"... ruh eşleriyiz." -diye genç erkek onun cümlesini bitirmişti.
"Nasıl .."
Genç kızın kafası karışmıştı.
"Senin işaretin çıkmadan önce benimki çıkmıştı." -diyerek genç erkek gülümsedi. Birkaç saniye sessiz kaldılar, kimse ne söyleyeceğini bilemedi.
"Üzgünüm"
Kedi yüzünde kafa karışıklığıyla dolu bir ifadeyle karşısındaki kıza baktı.
"Neden? Sen yanlış bir şey yapmadın."
"Sadece benimle bağı olan kişi gerçekten şanssız olacakmış gibi hissediyorum. Sanırım şansım seni yakalıyor." -diye genç kız nefesini dışarıya vererek, ayaklarına bakmaya başladı.
"Neden şanssız olurum?"
"Ve Marinette neden bu kadar sıradan olduğunu düşünüyorsun?"
"Sanırım doğamda öyle"
O an genç erkek bir şey söylemek istemedi, o yüzden sadece ona sarıldı. Marinette, ilk başta şaşırmıştı ama sonra o da sarılışına karşılık vermişti. İkisi de ayrılmak istemediler, o yüzden odanın ortasında durdular.
"Sadece beni işaret eden izinin ne oluğunu sorabilir miyim?"-diye Marinette sordu.
"Bu bir iğne ve iplik. Çünkü biliyorum, giysi tasarlamayı seviyorsun. Ve ayrıca senin bu konuda çok iyi olduğunu biliyorum." diyerek genç erkek Marinette'e gülümsedi.
"Sana göstermeyi çok isterdim, ama bu kıyafet tam anlamıyla bana yapıştı."
Bu Marinette'i biraz güldürmüştü.
"Senin ki ne?"
Genç kız üzerindeki ceketten kurtularak, bileğindeki pençeyi açığa çıkardı.
"Gördüğüm zaman seni düşünmemek çok zor."
Kedi karşısındaki kıza gülümsedi ama sonra gülüşü soldu.Genç erkek Marinette'in gözlerine bakarak konuştu.
"Sanki bunun başka birinin olmasını istiyormuşsun gibi hissediyorum"
Genç kız bu göz temasını önlemek istedi ama başarısız oldu.
"Hayır, aslında sen olduğuna sevindim. Senden hoşlanıyorum ama evet, başka biri de var."-diye genç kız sonunda gerçeği söyledi.
"Yine de, keşke olmasaydı."
"Hala Uğur Böceğini seviyorsun, değil mi"
"Evet. Ama kalbim de başkası için de atıyor olabilir. "dedi genç erkek utanarak. Marinette gözlerini genişleterek ona baktı.
"Nasıl?"
"Seni fark etmem, ŞeytaniÇizer kazasından sonra başladı. Senin hakkında küçük şeyler izlemeye başladım - yanlış anlama sapık gibi değil." diyerek genç erkek güldü.
"Sanırım bende seni seviyorum Kedicik."
Genç kız gülümsediğinde sonunda Kedi ona baktı.
"Prenses" diyerek gülümsedi.
Çok yakınlardı, bir-birlerinin kalp atışlarını hissedebiliyorlardı. Ama sonra merdivenler ses gelince, birisinin üst katta odaya doğru yaklaştığını anladılar.
"Saklan" diye fısıldadı ve o an aklına gelen tek yere genç erkeği itekledi. Dolap. Ailesinin genç kızlarını ev ödevi yaptığını sanmaları için sandalyesine oturdu. Kapı açıldığında, genç kızın babası içeri geçti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soulmates - Ruh Eşleri [TR]
Fanfic"Soulmates" hikayesinin Türkçe çevirisidir. Hikayenin gerçek sahibi @its_nusa_obviously'dan izin alınarak çevirilmiştir. İZİNSİZ KESİNLLİKLE KULLANMAYIN! Hikayenin tadını çıkarın. Sizi seviyorum. "Soulmates" is the Turkish translation of the stor...