Saklı Cennetim

#bölüm2#

Aslı 'nın ağzından
Ben normal gelirli bir ailenin tek kızıyım. 4 yaşıma kadar ailemle yaşıyordum. Sonra babamın işleri annemin düzensiz hastalıkları yüzünden sürekli anneannemlerde geçirdim yıllarımı. İlk okuluda anneannemlerin evine yakın bir okulda okudum.Ama 'beni çok seven' babam yıllar so nra varlığımdan haberdar olup beni yanlarına aldı ve hala onlarla yaşıyorum.

Derslerim iyi değil fakat resim, müzik ve valeybolda çok sayıda derecelerim var.
Evet belki iyi bir ailem yok fakat ailemi aratmayan arkadaşlarım var. Nasıl mı? Liseye geçtiğimde Çağla ve emelle aynı sınıftaydım. Ben onlardan 1 yaş büyüktüm ama ben anneannemlerde bir sene geç okula başladığım için hepimiz aynı sınıfta okuyorduk. Sonra onların kardeşleri ile tanıştım en son olarakda Sinem katıldı aramıza onunla da valeybol antremanlarında tanışıp iyi bir arkadaşlık kurmuştuk. Bu arkadaşlık 1 sene sonra dahad ilerledi onun kardeşiyle tanıştım ve hepimiz birbirimizi o kadar iyi sevdikki lise 2 de hepimiz aynı okula kayıt aldırdık.

Şimdi ise bizim cafede oturmuş çekirdek çitliyoruz. Bir anda kafama yediğim çekirdekle düşüncelerimden arındım. Çekirdeğin geldiği tarafa baktığımda Enesle Sinan cennet mahallesindeki pembeyi taklit etmeye çalışıyorlardı. Sonra ise hangisi daha uzağa çekirdek fırlatırız yarışına girmişler.

"Allah için Sinan ve Enes amacınıza tüküriyim neyin kafasını yaşıyosunuz ya" dedim.

Sinan
"Ya kıvırcığım kızma hemen stresten ne yaptığımı şaşırdım bide bu Enes malının dediğine uydum . benim bir suçum yok yav"
Enes
"Yalana bak ya, oğlum sen demedinmi eğer benle yarışırsan sana browni alırım diye, bende ona uydum aslı kankam."

"Tamam yalvarmayın affettim."
Dediğimde çağdaşla bir beşlik çaktım.Aynı anda anda çağla da benim kafama vurduğunsa beynim kulağımdan akıcak zannettim. Namussuzun eli ağır. Sinem hüldüğünde pardon yanlış oldu böğürdüğünde , yavaş hareketlerle gözümü açtım.Çağla piçsmile yaparkene sinan sinemi susturmaya çalışıyodu.
Bu kafe bahçeli bir yerdi. Diğer kafaleri yanı sıra burada sandalye yoktu. Yere oturmamız için yastıklar vardı. Pek fazla kişi bilmezdi burayı. Sadece bizim grupla gelirdik buraya.

Şuanda cafede oturuyorduk yuvarlak oluşturmuştuk .Benim yanımda çağla çağlanın yanında çağdaş onun yanında enes enesin yanında sinan ve sinanın yanındada sinem oturyordu yuvarlak oluştuğu için bir yanımda çağla diğer yanımdada sinem vardı.Çağdaş diğerlerine göre daha sakindi.ama cin gibiydi.

Bir anda ortamda emeli göremeyince enese döndüm. Salak çağlanın saçlarını örmeye çalışıyodu. Çağdaşta onları habersizce kameraya çekti.
" Enes senin bi tane kuzenin vardı.İsmi emel hani bizim kankamız. Nerede o bizi bugün ekti. Canını okuyalım."dedim.

"Bilmiyom" dedi iki saniye sonra falan "lan, ben onu sizin yanınıza gönderdim gelmedimi" diye bir tepki verdi. Hepimiz birbirimize baktık en sonunda çağla saçlarını enesten kurtarıp
" enes bak bakayım emel cebimdemi çünki ben emeli bizim yanımızda göremiyorum da bide bizi almaya sen gelmedinmi azcık beynini kullanmayı dene be" diye çemkirdi saolsun hepimizin demek istediklerini dile getirdi. Ta biki enes de sessiz kalır mı , Hayır.

