(Babası:Başak'ın babası yani)
Saat dört buçukdu. Işıklardı falandı filandı 15 dakikaya orda olurlardı. İkiside arabalarına bindi ve adrese gittiler. Önce Enes girdi içeri. Babasının oturduğu masaya (sandalye) oturdu.Fatih: Ne hissediyosun Enes?
Babası: Evet bende merak ettim?
Enes: Bilmiyorum. Heycanlıyındır muhtemelen.
Fatih: Doğal olarak.
O sırada içeri Başak girdi. Onların oturduğu masayı görmemiş olacak ki girişte elinde randevuların yazılı olduğu bi defter olan adama sordu,
Başak: şey ben bişey sorucaktımda?
Adam: Hoşgeldiniz Başak Hanım. 5 numaralı masa. İsterseniz sizi götüreyim?
Başak: Teşekkür ederim. Gerek yok.
Başak
Yavşıyomu bana mı öyle geldi? Cevap: Sana öyle geldi adam işini yapıyor. Cevap: İnşallah öyledir.******
Başak masaya (sandalyeye) oturdu.
Babası: Niye geç kaldın?
Başak: İşte ışıklar falan, bide girişteki adama nerde olduğunuzu sordum. Ondan...
Fatih: Başak. Sen zaten bizim şirkettesin. Enes'i görmüşsündür.
Enes: Birlikte çalışıyoruz biz hatta.
Başak: Aynen.
Arzu: E ne konuşalım o zaman?
Başak: Konusuz kaldık...
Ayşen: Evet. Siz arka masaya geçin. Biz aileler arasında konuşalım?
Enes: Tamam o zaman.
Başak: Tamam.
Onlar arka masaya geçince aileler de konuştular (yazar: garip bi cümle oldu ama olsundu).
Enes: Eee.
Başak: Şuan konuşacak konumuzu düşünelim. Yoksa boş boş oturmaktan sıkılıp baygınlık geçircez.
Enes: Hmm... Ben buldum.
Başak: Ne buldun?
Enes: Ne zaman okulu bitiricez?
Başak: 2 sene sonra.
Enes ayağa kalkıp kollarını açtı ve sesli bi şekile: 2 sene. Koskocaman 2 sene boyunca sabah saat 7 de kalkmak.
Diğer masalardaki herkes şaşkınlıkla Enes'e bakmaya başladı,
Başak ayağa kalkıp Enes'in kolundan tutup onu oturtu: Akşam okuluna gidersin sen de?
Enes: Doğru, pardon. Özür dilerim herkesten.
******
Babası: Senin oğlun bi değişikmiş.Fatih: Evet biraz değişik. Ama eğlenceli bi kişiliği var.
Babası: Sanırım öyle.
********
Başak: Neden ayağa kalkıp bağırdınki.Enes: Bilmiyorum. İçimden geldi. Ama cidden 2 yıl. 2 yıl boyunca sabahın köründe kalkmak sana kolay geliyomu Başak?
Başak: Doğru... Offff...
Enes: Ne oldu?
Başak: Canım sıkıldı.
Enes: Ne yapabiliriz ki?
Başak: Bi dakka. (Başak babasının yanına gitti) Baba?
Babası: Efendim?
Başak: Şimdi eskiden düğünlerde yaotığımı yapıcam. Lütfen başka biyere gidelim. Burası çok sıkıcı.
Fatih ve Arzu buna şaşırdı. Demekki Başak bazen leri küçük bir çocuğa dönüşebiliyo...
Babası: E konuşuyoruz işte. Sizde konuşun?
Başak: Ama baba konuşacak bi şey yok. Konu yok. Lunaparka gitsek?
Buna Enes bile çok şaşırdı...,
Ayşen: Kızım ne lunaparkı?
Başak: E o zaman biz gidelim. Çünkü burası çok çok sıkıcı. (Annesinin kulağına eğilip) İçimi boğuyo bura. ,,, Gidelim mi lunaparka? Sizde gelin bi bankta falan otursunuz. Hem havada güzel zaten.
Arzu: Doğru söylüyo. Kalkında gidelim.
Babası: Tamam o zaman gidiyoruz.
Başak: Evettt!!!
Enes: E gidiyoruz cidden yani?
Başak: Gidiyoruz işte. Ama 4 araba çok değilmi. Biz sizin arabalarınıza binelim öyle gidelim.
Babası: Aynen. Sonra aldırırız arabaları.
Başak koşarak arabaya bindi,
********
Fatih: Arzu cidden lunapark mı?Arzu: Evet lunapark.
Fatih: Sanki küçük bi çocuk gibi...
Enes: Niye yaa? Sizde binersiniz bi kaç kişiye. Hem cidden çok sıkıcı bi mekandı. Neden konuşmak için orayı seçtiniz ki?
Fatih: Daha sakin diye.
Enes: Eğlenceli yerlere gitmek daha eğlencelidir.
Arzu gülerek: Beynine aşığım çocuğum...
*******
Babası: Kızım niye çocukluk yaptın ki oturuyoduk ne güzel sakince?
Başak: Baba cidden orda eğleniyomuydun? Hem bi kere doğal davranmak çocukluksa evet, ben çocuğum.
Babası: Yakında evleneceğinin farkındasın demi?
Başak: Hergün ev toplayıp, temizlemeden önce eğleniyorum işte. Fenamı?
Babası gülerek: Oda doğru.
Ayşen: Çok konuşuyosunuz ama...
Başak: Tamam sustum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Garip enesxbaşak
FanfictionBu hayat onların şansı... Bu arada kitabın devamı 2. Kitapta gelecek iyi okumalar...