Soulmates - Ruh Eşleri [TR]

Bölüm 8

Marinette kutuyu çok yakından inceledi. Mavi ve yeşil kağıda sarılıydı. Yavaşça açtığında içinde bir not olduğunu gördü.

'Eyfel Kulesinde saat 11'de buluşalım' - xx Kedi'

Marinette yazılan nota gülümseyerek başını salladı. Dikkatli olmalıydı. Sırrlarının dünyaya belli olmasını istemezdi.

_________________________

"Harika, sadece harika,"

Adrien sokakta yürürken kendi kendine mırıldandı. Kendisini genç kıza göstermek istemişti, ancak bunun riskli olduğunu biliyordu.

Büyük malikaneye ulaştığında, içeri girdi ve onu her zamanki sessizlikten başka bir şey karşıladı. Babası ve Natalie bir iş gezisindeydi, bu yüzden evininde kendi başınaydı. Hiçbir şey değişmemişti. Hala büyük bir evdi.
Genç erkek, Marinette'in ne yapacağını anlamadıkları takdirde çok fazla belaya gireceğini bildiği için iç çekti. Eyfel Kulesi'nde konuşmanın ikisine de yardım edeceğini umuyordu.

________________________

Gece nihayet geldiğinde, Marinette başının üzerine bir kukuleta yerleştirerek fırından çıkıp sessizce yürüdü. Dönüşümü için mükemmel bir yer bulduğunda, binalar arasında sallanmaya başlayıp ilerlerken, istediği yere yetişmesi çok uzun sürmedi. İnce haraketlerle kuleye indi. Şimdi sadece aptal kedisinin gelmesini beklemek zorundaydı. Lakin, Kara Kedi çok geçmeden onun yanında durunca fazla beklemek zorunda kalmamıştı.

Birkaç dakika sessizlik içinde durduklarında, sonunda Kedi bu sessizliği bozarak konuştu.

"Üzgünüm,"

Marinette ruh eşine baktı.

"Ne için Kedicik?"

Genç erkek sevdiği kıza bakarak, onun yanağını okşadı. Marinette iç geçirdi. Öpüşememiştiler. Onları kimin izlediğini hiç bilmiyorlardı.

"Herşey için,"

"Sen hiçbir şey yapmadın," diye genç kız onun adına üzüldü.

"Dikkatsiz olan bendim."

"Chloe'yi suçluyorum."

Kedi bu söz üzerine biraz gülümsediğinde, Uğur böceği başını iki yana salladı.

"Doğru ama yine de"

"Ne yapacağız?" Diye Kedi aniden sorduğunda, kulenin kenarında oturuyordu.

"Onları yanlış yola sokmalıyız. Öğrenirlerse ebeveynler aşırı korumacı olacaklar." diyen Uğurböceği fikrini bildirip genç erkeğin yanına oturdu.

"Onlar zaten öğrenecekler. Yarın haberlerde olacak."

"Yardım etmiyorsun, teşekkürler." diye Marinette genç erkeğin hafifçe omuzuna vurdu.

"Deniyorum," diye genç erkek azacık gülümsedi. Eyfel kulesinden aşağı baktıklarında ortama tekrar sessizlik düştü.

"Bu gece çok sessizsin, aptal kedicik."

"Bunu cidden kalpten söylediğine inanmak istiyorum. " diye genç erkek birkaç dakika sonra cevapladığında, genç kıza gözlerini devirdi.

"Geceleri ne olursa olsun uyuyacağız." diye genç kız güldü. Sonra soru soran bir ifade ile Kediye baktı.

"Ama cidden, seni rahatsız eden nedir?"

"Ben...ben..."

Kedi bir an dikkatlice genç kıza baktı.