yedinci bölüm

34 11 8
                                    

Hemen kumsala ne oldu diye düşünürken hemen aradım kumsalı. Ama telefonunu acmiyordu. Mesajinda;
-artık dayanamiyorum elfida neden hep ben üzülüyorum... Demişti. Inşallah düşündüğüm şeyi yapmamıştır, ya barış ile konuşmuşsa... kosarak evden ciktim, üstümü bile değiştirmeden, esorfmanlarimla.(gerçi herkes bu durumuma aliskindi da.) kumsallara doğru koştum. Evlerinin önüne gittiğimde kumsalin bagirislari kapının arkasından geliyordu tam zile bastım ki kumsal kapıyı açtı. Ama benim daha lafım agzimdayken boynuma sarıldı ve hıçkıra hıçkıra ağladı.. kolumdan tutarak bizim kucuklugumuzde her zaman gittiğimiz ve dertlestigimiz ağaç eve götürdü ama yolda hiç birsey söylemeden sadece kolumdan tutup beni çekiyordu ve tabi ağlayarak. Ağaç eve gittiğimizde barış yoktu diye biraz tuhafıma gitti çünkü biz her zaman oraya beraber giderdik.
10 dakika boyunca kumsal konuşmadı ama bende birşey sormadım ve artık daha fazla dayanamayıp sordum
-barış mi ?
+elfida bunca acıyı yaşarken neden bariş üzerime geliyor artık dayanamıyorum. Tamam geçmişte yaptığım bir hata yüzünden hep böyle mi olacak. Sevdiğim insanın bana böyle davranması beni ateşe sürüklüyor. Bak dün akşam herkes dağıldıktan sonra barışa kendimi iyi hissetmediğini benimle kalır misin diye sordum. Ama bana üzgünüm kumsal istersen bi kafeye gidip konuşalım biraz içini dökersin dedi. Ona da tamam dedim . Neyse kafeye gittik ve ben barışa 'herşeyi' söyledim.
- Ne! Söyledin mi hani hep içinde sakliyacaktin bunu bana böyle soylemistin kumsal.
+evet kanka söyledim. Söyledim söylemesine de biliyorsun onunla yalnizdik ve dayanamadım söyledim. Benim ne kadar kıskanç biri olduğumu biliyorsun sevdiğimi kimseyle paylasamam...  Evet ona onu çok sevdiğimi söyledim . Sevgi sözlerle anlatilmaz barış bak biz birlikte büyüdük. Biliyorum bu söylediklerim çok saçma ama ben sensiz dayanamıyorum, sensiz Günden güne soluyorum...  ve artık bana kardeş gözüyle bakman canımı çok acitiyor. Benim için hiçbirşey imkansiz olmadı senin kadar dedim. Ve bana ettiği tek kelime neydi biliyor musun?
- ne dedi...?
+ Barışın bana tek sözü... Benim kalbim başkasına ait dedi ve çekip gitti. elfida... kalbim ağrıyor... kendimi uçurum kenarinda sonsuzluğa uğurlanacak ve son dakikalarimi yasiyacakmiş gibi hissediyorum.
(Böyle birşeyi barış benden neden saklıyordu? Kim o...) bir süre sustum birşey soyliyemezdim. Çünkü gerçekler bizi bekliyor...
-nasıl olur barış bizden neden böyle birşeyi saklasin ki derken telefonum çaldı. Arayan barıştı;
+efendim iyiKim.
-bu gece grubu toplayıp bana gelirmisiniz?
+herkes mi?
-evet sen kumsal ve nehir
+peki ben kumsala söylerim sende nehir'e söyle.
-peki görüşürüz kuşum.
+görüşürüz iyiKim.
Telefonu kapattıktan sonra Kumsalin meraklı bakişlarla ne dedi gibi bakıyordu.
+barış aradı ve herkesi topla bu akşam bana gelin dedi.
-neden böyle birşey istedi ki? Ayrıca artık istenmedigim yerde durmam kanka ve ben gelmiyorum.
+yapma Böyle ama kumsal gidelim belki kimi sevdiğini öğreniriz. Gel bana yardım et ve herşeyi ogrenicez.
-peki...

Hepimiz barışta toplandık her zaman ki gibi, ama bugün biraz tuhaf hissediyordum barış benden birşey saklıyordu ama ben ona soramiyordum. Içimde çok kötü bir his var. Nehir  bizim kötü olduğumuzu ve bugün herkeste bir tuhaflık olduğunu anlamıştı. Bana göz işareti yaparak dışarı cikmami istedi. Gittim ve konuştuk herşeyi anlattım ona.

*kumsal*
Elfida ile nehir dışarı çıktıktan sonra ortalıkta çok büyük bir sessizlik vardı bunu ben bozdum;
-eve gitmek istiyorum barış görüşürüz.
+neden gidiyorsun kumsal? hiçbir yere gitmiyorsun.
-Başım ağrıyor eve gitmek istiyorum.
+istersen benim odama çik biraz dinlen size söylemem gereken birşey var.
-nasıl hiç birsey olmamış gibi davranabiliyorsun anlamıyorum!
+tamam sen bunları düşünme şimdi. Git ve uzan biraz.
-Peki olur.
Barışın odasına ilk girişim değildi ama bugün biraz farklıydı. Tam uzandığımda yastigin altında bir kağıdın olduğunu farkettim. Acaba baksam mi diye tedirgin oldum önce ama sonra baktım...
Elfidanin fotoğrafı... ne alaka ya bu ne demek! Koyu bir düşünceye dalmıştım ki fotoğrafın arkasında bir yazı olduğunu farkettim. Seni seviyorum elfida. atan bu kalbim sadece  sana ait. Yazıyordu... öldüm öldüm dirildim. Tüylerim diken diken oldu gozlerimden yaşlar akmaya başladı. Bagiramadim, sustum. Düşünemedim, durdum.kalkmaya çalıştım, düştüm. Bitti... bitti... bitti...



ELFİDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin