Hala olayın şaşkınlığındaydım.Ama zil çalmıştı sınıfa çıkmak zorundaydık.Merdivenleri nasıl çıktığımı bilmeden sınıfa girip yerime oturdum. Ne demişti Rügar"Zinetlerini kapatmalısın." Beni düşünmeyen bir insan bana bunu neden söylesin ki? Galiba feraceye girmemin vakti gelmişti artık. Kendimi hazır hissetsem de,hissetmesem de. Bu Allahın emri. Onun bir bildiği var elbet ki bunu istiyor benden,bizden. Bugün olan olaylar olmasın diye, kendimizi korumak için emredilmiş bir şey. Bundan sonra zinetimi sadece helalime,kocama,yarime göstereceğim. Eminim ailem de bu kararıma sevinecektir. O olay kısmını atlarsak benim şimdi mutluluğuma diyecek yokk. Hem kapanıyorum,hem de sevdiğim insanın benim iyiliğimi istediğini gördüm. Tüm dersler bitmişti. Eve gitmek için çantamı topladım. Fakat sıramda bir not gördüm. Bunu Rüzgardan başka kimse yazmış olamazdı. Nur suresi 31. Ayet-i Kerimesi yazıyordu. Onun bana söylediği gibi"Zinetlerinizi örtünüz". Ve benim düşündüğüm gibi. Ayette helal olan kişileri sayıyordu: Oğul,torun,EŞ,baba... Çok mutlu olmuştum. Bu ayet beni daha da çok rahatlatmıştı. Notu çantama koyarak mutlu bir nefes alarak dışarı çıktım. Servise bindim. Bugün Tuğçeyle bile uğraşmayacağım. Orhan abiyle sohbet ettik,telefonuma kulaklığımı takıp bir müzik açtım. Mustafa Ceceli:Vurulmuşum bu şarkı sanki Rüzgarı anlatıyordu:
Vurulmuşum bir yara
Gözü kaşı kapkara
Son kez görsem bir defa
Ben ölürüm onu yaşatırıım
Ben sarılmışım boş yere
Tutunurdum sevgiye
Çok az kaldı düşmeme
Ben kime bir daha inanırım?
Eve gelmiştim,Orhan abiyle selamlaşıp indim. Mutlu bir şekilde kapıyı açtım,sanırım bu defa erinmedim:) İçeri girdim, Annem koltukta uyuyordu. Kıyamam çok yorulmuş heralde. Gidip içeriden battaniye alıp üstünü örttüm ve öptüm. Annem" Acıktıysan dolapta yemek var." Dedi,şaşırdım. Uykuda bile beni düşünüyor ya yerim ben bu kadını ya tombiğim beniiim. Yok annecim saol dedikten sonra yukarı çıktım. Eşarbımı çıkardım,bugünün hatırına üzerimi bile çıkardım.Ama uykuda değişiklik yapamıyacağım valla. Uyumak için yatağıma yattım bugün olanları bir daha düşündüm. Güldüm ve mutlu bir nefes alarak uyumaya başladım.. Yine de bugün fazla uyumak istemedim. İki saat sonra uyandım ve yemek yapmak için aşağı indim. Dolaptaki yemek bize yetmezdi, acaba ne yapsam diye düşünmeye başladım. Yoğurtlu patates ve bulgur pilavı yapmaya karar verdim. Mutlu bir şekilde yemeğimi yapmaya başladım. Bir saat sonra falan yemeğimin altını kapattım. (Bu arada Kumsal ve ailesi Antepli.) Tatlı yapmak istedim. Baklvâ için gerekli malzemeleri hazırladım, eksikliklerimi de marketten aldım geldim. Baklavamı da fırına verip oturdum. Telefonumdan örtü ayetlerine,kapalı kızlara baktım. Ve daha da gaza geldim.. Annem uyanmıştı, yanıma geldi. "Hayırdır kızım tatlılar falan. Yüzünde güller açıyor." Yok anne bir şey ya. Yani akşam babama ve sana söyleyeceğim zaten." Hayırdır inşallah kızım." Hayır annecim hayır sen merak etme...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İyi Ki Hayatımdasın
Romance"Kumsal ve Rüzgar iki ayrı dünyaların insanları.Sanki hiçbir zaman birbirlerini bulamıyacaklarmış gibi.Ama sevdasına tutunan ve onu bırakmayan bir kız..Ona sonradan aşık olacak bir genç.." İyi ki hayatımdasın kitabımı herkese tavsiye ediyorum arkada...