Gözlerim onun esnek vücudunu süzerken, ne kadar iyi olduğunu hayranlıkla izliyordum.
Vücudunun aldığı o enfes pozisyonlar ağzımı sulandırıyor ve aklımı kabetmemi sağlıyordu.
O bu işte fazla iyidi ama bir kız ile sahne almak istemediği için kış olipiyatlarına katılmasına izin verilmemişti.
Bir erkek istiyordu o yanında, onu eller üstünde tutacak bir erkek, bütün gözleri kendi üstüne çekecek bir kız değil.
Bunu biliyordum çünkü kızlarla değil, her zaman erkekler ile çalışırdı.
Kim onun yerinde olsa, haksızlığa uğradığı için pes ederdi ama o sadece daha sıkı çalışmış ve ona olan hayranlığımı azmi ile çoğaltmıştı.
Hızla ilerliyor, atlıyor ve havada akıl almaz şekilde donüşler yapıyordu ve ben aynı onun gibi bu işi yıllardır yaptığım halde asla o dönüşleri yapmaya cesaret edemediğim için biraz kıskanıyordum.
Bana o öğretse halbu ki ne güzel olurdu.
Bir bacağını kaldırmış, üst gövdesini de eğmiş terazi gibi dümdüz bir şekile gelip kendi etrafında sayısızca dönüyordu ve ben sahanın dışında onu izleyip fazlasıyla etkileniyordum.
Nasıl etkilenmezdim ki? Fazla tahrik edici bir güzelliği vardı, o bilmiyordu ki kiminle sahne alırsa alsın, gözler her zaman onun üstünde olacaktı.
Sırıtıp vücudunun her kıvrımını aklıma kazıdım ve yavaşça dönüp çıkışa doğru ilerledim.
Yarın onunla konuşacaktım.
Ne pahasına olursa olsun, artık onu kendime istiyordum ve bunun için uğraşmaya hazırdım.
Ama önce bende etkisi ile yarattığı küçük sıkıntımdan kurtulmalıydım.Umarım beğenmişsinizdir~. Öyle ise lütfen şu aşağıdaki yıldızcığa basın 🌟.
İyi akşamlar :).
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the lonely moon 🌺 jikook
FanfictionOnlar buzun üstünde bütünleşip bir oluyorlardı. Buzun üstünde dünyayı unutup sadece dans ediyorlardı. Buzun üstünde ay güneşini bulmuştu.