" Pis sarı ya bak be, bide çemkiriyo saçların sarı diye örgüm de olmadı bozuldu zaten, örmüyorum saçını falan inşallah saçların aslının saçı gibi olur da her sabah fön çekmek zorunda kalırsın."dedi. Ben gözlerimi kısıp "senin ağzına sıçarım" bakışalarımı Enese fırlatırken Enes tırsmış olucakki kendini savumaya başladı.

"Kanka senin saçlarının kötü olmasından değil ya çağla salağı her sabah saçlarını dğzleştirmeye uğraşıyoya saçları düz olduğu halde o düz saç seviyorum diye saçlarını ütülüyo işte o yüzden ona beddua ettim ben senin saçlarını daha çok seviyorum assolistim benim kızma sakin be-" sinan enesin susmıyacağını anlayıp ağzına çekirdek kabuklarını soktuğunda enes de ağzında çekirdek kabuklarıyla küfür etmeye çalışıyodu.
Biz gülerken sinan da
" Napıyım knk bunun susma ihtimali, tırampın müslüman olma ihtimalinden daha az." deyip omuz silkti. Hepimiz kahkaha atarken bir anda çağlanın telefonu titredi. Yanımda oturduğu için direk ne ye baktığını görebiliyodum. Baktığımda ben böğürmeye başladım Çağdaş çağlanın enese saçlarını ördürürken ki fotosunu paylaşmış. Altınada
#ikiziminaylıkbakımıgelmiş
#enesikuaferegötürmemizlazım
Diye haşteg atıp instagramda durum yapmıştı.altınada hepimizi etiketlemişti. Bulunduğumuz yeri etiketlemiyorduk çünkü kimsenin bilmesini istemiyorduk. Çağlada kahkaha atmaya başladığında diğerleri neye güldüğümüzü bilmek için yanımıza geldi ekrana baktıklarında hepimiz böğürerek gülüyorduk. Enes ise sinanın ağzına tıktığı kabukları temizlemeye çalışıyordu. O bize 'hepiniz malsınız' bakışları atarken cebinden telefonunu çıkarıp bişdirimlere baktığında çağdaşa dönüp
"Senim burnuna jelibon sokup ağzına browni tıkar götünden nefes aldırırım çağdaş" dedi.

Enes hep böyleydi normal küfür edemiyodu. Tuhaf fantazileri vardı ama artık biz alıştık bu mala.

Çağdaş piçsmile atıp kaçmaya başlafığında enesde onun arkasından koşuyodu. Biz onları izlerken sinem de emeli arıyordu.

"Hoporlere al " dedim.
Dediğimi yapıp aldı.
Çaldı.çaldı.açtı

"Alo" konuşan sinemdi.

"Efendim sinem" dedi emel neredeyse şakıyarakdan.

"Nerdesin kızım ya bu salak kuzenin birşeyler saçmaladı ama-"
Onun sözünü sinan kesti.

"Ben hallettim kuzu." biz ona sus işareti yaparken o sadece göz devirdi.ardından yayvan yayvan sırıtıp 'knk gelecekte doktor olman gerek' dedi. Çağlada " salak hemşireler sus işatereti yapar doktorlar değil "diyerek sinanı susturdu. Sinan tam cevap verecektiki sinem" susmazsanız ağzınıza bant yapıştırırım" diye tehdit etti ve telefonla konuşmaya devam etti.

"Alo ses ver emel"

"Geliyorum kızım ya biliyorum bensiz yapamıyorsun, biliyorum beni çok seviyosunuz ama az sabır" dedi.

"Pardon ya ben emeli aramıştım ego hanımefendi ona verir misiniz telefonu" diyince hepimiz güldük. Çağla" aferin sinem iyice bana benzedin"diyince daha da güldük ama telegonda duyduğumuz emelin çığlığıyla hepimiz donduk.
Emel telefon kapanmadan önce
"İmdaaaaat, ahh yardım ediğğğnnn" diye bağırabilmişti sırasında ise

Dıt..dıt..dıt.....idi.