Heyecanla eve girdim. Annem mutfaktaydı. Aceleyle onu öpüp odama gittim. Ayrıca beni rahatsız etmemesini istedim. İçimde kelebekler dans ediyordu sanki. Odama adımımı atar atmaz laptopumu açtım. Elim anında müziklerime gitti. Arkadan Sancak "At Içine" çalarken elimdekine daha iyi odaklanabilecektim. Ciddi bir Sancak saplantım vardı.
Elimdeki mektup Doruk'tan idi. Bugün okul çıkışı verdi. Verirken de şu sözleri söyledi "Yaprak , bak içinde yazanlar son derece önemli. Yani bunları neden kâğıda yazdığımı sorarsan eğer; inan bunları yüzüne söyleyebileceğimi sanmıyorum." Henüz bu sözlere anlam veremedim. Fakat çok güzel şeyler yazdığına eminim. Son zamanlarda bu 4 yıllık ilişkimiz daha da bir güzel.
Yavaşça yatağıma oturdum. Sonra ellerimin titremesine engel olamayarak kağıdı dikkatlice açtım.
Selam Yaprak,
Şu an bunları okurken çok şaşkın ve meraklı olduğunu tahmin edebiliyorum. Hatta kesin Sancak dinleyerek falan okuyorsundur. Daha üzerini bile değiştirmedin hatta. Biliyor musun bazen cidden seni çok iyi tanıdığımı düşünüyorum. Ki öyleyim de. Peki sen Yaprak? Sen beni yeterince iyi tanıyor musun? Tahmin ediyorum ki şuan bu soruma 'Evet tabiki , şapşal!' yada onun gibi bir şekilde tepki verdin. Yaprak , lanet olsun senin üzüleceğin fikrinden nefret ediyorum. Ama bunları bilmeye hakkın var. Sana bunları borçluyum. Sen bunu okurken ben neredeyim biliyor musun? Uçaktayım... Gidiyorum Yaprak... Belkide götürülüyorumdur. Nereye mi? Çok üzgünüm bunu sana söyleyemem. Çok isterdim ama yapamam. En azından şimdilik. Bir gün gelecek ki beni anlayacaksın. Ama o gün... o güne kadar beni bekleyecek misin Yaprak? Ha! Bunu bizim için yapacak mısın?
Sana aşık adam...Göz yaşlarıma engel olamıyordum. İşin kötü yanı engel olmayı istemiyordum. Ağlamak susmamak istiyordum. Belki o zaman birşeyler düşünmezdim. Ne düşünmeliydim? Ne hissetmeliydim? Kızmalı mıydım? Üzülmeli miydim? Ne yapacaktım ben? Yapabilecek miydim peki? Kelimeler anlamsız ve herhangi bir değeri yokmuş gibi geliyordu. Sadece beynimi kemiren ve aklımı kaçıracakmışım gibi hissettiren tek bir kelime vardı; 'Neden?'
-Bölüm Sonu-