-11-

47 6 5
                                    

Ateş'in yanına doğru ilerledim. Yanına yaklaştığımda selam diyip gülümsedim ve oda aynı karşılığı verdi. Onun bana gülümsemesi hoşuma gidiyordu o klasik söz vardır ya hani aynen öyleydi içim ısınıyordu. Birlikte arabanın kapılarına doğru yöneldik nereye gideceğimizi bilmiyordum ama sorma gereği duymadım çünkü bu Ateş' ti o her zaman güzel yerler bulurdu. Yol boyunca radyoda Pera grubundan “Yokluğunu anlasam da ” çalıyordu ve ikimizde sadece dinliyorduk. Gittiğimiz yolları ilk defa görüyordum ama yolun sonunda çıkan sonucun güzel olacağından emindim. Biraz daha yol boyunca dümdüz gittikten sonra sağa döndük etrafı betimlemek gerekirse yaklaşık üç metrelik tuğla duvarlar ve üstünde insanların kendi hayal gücünü yansıttığı graffitiler vardı. Boş sprey boya kutuları da duvarların kenarlarında duruyordu. Biraz daha duvarların arasından geçtik ve iki boş duvarın arasında durduk. Bir duvarın altında küçük bir şekilde Su diğer duvardada aynı şekilde Ateş yazıyordu yani daha önceden ayarlanmıştı. Sonra arabadan indik ne yapmam gerektiğini bilmediğim için Ateş'e baktım oda eliyle duvarın yanında duran siyah çantayı gösterdi. Hadi başlayalım! duvar senin istediğin şekilde değerlendirebilirsin, dedi. Daha önce graffiti yapmamıştım ama Ateş'in yaptığı her halinden belliydi ve muhtemelen geldiğimiz yeride sayılı kişiler biliyordu. Siyah çantayı açıp içinde ki sprey boyaları inceledim bir sürü renk vardı ve aşırı güzel gözüküyorlardı Ateş biraz beni izledikten sonra kendi duvarına bakmaya başladı. Boyaları alıp renklerin ton geçişlerine göre kafama göre çizgiler halinde duvara sıktım. Bu işlemi uzun süre sürdürdüm Ateş ise eski model bir arabanın şemasını oluşturmuş ayrıntılarına geçiyordu. Bende rengarenk olan duvarın üstüne siyah sprey boyayla karışık şekiller çiziyordum ve garip bir şekilde güzel gözüküyordu ama Ateş'in ki kadar değil gerçekten bu konuda yetenekliydi. Özellikle boyaları kullanma ve efektler verme konusunda başarılı olduğu kesindi. Duvarı bitirdikten sonra altına büyük bir şekilde “~A~” harfini ekledi ve yere oturup duvara yaslandı. Bende bir kaç şekil daha çizdikten sonra yanına yaklaşıp fazla yakın olmadan yanına oturdum. Bana baktı ilk defa yapmana rağmen güzel gözüküyor, dedi. Teşekkür ederim sen artık profesyonelleşmişsin dedim ve dudağının kenarı biraz kıvrıldı pek sayılmaz ama yapmayı seviyorum diye cevap verdi. Bir süre sessizlik … veee o an buradaki duvarların çoğunu ben yaptım ve buraya sadece seni getirdim neden bilmiyorum ama seni fazla tanımasam da buna değer biri olduğunu düşündüm dedi. Duyduklarım beni etkilemişti aslında özel olduğumu söylüyordu ve bu güzel hissettiriyordu. Sonra anlatmaya devam etti. Çok küçüktüm dedi ve ne olduğunu anlamadığımı fark edip Poyraz'ı kaybettiğim de çok küçüktüm ve onun beraberinde annemide hatta para göndermekden başka bir işe yaramayan babamıda kaybettim. Poyraz benim ikizim ve o çok küçükken onu öldürdüler. Kimin yaptığını bilmiyorum ama o benim peşimi bırakmıyor ve yaklaşık üç yıldır düzenli olarak siyah not kağıtları gönderiyor ama kağıtların üstünde yazan şeyler hep Poyraz'ın adıyla yazılıyor. Bunu neden yapıyor bilmiyorum ama o beni biliyor takip ediyor herşeyimi attığım her adımı. Duyduğum şeyleri anlamakta ve onlara inanmakta güçlük çekiyordum. Ve o şey de neydi? Ateş' in gözünden yaşmı damlamıştı. Evet öyleydi her şeyden güçlü gibi görünen Ateş Varol karşımda gittikçe şiddetlenen bir şekilde ağlıyordu bunları benimle paylaşması çok güzeldi ama ağlaması kötü hissetiriyordu ve ne yapmam gerektiğini gerçekten bilmiyordum biraz daha ağladıktan sonra tepkisizce benim yaptığım graffitili duvara baktı. Benim hayatımı paylaşmaya değer tek insanın sen olduğuna eminim dedi. Sonra ağlamayı bıraktı ve ayağa kalktı benim duvarıma gitti ve siyah sprey boyayla kendi duvarınada yaptığı şeyi yaptı, ama bu sefer farklıydı “~A^S~” hem kendi baş harfini hemde benimkini yazmıştı ve baş harflerimiz yanyana güzel gözüküyordu. Sonra bana döndü ve hadi geç olmadan gidelim diyip elini uzattı beni yerden kaldırdı. Tam duvarın resmini çekicektim ki ne zaman istersen sanat eserini görebilirsin burası benim di artık bizim seni istediğin zaman buraya getiririm dedi ve birlikte arabaya bindik.

Ateş Varol bizim demişti ve benimle onun için önemli şeyleri tam olarak olmasada paylaşmıştı...

ZincirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin