Ölüm

433 44 7
                                    

Sessizce ve titreyerek bekliyorum ölümü.Yaşadıklarım geliyor gözlerimin önüne.İçim ürperiyor,kalbim sancıyor.Beklenen gün geldi.Pişman olmak için çok geç.

Hep eksikti hayatım hep kendimi birilerine ispatlama gereği duydum.Üzüldüm,güldüm,mutlu oldum,heycanlandım.Herkes gibi bende dünyaya aldandım.Aldandım çünkü gerçek değildi.

Titremelerim artıyor.Nefesin daralıyor.Yaptığım hatalar geliyor aklıma,kendimden utanıyorum.Pişman olmak istiyorum,ama yapamıyorum.

Titremelerim iki misli artıyor.Bu sefer hem nefesin hem de ruhum daralıyor,korkuyordum ama artık korkmuyorum.Kendime acıyorum,ağlamak geliyor içimden ama ağlayamıyorum.

Yeniden doğmak istiyorum,daha iyi bir şekilde yaşamak istiyorum.Daha iyi bir müslüman olmak istiyorum.Ama pişman olamıyorum fayda etmeyeceğini biliyorum.

Size diyeceğim şu ki (buradan sonrası alıntıdır)

Mezar sizi sevgiyle kabul eder. Kendinizi ölüme teslim edin. Size ödünç verileni iade edin. Zevklerinizden, acılarınızdan vazgeçin. Dostlarınızdan, sevgililerinizden vazgeçin. Ailenizden, geçmişinizden vazgeçin. Nefret ettiğinizden, arzu ettiğinizden feragat edin. Hiçliği bileceksiniz-ki o tek gerçekliktir. Korkma. Vermek çok kolaydır. Yalnız değilsin. Bir mezarın var. O senin ilk annendir. Mezar yeniden doğuşuna açılan kapıdır. Şimdi bir zamanlar ''vücudum'' dediğin sadık hayvandan feragat et. Tutmaya çalışma. Unutma o ödünç verilmişti. Bacaklarından vazgeç, cinsiyetinden vazgeç, saçından, kanından, organlarından, kemiklerinden. Artık sahip olmak istemiyorsun. Sahip olma en büyük acıdır.

Toprak cesedinin üzerine dökülür. Seni sevgiyle örtmeye gelir, çünkü o senin gerçek etindir. Şimdi sen, en gerçek özlerini almaya açık boş bir kalpsin. Evrenin ta kendisi, Allah'ın işi olan senin kendi kusursuzluğun, yeni vücudun. Yeniden doğacaksın, gerçek olacaksın, kendi baban, kendi annen olacaksın, kendi çocuğun, kendi kusursuzluğun. Gözlerini aç. Sen topraksın...

Kendine Bir Şans VerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin