Bölümün Şarkısı》Asfalt Dünya-Beni Severmiş O

28 3 1
                                    

Eve gittim ve kara kara ne yapacağımı düşünmeye başladım. O günlükte liseden itibaren hayatımdaki her özel an yaziyordu. Babamla olan sorunlarım, aşk hayatım, fobilerim...
Hepsi orada yazıyordu. Bunu yapan kimse ya beni çok iyi tanıyan biriydi ya da iyi gözlemciydi. Kuru papatyalar aklıma geldi. Hemen kuru çiceklerimin bulunduğu yere baktım. Papatyalarım yoktu. Papatyalarımı da alıp koyduklarına benim hayatımla ilgili bir çok şeyi biliyor olma ihtimalleri yüksekti. Çünku başıma her kötu bir şey geldiğinde bir papataya alıp kuruturdum ben. Dah da korkmaya başlamıştım. Ben bunları düşünürken telefonuma bir mesaj daha geldi. Yine benim bir fotoğrafımı attmıştı. Kalkıp perdeleri kapattım ve kapıyı kilitledim. Korkudan ne yapacağımı şaşırmışken bir mesaj daha geldi telefonuma. Dolunay'dandi mesaj. Şaşırmıştım. Hemen açtım telefonu.
"N'aber?"
"İyiyim. Senden?"
"Iyi olduğuna emin misin sesin biraz... Ne biliyim titrek geliyor, sanki ağlamışsın gibi." Sesimden bazı şeyledi bu kadar belli ettiğimi hiç anlamamıştım. Hemen öksürdüm ve sesimin normal çıkmasını umarak konuştum.
"Yoo bir sorun yok. Sen neden aramıştın?" Sesim bu sefer de çatallaşmış bir şekilde çıktı. Ergenliği dorukta yaşayan bir liseli gibiydi.
"Haa şey diyecektim. Acaba seninle yarın buluşma imkanımız var mı?"
"Tabi olur. Saat kaçta?"
"11.30 nasıl? Saat kulesinin o tarafta buluşalım."
"Taa..tamam olur bana uyar. Neyse sonra görüşürüz."
"Yarın görüşürüz. Bu arada papatyaların zarar görmemıştir umarım."
Bu neydi şimdi. Dolunay'in papatyalarımdan haberi bile yoktu. Ve bana msj atan kişiyle ayni saatlerde, aynı yerde buluşmayı teklif etmişti. "Kahretsin!" dedim kendi kendime. Belli ki Dolunay'ın da bu olayla bağlantısı vardı. Önce Serra'yı bu olaydan haberdar etmeyi düsünsemde sonra vazgeçtim. Acaba Burcu'da bu olaya dahil miydi? Dahil ya da değil. Bunu yapan sadece Dolunay değildi ve bu kişilerde benim evimi ve dolabımın anahtari vardı. Yarın sabah ilk iş olarak bunları değiştirmeyi düşünsemde aklıma Dolunay ile buluşacağim aklıma geldi. "Neyse onunla bulustuktan sonra bir çilingire uğrar hallederim." diye söylendim kendi kendime. Normalda de kendi kendime konusna bir insandım ama bu şu sıralar artmaya başladı. Sanırım içinde bulunduğum depresyon ve şu salak kutu olayı bunun çoğalmasına sebep oldu.
Uyumaya karar verdim. Yarın yine yoğun geçeceğe benziyordu.
*************
Sabah kurduğum alarmı defalarca kez ertelediğim için az kalsın Dolunay ile buluşmaya geç kalacaktım. Buluşacağımız yere vardığımda saat tam 11.30'du. Biraz bekledim , gelen giden olmayınca Dolunay' mesaj atmaya karar verdim.
DOLUNAY🌙
-Nerdesin. Seni bekliyorum.
+Tamam çakma prenses biz işimizi hallettik evine dönebilirsin.

Bu da neydi şimdi?
Dolunay'ın oyununa gelmiştim. Ama biz dediğije göre Dolunay'ın tek kişi olmadığı konusunda kesin emin oldum. Hemen bulunduğum yere en yakın çilingire gittim ve kapî kilidimi değiştirttim. Hala fazlasıyla korkuyordum ve Dolunay'ın da bu işin içinde olması beni daha da çok korkutuyordu. Çünkü Dolunay bana ait bir çoo sey biliyordu. Bazne Serra' ya dahi anlatamadığım konuları Dolunay'a anlatırdım. Dolunay ile konuşmamızı tekrar okumak için WhatsApp'a yeniden girdim. Konusmayı okumak icin konuşmaya tıkladığimda elim yanlışlıkla kaydı ve Dolunay'la eski konuşmalarimıza geldi. O an onu gerçekten çok özledığimı fark ettim. Gercekten seviyordum onu. Ama belki de en baştan beri benimle sırf şu saçma kutu palavrası için birlikteydi. Bu büyük bir ihtimaldi aslında. Göz yaşlarımin akmasına mani olamadım. Normalde annemle bile tartışsam ilk ona mesaj atardım çünkü o hep ne yapılacağını iyi bilirdi. Benimle dalga geçmesini bile özlemistim. Tam duygusallığımın doruklarındayken telefonum çaldı. Arayan annemdi.
" Alo annecim?"
" Alo yavrum,napıyorsun? Aramıyorsun şu aralar darılıyorum vallahi."
"Fırsat olmadı benim kraliçem. Söz bundan sonra daha sık arayacağim. Ayni işte okul dersler filan."
"Dolunay oğlum ne yapıyor? Onunla da konuşamıyoruz şu sıralar."
"Anne şey... Biz onunla ayrıldık. Tamam,tamam sakin anlatacağim her şeyi."
"Kızım çok üzüldüm. Sevmiştim ben onu. Aman neyse sen üzme kendini sakın derslerini aksatma."
"Tamam annecim. Haftaya gelicem zaten yanınıza o zaman konuşuruz hepsini. Seni seviyorum kraliçem hadi bye bye."
" Bye bye yavrum."
**********
Bugün yaşadıklarımın yoruculuk ve hayal kırıklığı bakımından dünden kalır yanı yoktu. Hava almak için sahilde yürümeye karar verdim. Kullağıma kullaklığımi takip dizüstu bilgisayarımın çantasını taktım sırtıma. Biraz yürükten sonra denize bakan bir banka oturdum ve şu yazdığım-daha doğrusu yazmaya çalıstığım-kitapla ilgilenmeye karar verdim. Zamanın nasıl geçtiğini fark etmemiştim. Saata baktığımda şok olmuştum. Saat 00.08'di ve ben dışarı 19.00'da çıkmıstım. Bilgisayarı cantama koydun ve telefonuma baktım. Yine şu "kutu zümresi" bana mesaj yollamışlardı
birvaveyla_ve_birsermest kişisi tarafından gönderildi

-Bakıyorumda sen şu kitap olaýını baya ciddiye aldın. Umarım başarıli olursun çakma prenses. Bilirsin seni severdim.
Kahretsin ki bunu yazan Dolunay'dı bana sadece o böyle hitap ederdi. Hemen kendimi eve attım. Kapılırı kilitleyip perdeleri örttüm. Hatta paranoyağa bağlayıp üstüme 4 tane battaniye örttüm ve kafama kadar cektim. Bir patates dürümune benziyordum ve ne yazık ki bu şekilde uyuya kaldım.

Ay TutulmasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin