yok edemediler anne...

61 17 0
                                    

multimedia müziği açıp okursanız yazarken hissettiklerimi sizde hissedebilirsiniz :)

sabah uyandığımda çok huzurluydum. ciğerlerim alinin kokusu sayesinde bayram etmişti. uyandırmak istedim. çünkü annem ve engin amca birazdan gelirlerdi ve bizi bu halde görmeleri bizim için hiç iyi olmazdı.

alinin tişörtü yukarı doğru çıkmıştı. gördüklerimle şoka uğramıştım. ağlamamak için kendimi zor tuttum. yine de istemsizce ağzımdan bir hıçkırık kaçtı.

sırtında kemer izleri vardı. kim bunu ona yapabilmişti. nasıl kıyabilmişti.

''kim yaptı bunu sana ? nasıl kıyabildiler nasılll ??'' bağırdım. korkmuş bir şekilde gözlerini bana çevirdi. ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

''sırtındakiler diyorum. kim yaptı sana bunu ?'' gözlerim puslanmıştı. dona kalmış bana bakıyordu. görmemi beklemiyordu.

''tişörtünü çıkar! '' diye bağırdım.

''neden ne yapıcaksın. yaralarıma birde sen mi tuz basıcaksın? bana bak bu yaralardan kimseye bahsetmiceksin. duydun mu beni. sana diyorum kızım!''

'' tamam '' kısık bir sesle söylemiştim. peki ya bu iğrenç birşeyi kim ona yapmıştı. aklım almıyordu.

sırtını yavaşça açmaya çalıştım ama bana engel oldu.

''korkma sana zarar vermem ben'' dedim.

ellerini geri çekti. sırtını açtım. onu incitmeden parmağımı yavaşça yaralarının üzerinde dolaştırdım. her bir yarasını incitmeden öptüm. birden ağlamaya başladı.ve ağzından iki kelime çıktı.

''annemi özledim''yakmıştı yüreğimi. gözlerim doldu. sarılıp sakinleşmesini bekledim. sakinleşmiyor daha çok ağlıyordu.

''annem gibi kokuyorsun kadın''

onun bu sözleri karşısında sessiz kalıp ben yanındayım dercesine sarılıp , öpüyordum. peki ya ne olmuştu annesine?

''nerde '' dedim kısık bir sesle.

''kalbimde. biliyor musun seni tanısa çok severdi eminim. hatta tanış onunla. bak yanımda merhaba desene.''

ne yapacağımı bilemedim. sanki nefesim kesilmişti.

''merhaba'' dedim gülümseyerek.

''ne oldu annene? ne olur anlat bana. anlat bana adam üzülmene dayanamıyorum.''

''kabus görmüştüm. birden yatakta ağlamaya başladım. çok tuhaf bir şekilde ne gördüğümü hatırlamıyordum. anneme sarılmak için odasına gittiğimde . kapıyı açmamla gözlerim doldu. kendini asmıştı. hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. avazım çıktığı kadar yardım edin diye bağırdım. kimse beni duymadı. kimse annemin yardımına yetişmedi. yere çömeldim. ne olduğunu bilmiyordum. niye böyle birşey yapmıştı? neden beni böyle bir başıma bırakıp gitmişti? sonra masasının üzerinde duran mektubu elime aldım. mektupta babamın ablama dokunmaya çalıştığını gördüğünü ve benim bunları kimseye bahsetmemem gekertiğini söylüyordu. o günden beri hep babamdan nefret ettim. her seferinde babamı ablama bakarken yakalıyordum. küçüktüm engel olmaya çalıştım. hergün kemerle dövdü. bir baba nasıl kıyabilmişti yavrularına. hiç gözünü kırpmadan nasıl bizi ateşe atmıştı. bir insan bu kadar cani , şerefsiz olabilir mi ? ''

''özür dilerim. ben bilmiyordum. çok özür dilerim. affet be-''

''şş senin bir suçun yok. ben koruyamadım. suç bende . sevdiklerim gözümün önünden kayıp giderken ben hiç birşey yapamamıştım. nasıl bir kardeştim? nasıl bir oğuldum ? ''

''sen elinden geldiği kadar korudun onları. yapma böyle ne olursun yalvarırım.

''hayır!! ben onları koruyamadım. lan ben nasıl koruyamadım onları. nasıl ?. gittiler görmüyor musun. yoklar . ben sevgi göremedim babamdan. anneme doyamadım ben çiçek. ablamın boynuna atlayıp kocaman sarılamadım ona. ''

birşey söyleyemedim. sustum ve ona daha çok sarıdlım. başını boynuma gömdü. kokumu içine çektiğini hissetttim. boynuma yağmur yağıyordu.

( yorumlarını ve görüşlerinizi sabırsızlıkla bekliyorum. okuyan vote veren ve yorum yapan herkese çok teşekkür ederim :) )  

geceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin