NOT: Arkadaşlar herkese çok teşekkür ederim.. Yorumlarınızı okuyorum ama çoğu zaman dönüş yapamıyorum. Siteye sadece bölüm ekleyip çıkıyorum.. Bu arada sık sık bölüm ekleme sebebim ise, hikayenin ana kısmına bir an önce geçmek.. Kimse sıkılmadan hikayeden soğumadan ana kısma geçiş sağlamak.. Umarım hep keyifle okursunuz.. Sevgiyle kalınnn
************
Zeynep hanım salonda dört dönüyordu.. Sinirleri tepesinde gezinirken, İhsan bey ise saatine bakıyordu.. Selçuk ise kucağında uyuyan oğluna baktı.. Odasına yatırmak için salondan ayrılmıştı.. Eylül içeri girdiğinde.
''Sanırım tansiyonu düşmüş kızcağızın''
''Şurada bir kaç günlüğüne gidiyorum.. Geliyorum sürpriz, hastalıklı bir kız işe alınmış.. İhsan bu nedir Allah aşkına''
''Sakin ol, ayrıcada kullandığın kelimelere dikkat et''
''Haksız mıyım İhsan, Bu kız yarın bu evden gidecek''
''Anne yeter.. Ya belki ciddi bir durum olabilirdi.. Sen bunu merak etmen gereken yerde, kızı evden göndermenin derdindesin.. Lütfen elini vicdanına koyar mısın''
''Merak etme onu da yaptım.. Vicdanım bu kızın gitmesinden yana Eylül.. Veririz 1 aylık maaş oda rahatlar bizde.. Vicdan sizin için çok önemli ya.. Zorda da kalmaz.. Kim bu devirde bir günlük çalışmaya 1 aylık maaş almış.. yaşadı.. Söyle ona İhsan yarın o kızı burada görmeyeceğim''
İhsan bey, oturduğu koltuktan hızla kalktı.. Zeynep hanım şaşkın, Eylül ise ondan daha şaşkındı..
''Bu evde hala kuralları ben koyarım Zeynep.. Kimin işe alınacağına alınmayacağına da, gidip gitmeyeceğine de.. O kız benim hayatımı kurtardı.. Hani senin Paris gezmesinden vakit bulup gelmediğin hastaneye o kız bir günlük tanıdığı için geldi.. Sakın benim lafımın üstüne laf söylenmesin.. O kız bu evde kalacak buda böyle bilinsin''
**
Savaş, Uyuyan Hasret'e baktı.. Doktor muayenesini yaptıktan sonra adadan çıktı.. Savaş'ta arkasından..
''Korkulacak bir durum yok Savaş''
''Niye bayılmış''
''Tansiyon gibi görünüyor, çok düşük çıktı.. Onun dışında bir sorun yok. Şimdi iğne yaptım bir kaç saatte kendine gelir.. Bugün dinlensin.. Dediğim gibi korkulacak bir durum yok.. Aklına takılıyorsa yarın gelsin hastaneye orada testte yaparım''
''Teşekkür ederim Ahmet abi. Sağ ol''
Doktor Ahmet, Erdem ailesinin yıllardır hem dostu hemde doktoruydu.. Her durumda imdadına koşardı.. Tıpkı bugün olduğu gibi.. Savaş, Ahmet doktoru uğurlayınca odaya geri döndü.. Uzaktan genç kadına baktığında.. Uyuduğunu anlayınca çıkmıştı..
Üst kata çıktığında gerginliğin farkındaydı..
**
Hasret elinde telefonla ile Suzan la konuşuyordu..
''Abla ne bileyim.. Çocuğu görünce yığılmışım. Hatırlamıyorum bile.. Yukarıdakiler ne dese haklılar''
''Eeee kuzum sen niye görünce bayıldın ki''
''Ne bileyim abla, Benim oğlumla aynı yaşlarda ya.. Onu gördüm gibi oldum''
''Aman sen gene de çocuğa karşı dikkat ette canım.. Zaten adam senin açığını arıyor birde bu başına bela olmasın''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derin Yaram
Fiction généraleBir umut kırıntısı benim kalbim. Işlenilen suçun ağırlığında canımı almak için yemin edenlere inat , umutla bekliyordu işte . Kocamı öldürdüm ama bu suçu ben değil babam işlemişti. İstemediğim o adama beni satarken, içki parasına beni meze ederken...