BÖLÜM 3

46 2 5
                                    

Multide İpek'in kıyafeti :)


Saat sabahın 06.30'u ve ben yatağın içinde oturmuş salak salak bakınıyorum. Bu saatte niye kalkarım ki sanki yarım saat daha uyusam nolurdu sanki diye düşünerek kalktım yataktan. Ayağıma dolanan çarşafı umursamadan onunla beraber banyoya ilerlemeye başladım. Küveti doldurup yavaşça içine saldım kendimi. Bugün sanırım slow motion geçecekti. Küvetin içinde birazcık uyukladıktan sonra durulanıp çıktım. Bordo kısa tulumumu giymeye karar verip giyindim. Saçlarımıda kurutunca makyaj masasına oturdum. İyice boyandıktan sonra hazırdııım. Çantamı ve anahtarlarımı alıp çıktım. Şirkete geldiğimde danışmadakilere selam verip Bay Öküzün odasına doğru ilerledim. Sekreteri Nesrini masasında bulamayınca Furkanın yanındadır diye düşünüp odaya ilerledim. Kapıyı hafifçe tıklattım ses gelmeyince herhalde daha gelmedi diye düşünüp içeri daldım. Keşke dalmaz olaydım. Bay Öküz kucağında bir kızla yiyişiyordu. Evin barkın yok mu be adam git orda yiyiş şirket burası şirket. Ben şok olmuş bi halde onlara bakarken sonunda Furkan Beyler beni farketme zahmetinde bulundular. Beni görmesiyle kucağındaki kızı itmesi aynı saniyede oldu. Kızı itince farkettim ki bu kız sekreteri Nesrin. Yuh be utanmazlar. Furkan sekreteri eliyle kışkışlayarak odadan kovdu. Sekreter giderken bana utangaç bi bakış atıp çıktı. Zahmet olmazsa utan zaten. Daha fazla kapıda dikilmeyip odada olan toplantı masasına çantamı bıraktım. Furkanın masasında olan dosyaları alıp tekrar toplantı masasına geldim ve oturdum. Bay Öküz'ün gergin haline aldırmamaya ve onu umursamamaya çalışarak işime odaklandım. Bir saate yakın bir süredir incelediğim dosyadan kafamı kaldırıp etrafa göz gezdirdim. O esnada Bay Öküzde kafasını bilgisayardan kaldırdı ve göz göze geldik. Noldu der gibi kafasını salladı. Umursamayıp tekrar işime döndüm.

Öğle molasına kadar kafamı dahi kaldırmadan bütün dosyaları inceleyip tek tek notlarımı çıkartmış ve hepsini bitirmiştim. Şimdi çıkıp yemek yiyecektim ve ardından evim için eşya almaya gidecektim. Sevda teyze her ne kadar Furkan sana yardım eder desede onunla iş dışında konuşmaya niyetim yoktu. Onun ne kadar iğrenç olduğunu bu sabah öğrenmiştim. Dosyaları aldığım yerlerine yerleştirip çantamı aldım. Kapıdan çıkacağım sırada arkamdan gelen sesle hafifçe başımı arkaya çevirdim. Furkan Beyler konuşuyorlarmış meğer.

''İpek Hanım isterseniz öğle yemeğini beraber yiyeli, sizde o sırada eviniz için nasıl bişey istiyorsunuz onu anlatın ve kısa süreden evinize yerleşin. Ne dersiniz?'' deyince kaba olmak istemedim ve mecburen tamam demek zorunda kaldım.

Şirketin alt sokağında bulunan sevimli bir kafeye gelmiştik. Deniz kenarı bir masaya oturduk. Bay Öküz yanımıza gelen garsona orta boy pizza söyledi bende aynısından söyledim. Siparişleri beklemeye başladık ikimizde konuşmadan sadece etrafı inceliyorduk.

''Hangi renkleri düşünüyorsun?'' diye bi soru geldiğinde şaşırmıştım. Bay Öküz mü konuştu diye suratına baktım bana bakıyordu. Demekki o sormuştu. Fazla bekletmeden cevap verdim.

''Aslında renk ayrımı yapmam her renk olsun istiyorum ama bunu nasıl ayarlayabilirim o sorunum var. Yani fazla karmaşık olmasın ama cıvıl cıvıl olsun istiyorum.Senin anlayacağın kendimle çelişiyorum.''

''Dert etme ayarlarız. Fakat birşeyler tasarlayabilmem için evi görmem gerekiyor. Müsaitsen yemekten sonra gidip bakalım.''

''Müsaitim tabi Furkan Bey ama ben bir iç mimar bulurdum. Yani anneniz istediği için ilgilenmek zorunda değilsiniz.''

''İpek Hanım sırf annem istediği için değil kendim istediğim için ilgileniyorum. İstemesem eğer emin olun ki ilgilenmezdim. Ayrıca bu sabah gördüğün manzara için üzgünüm ama kapı çalsaydın keşke böyle birşeyle karşılaşmazdın.''

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 17, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ŞİRKET'İN KANATLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin