Bölüm 12

41 8 4
                                    

"YENİ POLİS"

Olamaz bu hırsız yeni polis miydi? Peki hırsızlık yapan biri neden polislik yapsinki? Hic mantıklı değil

Aksam gözüme uyku girmemişti. Onda bir şeyler olduğunu anlamıştım ama bu kadarını da beklemezdim doğrusu.

Sabah kahvaltımı yapıp arabama binmiştim. Bugün büyük gündü. İkinci gününden hapse girmek de varmış ha kaderinde Kris efendi.

İş yerine geldiğinde gözün Krisi atamıştı ama daha gelmemişti demek ki belki de dünden sonra gelmeyecektir.

Chen ve Sehun'un gördüğünde yanlarına girmiştim. Bunlar nedense hep benden erken geliyordu oysa ben fazla geç kalan bir insanda değildim. Acaba onlar burada mi kalıyordu?

"Siz burada mi uyiyorsunuz da benden erken geliyorsunuz ?" 

Chen ve Sehun bu dediğine gulmustu.

Chen: Ne saçmalıyorsun yine Bong Cha?

"Ne saçmalaması be! Ben evden en erken çıkan kisiyim ama benden önce geliyorsunuz nasıl oluyor bu?"

Sehun: Bong Cha bizim evlerimiz buraya yirmi adımlık yerde.

Yeni duyuyordum bunu. Genelde iyi anlasirdik ama özel hayatlarimizdan bahsetmezdik birbirimize benimki tamamen prensip meselesiydi ne kendimin özel hayatını amaltir ne de baskasininkini dinlerdim.

"Öyle mi?"

Chen: Öyle.

Sehun: Bizim hakkımızda hicbir şey bilmiyorsun Bong Cha

Bu cümle nedense kuşkulu gibiydi.

"Ne demek o?"

Chen: Boşver.

Şuan aklımda o kadar çok şey vardiki bunları takacak durumda bile değildim.

"Peki öyle olsun. Kris geldi mi?"

Luhan: Hayır arabası bozulmuş yarim saat gecikecekmiş

Kesin öyledir Kris. Acaba kacmak için ne tur yollar deniyorsun ama unutma benim elimden kaçış yok. Radarına girdin mi çıkış yoktur bizde.

Masama geçip Kris'in -hırsızın- gelmesini bekliyordum.

Sanırım dört gözle beklediğim ilk erkekti hatta ilk insandı.

Kris....

Arabama bnip iş yerinin oraya gitmeye başlamıştım. Aciktigimi farkettigimde kahvaltı yapmak için durmuştum. Kahvaltı her şeyden önde gelir sonuçta

Yarim saat kahvaltini yaptıktan sonra tekrar arabama binmiş ve daha hızlı bir şekilde yola koyulmuştum.

İş yerine geldiğinde arabayı parkedip arabadan indim. Bakalım bugün neler olacaktı?

İçeri girdiğimde Bong Cha  ayağa kalkmış bana doğru geliyordu. Gözlerimi sasirsam da yakışıklılıgimdan  dolayı bana geldiğini anlamak zor değildi. Gülümseyerek ben de ına doğru yürüyordum ki söylediği şeyle durmuştum.

Bong Cha: Merhaba Hırsız kris.

Bong Cha...

"Merhaba Hırsız Kris."

Kris yüzüme donmuşcasina bakıyordu.

Kris: Ne!

Nasıl da safa  yatıyor böyle?

"Şu aradığımız hırsız nasıl da kendi ayağı ile teslim olmaya gelebilir acaba? Hem de bir kes değil iki kez. Gerçekten bu kadar salak mısın?

Kris yüzüme ne diyeceğini bilemez bir şekilde bakıyordu.

Luhan: Bong Cha ne diyorsun?

" bu Kris denen adam bizim aradığımız hırsız çıktı. Benim isimden olmama sebep olacak kişi."

Chen: NE!!

Sehun: Emin misin Bong Cha? Eğer hırsız olsa neden polis olsun.

"Çünkü bizim onu aradigimizi biliyordu ve kurtulmak istiyordu. Tek yol da aramıza sızmak di böylelikle bizim neler yaptığımızı öğrenebilir ona gire hayatini şekillendirebilirdi.

Luhan: Ama biliyorsunki kanıt gerekiyor boyle dusunmene sebep olan da ne?

" şu bulduğumuz  şapkada yazan 'gece kuşu'  bu adam da da var. Değil mi Kris?"

Kris gözlerini kipristirip bana baktı. Sanırım sonunda konuşmaya karar vermişti.

Kris: Bong Cha acaba gece uyumadin mi? Hayal falan mi görüyorsun? Ya da daha basit cevaplayabilecegin bir soru soruyum Ne saçmaliyorsin?"

" boyle konuşup kurtulmak kurtulabileceğini mi düşünüyorsun?
Bilegindeki o yazıyı gostersene."

Kris...

Ucuz kurtulmuştim resmen. İyiki her şeyi halletmiştim. Şuan dövmem yoktu ve o şapkayı yazdirdigim adam artik beni tanımıyordu. Hatta öyle bir şey yapmamıştı bile.

Bong Cha üzgünüm ama birazdan rezil olacaksın.

"Tabiki ama eğer dovme yoksa ve ben o hırsız değilsem ne yapacaksın?"

Bong Cha: Hiçbir şey.

"Üzgünüm ama öyle olmaz."

Bong Cha: Ne istiyorsun bay hırsız?

"Immm yemek? Ever evet beni bir yemeğe Çıkart bütün masrafları senden ve sana bir sir vereyim... Çok fazla yemek yerim. Artik yapacak bir şey yok "

Bong Cha: Ukala...

Bileğimi açtığımda Bong Cha'nın yüzü kıpkırmızı olmuştu.

"Artık bu aksam yemek ismarlarsin. Ahh bugun hic bitmeyecek."

Bong Cha'yı sinirli bir şekilde orda bırakıp yerime gecmistim.

Bong Cha gece kuşlarıyla oynanmaz bunu sama kimse öğretmedi mi?
Ogretmediyse ogretiriz....

KALP HIRSIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin