve gözlerini kapatmıştı.
"Gerçekten abartılacak bir şey yok bebeğim. İyiyim ben, uyumak istiyorum sadece."
Bir kaç dakika annemi anlatması için zorlamış ardından pes ederek Yoongi ile birlikte odadan çıkmıştım.
İkimiz de suskun bir şekilde sözleşmiş gibi benim odama dönmüştük. Normalde onu odadan kovup yatağıma girmeli ve güzel bir uyku çekmeliydim ama kafam öyle bulanıktı ki üstümü ne ara değiştirdi, ne ara beni yatağıma yatırdı ve yine ne ara alnımdan öpüp odadan çıktığını anlamamıştım. T
Tamam alnımdan öptüğünü hatırlıyordum.
Çıkarken gitmemesi için arkasından seslenmek isterdim ama yapmamıştım. Sabaha kadar ona sarılıp ağlamak isterdim ama yapamazdım. Son günlerde gitgide değişiyordu hayatım. Eskisi gibi olmasını beklemiyordum fakat iyi giden en azından bir şey olsa ona tutunabilirdim.
Annem Bay Min ile ilgili bir şey öğrenmişti ve bu her neyse annemi sarstığı belliydi. Yoongi'nin annesini bulmuştum fakat vefat ettiği gerçeğiyle karşılaşmayı beklemiyordum.
Ve tabii ki Amerika'daki lise olayı vardı. Ruhum vücuduma ağır gelmeye başlamıştı artık. Sanki omuzlarımda dünyanın yükü vardı. Ölüm bile kurtuluş yolu olarak gelmeye başlamıştı artık fakat annem vardı, Yoongi vardı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
brother? ;; yoonmin ✓
FanfictionJimin'in annesi ve Yoongi'nin babası evlenmeye karar vermişlerdi. Aynı evde yaşamak zorunda kalan Jimin ve Yoongi'nin tanışmaları pek de iyi başlamadı.