11

230 8 1
                                    

(Babası:Başak'ın babası yani)
Saat dört buçukdu. Işıklardı falandı filandı 15 dakikaya orda olurlardı. İkiside arabalarına bindi ve adrese gittiler. Önce Enes girdi içeri. Babasının oturduğu masaya (sandalye) oturdu.

Fatih: Ne hissediyosun Enes?

Babası: Evet bende merak ettim?

Enes: Bilmiyorum. Heycanlıyındır muhtemelen.

Fatih: Doğal olarak.

O sırada içeri Başak girdi. Onların oturduğu masayı görmemiş olacak ki girişte elinde randevuların yazılı olduğu bi defter olan adama sordu,

Başak: şey ben bişey sorucaktımda?

Adam: Hoşgeldiniz Başak Hanım. 5 numaralı masa. İsterseniz sizi götüreyim?

Başak: Teşekkür ederim. Gerek yok.

Başak
Yavşıyomu bana mı öyle geldi? Cevap: Sana öyle geldi adam işini yapıyor. Cevap: İnşallah öyledir.

******

Başak masaya (sandalyeye) oturdu.

Babası: Niye geç kaldın?

Başak: İşte ışıklar falan, bide girişteki adama nerde olduğunuzu sordum. Ondan...

Fatih: Başak. Sen zaten bizim şirkettesin. Enes'i görmüşsündür.

Enes: Birlikte çalışıyoruz biz hatta.

Başak: Aynen.

Arzu: E ne konuşalım o zaman?

Başak: Konusuz kaldık...

Ayşen: Evet. Siz arka masaya geçin. Biz aileler arasında konuşalım?

Enes: Tamam o zaman.

Başak: Tamam.

Onlar arka masaya geçince aileler de konuştular (yazar: garip bi cümle oldu ama olsundu).

Enes: Eee.

Başak: Şuan konuşacak konumuzu düşünelim. Yoksa boş boş oturmaktan sıkılıp baygınlık geçircez.

Enes: Hmm... Ben buldum.

Başak: Ne buldun?

Enes: Ne zaman okulu bitiricez?

Başak: 2 sene sonra.

Enes ayağa kalkıp kollarını açtı ve sesli bi şekile: 2 sene. Koskocaman 2 sene boyunca sabah saat 7 de kalkmak.

Diğer masalardaki herkes şaşkınlıkla Enes'e bakmaya başladı,

Başak ayağa kalkıp Enes'in kolundan tutup onu oturtu: Akşam okuluna gidersin sen de?

Enes: Doğru, pardon. Özür dilerim herkesten.

******
Babası: Senin oğlun bi değişikmiş.

Fatih: Evet biraz değişik. Ama eğlenceli bi kişiliği var.

Babası: Sanırım öyle.
********
Başak: Neden ayağa kalkıp bağırdınki.

Enes: Bilmiyorum. İçimden geldi. Ama cidden 2 yıl. 2 yıl boyunca sabahın köründe kalkmak sana kolay geliyomu Başak?

Başak: Doğru... Offff...

Enes: Ne oldu?

Başak: Canım sıkıldı.

Enes: Ne yapabiliriz ki?

Başak: Bi dakka. (Başak babasının yanına gitti) Baba?

Babası: Efendim?

Başak: Şimdi eskiden düğünlerde yaotığımı yapıcam. Lütfen başka biyere gidelim. Burası çok sıkıcı.

Fatih ve Arzu buna şaşırdı. Demekki Başak bazen leri küçük bir çocuğa dönüşebiliyo...

Babası: E konuşuyoruz işte. Sizde konuşun?

Başak: Ama baba konuşacak bi şey yok. Konu yok. Lunaparka gitsek?

Buna Enes bile çok şaşırdı...,

Ayşen: Kızım ne lunaparkı?

Başak: E o zaman biz gidelim. Çünkü burası çok çok sıkıcı. (Annesinin kulağına eğilip) İçimi boğuyo bura. ,,, Gidelim mi lunaparka? Sizde gelin bi bankta falan otursunuz. Hem havada güzel zaten.

Arzu: Doğru söylüyo. Kalkında gidelim.

Babası: Tamam o zaman gidiyoruz.

Başak: Evettt!!!

Enes: E gidiyoruz cidden yani?

Başak: Gidiyoruz işte. Ama 4 araba çok değilmi. Biz sizin arabalarınıza binelim öyle gidelim.

Babası: Aynen. Sonra aldırırız arabaları.

Başak koşarak arabaya bindi,
********
Fatih: Arzu cidden lunapark mı?

Arzu: Evet lunapark.

Fatih: Sanki küçük bi çocuk gibi...

Enes: Niye yaa? Sizde binersiniz bi kaç kişiye. Hem cidden çok sıkıcı bi mekandı. Neden konuşmak için orayı seçtiniz ki?

Fatih: Daha sakin diye.

Enes: Eğlenceli yerlere gitmek daha eğlencelidir.

Arzu gülerek: Beynine aşığım çocuğum...

*******

Babası: Kızım niye çocukluk yaptın ki oturuyoduk ne güzel sakince?

Başak: Baba cidden orda eğleniyomuydun? Hem bi kere doğal davranmak çocukluksa evet, ben çocuğum.

Babası: Yakında evleneceğinin farkındasın demi?

Başak: Hergün ev toplayıp, temizlemeden önce eğleniyorum işte. Fenamı?

Babası gülerek: Oda doğru.

Ayşen: Çok konuşuyosunuz ama...

Başak: Tamam sustum...


Garip enesxbaşakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin