*geçmişe dönüş*
"Neden deniyorum ki?" Genç kız içini çekti. "Niye?" Duvardan aşağı kayarak ağlamaya başladı.
"Adrien beni hiç farketmedi. Hiç bilmedi." Babasının sadece onun için aldığı bir ceketin koluna doğru hıçkırarak ağladı.
"Bu gerçek olamaz" diye bağırdı. "Marinette onun ruh eşi olamaz."
"Ruh eşime sahip olduktan sonra olmaz." Onun büyük odası şimdi boştu, sadece ay onun büyük penceresinden içeri sızarak parlıyordu. "Ve o Adrien değil."
"Kayboldum" diye genç kız ceketine bakarken içini çekti. Her şeye sahipti. Parası vardı, iyi tanınıyordu, ama Adrien onun değildi. Siyah-imsi kelebeğin ona ne zaman yaklaştığını fark etmedi. Bilinci hemen bulanıklaştı, odasında oluşan karanlığa baktı.
"Merhaba, İşaret değiştirici." dedi derin bir ses ve genç kız sesi hemen tanıdı. Daha önce bu sesi duymuştu.
"Merhaba." Genç kız tek başına oturduğun odasında sırıttı.
"Sanırım tekrar buluşuyoruz."
"Gerçekten öyle, Hawkmoth,"
*geçmişe dönüş bitti*
"Bununla ne demek istiyorsun?" Marinette şaşkınlıkla genç erkeğin durumu açıklamasını istedi.
"Söylediğim gibi! İşaretim artık burada değil!" -diye Adrien neredeyse haykırdı.
"Tanrım, Kedicik. Bekle oraya geliyorum."-diye genç kız cevap verdiğinde, zaten nasıl yaptığını bile fark etmeden kendisini şehir içinde sallanan Uğur Böceği kostümünün içinde olarak buldu. Telaştan evden nasıl çıktığını bilmemişti. Sevgilisinin odasının camını çaldığında, genç erkek onu görür görmez pencereyi açtı. Odaya girdiğinde, buraya kaçıncı kez gelmiş olursa olsun hep heyecanlandığı gibi yine heyecanlanmıştı.
"Tamam, açıkla." Genç erkek odada birkaç tur döndükten sonra içini çekerek yatağa oturdu. Endişeli görünüyordu.
"Ben-duş almak istedim...-"
"Afedersin, böldüğüm için üzgünüm ama sanırım bu sefer gerçekti değil mi?" Marinette kendini tutamayarak konuştu.
Kötü bir zamanlama olduğunu biliyordu, ancak başka zaman bir şansı olmayabilirdi. Genç erkek canı sıkılmış bir şekilde ona bakıp "Evet gerçek bir duş!"-diye cevap verdiğinde, Marinette devam etmesine izin vermeden önce biraz kıkırdadı.
"Sanırım, sonra işaretime baktığımda orada yoktu" dedi.
"Makyajını ovalamaya mı çalıştın?"-diye Marinette sıkıcı bir şekilde sorduğunda, Adrien "Komik olduğunu düşünüyorsun."-diyerek gözlerini devirdi.
"Ama şaka yapmıyorum. İlk önce ben de öyle düşündüm, ama elimi tekrar tekrar yıkadım, ama hiçbir şey olmadı."
Marinette anında paniğe başladı. Dönüşümünü serbest kalmasına izin verdikten sonra hırkasının kolunu yukarı çekti. Siyah bir pençe işareti göremediğinde gözleri endişeyle genişledi.
"Şimdi bana inandın mı?"
"Tamam, ne yapacağız peki?" diye sordu panik yapmamaya çalışıyordu.
"Gerçekten hiçbir fikrim yok" Marinette konuşmadan önce, genç erkeğin yatağında sessizce en az yirmi dakika oturdular.
"Bunun bir akuma olabileceğini mi düşünüyor musun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soulmates - Ruh Eşleri [TR]
Fanfiction"Soulmates" hikayesinin Türkçe çevirisidir. Hikayenin gerçek sahibi @its_nusa_obviously'dan izin alınarak çevirilmiştir. İZİNSİZ KESİNLLİKLE KULLANMAYIN! Hikayenin tadını çıkarın. Sizi seviyorum. "Soulmates" is the Turkish translation of the stor...