Bölüm 6

4.6K 358 237
                                    


İlk buluşmaya başladıklarından beri, Kedi bir gün Marinette'in kendisinin kim olduğunu göstermesini isteyeceğini biliyordu. Ama her zaman bu düşünceyi kafasında uzaklaştırıyordu.

"Adrien, bunu yapmalısın."

Plagg masanın üzerinde oturduğunda, Adrien başını olumluca salladı.

"Biliyorum, Plagg. Ama nasıl?"

Genç erkek daha fazlasını bekleyerek küçük kwamisine sordu.

"Bilmiyorum. Sadece ona git ve 'Hey Marinette, bunun kulağa çılgınca geldiğini biliyorum ama gerçek adım aslında Adrien. Evet, Adrien. Senin aşık olduğun kişi."diyerek küçük kvami tek parça camambertin hepsini yutarak güldü.

"Bekle o bana aşık mı?" .

Genç erkek masasındaki küçük kara kediye bakarak sordu.

"Kör olmadığından emin misin?"

"Bir kaç hafta önce okulda çığlık atmıştı, ama bu sayılmaz." diye Adrien belirtti.

"Tanrı aşkına! Önünde çıldırmış gibi duruyordu. Artık Kara Kedi'ye aşık olduğu için, şimdi normal olarak seninle konuşabiliyor!"

Küçük kvami haykırıcasına konuştu. Mantıklıydı. Plagg'ın bir kere olsun doğru konuştuğunu itiraf etmek istemese de doğruydu.

"Onu ziyaret edeceğim"

Plagg gözlerini irice açtı, ama bir şey demedi. Adrien'ın yüzüğüne doğru sızdı ve vücudunun tamamını her zaman yaptığı gibi deri kıyafetle kapladı.

"Hadi gidelim,"

--------------------

Marinette'nin balkon kapısına ulaşıp tıklattığında, sürpriz kişi olarak Alya kapıyı açtı.

"Kedi!" diye haykırdığında, Marinette'e onun geldiğini ulaştırdı.

Genç kız düşünüyordu. Ona söylemek istiyordu. Onun bilmesini istiyordu. Ama hazır mıydı? Nasıl tepki verecekti?

"Ah...Merhaba Kedi. "

Genç erkek uzanarak Mari'nin yanağını öptü.

"Nasılsın?"

Marinette bir soru sorduğunda, Alya'nın bir yerlere gitmesini istedi.

"Daha iyi." diye kedi görünümlü çocuk genç kızı yanıtladı.

"Bana hala bir röportaj borçlusun"

Kara Kedi genç kıza garip bir şekilde baktı.

"Hangi röportaj?"

Alya en iyi arkadaşının unutkanlığına şaşırmamıştı.

"Ah, onun bundan bahsettiğini sanmıyorum."

Kedi güldüğünde genç kızın bu unutkanlığını sevimli bulmuştu.

"Ben kurabiye pişirdim. Ailem evde değil, bu yüzden kimsenin buraya geleceğini sanmıyorum. "

Genç kız gülümseyerek ruh eşinin önüne tam dolu bir tabak bıraktı. Genç erkeğin yemeye başlaması uzun sürmemişti. Alya genç erkeğe nakarak üzüntüyle konuştu.

"Ben de kurabiye istiyorum."

"Hayır, sana hiçbir şey vermiyorum." diye genç erkek devam etti.

"Bunlar benim."

Alya onun üzerine atlayarak, ondan kurabiye almaya çalıştı ama başarısız oldu. Genç erkek ondan daha atletikti. Alya sinirlenerek gözlerini belirtti.

Soulmates - Ruh Eşleri [TR]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin