-1-

1.5K 65 21
                                    

Her gün yatarken sabah ölü uyanayım diye dua ederim. Nedeni yaşama amacımın olmaması. Amaçsız doğdum ve amaçsız öleceğime eminim. Okuldan eve yürümekten başka hiçbir şey yapmıyorum. "Evim" sözüne çok uzakta olan ama yaşadığım yerden ayrıldım okula gitmek için her zamanki gibi.

Asansörü beklemeye başladım. O sırada karşı komşum evinden çıktı. Adını hatırlamıyorum. Hiç bilmediğim bir ismi nasıl hatırlayayım ki. Asansör geldiğinde hala ayakkabılarını bağlıyordu. Ben de asansörü beklettim. Ne kadar nezaketten yoksun büyüsem de başkalarına karşı nazik olmayı seviyordum.

Asansöre bindi. Aşağı inmeye başladık. Sürekli saçını savurup duruyordu. Bu harekete cidden gıcık oluyorum.

Sonunda asansörün kasvetli havasından kurtulup kendimi dışarı attım. Kulaklığımı taktım ve önüme bakmadan okulun ezbere bildiğim yolunda yürümeye başladım. Beni hayata bağlayan tek şey müzik ve okumaktı. En sevdiğim şarkıyı arka arkaya bilmem kaçıncı kez dinlemeye başlıycaktım ki biri kolumdan tuttu.

"Dikkatli olsana."

Seslenene döndüğümde karşı komşum olduğunu gördüm.

"Arabaların altında kalacaktın."

"Keşke kalsaydım" dedim ve yoluma devam ettim.

Okula geldiğimde arkadaşlarım beni bekliyordu. Okulda konuştuğum 3 kişi. Namjoon , Hoseok ve Jin. Onlardan başka arkadaşım yoktu zaten olmasını istemiyordum. Kızlar benden nefret ederdi. Çünkü okulda bana çıkma teklifi etmemiş bir karşı komşum vardı. Sanırım kıskanıyorlar.

Bizimkilerle kantine indim. Onlar neredeyse her şeyimi bilirlerdi. Karanlık sırlarım dışında.

Herkes kendine bir şeyler aldı ve tabiki beni de unutmadılar.

"Her zamankinden." dedim. Her gün sayısız çikolatalı süt içtiğim için artık anlıyorlardı. Kendime bir şey almama asla izin vermiyorlar hep onlar ısmarlıyordu.

Artık bizim sayılan masaya yöneldik. Ben sütümü höpürdeterek içerken yanımızdan okulun en havalıları sayılan grup geçti. Ateşli 4'lü diye seslenirlerdi onlara. (Bence benim arkadaşlarım daha yakışıklı.) Jimin, Taehyung, Yoongi ve son olarak karşı komşum. Karşı komşum hariç hepsi bana defalarca çıkma teklifi etmişti. Bizimkiler hariç kimseyle konuşmadığım ve (onlara göre) aşırı güzel olduğum için okulun en havalı kızı olarak tanınıyordum. Tabi bir de okuldaki tek yabancı olduğum için...Eminim ki kimse bana aşık filan olduğundan çıkma teklifi etmedi. Sadece okulun havalı ve gizemli kızı sayıldığım için.

Yanımızdan geçerlerken Jimin bana okulun ortasında öpücük attı. Bu çocuğu öldürücem. Ama benden önce bizimkiler hareketlendi.

"Ben hallederim." dedim ve Jiminlerin masasına yöneldim. Jimin'in kolundan tuttum ve arka bahçeye sürükledim.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun da okulun ortasında bana böyle şeyler yapmaya cürret ediyorsun ?"

Aegyo yapmaya başladı. Kendim hayattan soyutladığımdan beri her türlü dövüş sanatıyla uğraşmıştım. Daha kimse bilmiyordu ama artık birilerinin öğrenmesi gerekiyordu.

O hala saçma sapan hareketlerine devam ederken tek hareketimle tepetaklak yaptım . Yerde acıyla kıvranmaya başladı.

"Bana bulaşmadan önce yüz kere düşünsen iyi edersin." dedim ve yavaşça uzaklaştım. Zaten zil çalmıştı. Sınıfa girdim hocadan özür diledim ve yerim olan en arka köşeye geçtim. Dersleri hiçbir zaman dinlemezdim. Ders bittiğinde birine hocanın hangi konuyu anlattığını sorar eve gidince biraz tekrar eder ve ders yapardım. Tam bir ineğim. Ama sadece evde. Aslında ders çalışmayı severim. Ders çalışmasam bile işe yarar notlar alıyorum zaten. Küçükken annem bildiğim resim hocam bende bir farklılık olduğunu hissetmişti ve beni IQ testi yapmaya götürmüştü. IQ'üm 160 çıkmıştı. Doktorların yüzündeki şaşkınlığı hala unutamam.

Hoş ! Yetimhanede büyüdüğüm için pek dikkate alınmamıştım bile...

KARŞI KOMŞUM / Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin