TAM-1: HASTANE

420 17 3
                                    

Merhaba canlar. Hikayenin başında kısa bir konuşma yapmaya karar verdim. Öncelikle bu kitabın birkaç hatası olabilir çünkü ben profesyonel bir yazar değilim. Sıradan bir insanım. Neyse size iyi okumalar...
Medya- Hayal
-----------------------------------------
Yine o tanıdık koku. Sevmediğim ama odamdan çok vakit geçirdiğim yer. Hastane odası. Her ne kadar istemesemde burası benim 2. evim gibi birşey olmuştu. Gözlerimi kapıya çevirdim. Orada biri vardı. Tanıyor muyum acaba?

Çocuk odaya girdi. Oha bu ne yakışıklılıktır?
"Yanlış oda." Deyip odadan çıktı. Bu ne öküz bir çocuk insan bir özür diler.
"ÖKÜZ! İNSAN BİR PARDON YANLIŞ ODA ÖZÜR DİLERİM DER. AYI, MEGOLAMAN!" Odanın kapısı açıldı. Allahım inşallah o çocuk değildir. O olmasın, o olmasın.
"Birşey mi demiştin?" Gözlerimi yavaş yavaş açarak çocuğa baktım. Bana öyle bir bakıyordu ki yatakla bir olmak istedim.
"Yoo... Sana öyle gelmiş." Bana salakmışım gibi baktı. Mırıldanarak odadan çıktı. Mırıldanırken "gerizekalı" dediğini duydum ama odadan çıktığı için birşey yapamadım.
"Yakışıklı olduğun kadar beynin olsaydı şuan arkadaş olurduk." Ben kendi kendime homurdanırken annem girdi içeri.
"Benim minik kızımı kim sinirlendirdi?" Gözlerimi devirdim.
"Anne farkındaysan ben 17 yaşındayım. 3 ay sonra 18ime giricem hani farkındaysan."
"Sus bakiyim sen benim gözümde hâlâ 5 yaşındasın."
"Offf anne offf."
"Oflama bana. Anneye oflanmaz." Annem yine anneye şu yapılmaz, anneye bu yapılmaz konuşmasına başlıyacaktı. En iyisi bir numara yapıp odadan göndermek.
"Anne ben daha ne kadar burada kalıcağım."
"Her ihtimale karşı 1 gün daha buradasın."
"AH!"
"Noldu kızım iyi misin?"
"Başıma birden ağrı girdi anne uyuyabilir miyim?"
"Tamam kızım yat. Doktoru çağırıyım mı?"
"Anne lütfen çağırma. Ben hastaneleri sevmiyorum biliyorsun."
"Biliyorum kızım ama ne yapayım? Babandan sonra birde seni... Neyse hadi iyi geceler sana." Annemin gözleri dolmuştu. Ne zaman babamdan bahsetsek böyle olur zaten.
"İyi geceler annecim." Dedim bende göz yaşlarımı saklamaya çalışarak. Çünkü annem ağladığımı görürse 1 saatte ağlamak tümörün etkisini artırır diye bir konuşma yapacaktı. Benim ağlamama, üzülmeme dayanamaz hep 'tümörü artırır' gibi bir bahane öne sürerdi.

Annemin odadan çıkmasıyla bende yatağa biraz daha yayıldım. Hastaneleri sevmem ama yatakları çok rahat. Bir tanesini bizim eve götürmeyi bile düşünüyorum. Ben hafif uykuya dalmaya başlarken bir ses duydum.
"Tümörü beyninin ne kadarını kaplamış?"
"Beyninin yaklaşık %40ı tümörle kaplı. Ama büyümesine neden olan bir yer var. Orasını alabilirsek tümörü temizlemiş oluruz. Ama çok riskli bir nokta bu yüzden ne yaparsak yapalım alamıyoruz. Tümörün yarısını temizlemiştik ama yine büyümeye başlamış. Bu ameliyatı yapabilecek doktor tanıyorum ama yurtdışından geleceği için ve dünya çapında ün aldığı için ameliyatı çok pahalı. Ailenin maddi durumu pek iyi değil. Bu ameliyatı yapacak maddi duruma sahip değiller. Ama ameliyatı yapmadığımız her gün ölme riski artıyor."
"Bütün masrafları ben öderim siz bir an önce doktoru getirmeye bakın."

---------------------------------
Merhaba sevgili okuyucularım. Sizlerle yeni bir başlangıç yapmaya karar verdim. Bu kitabın çok güzel olacağına inanıyorum. Sizlerinde yardımıyla TAM ailesi olarak büyüyeceğiz. Sizleri seviyorum....

Tümörle Aşk Mı?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin