bırak beni

42 7 2
                                    


kulağıma doğru eğildi. sıcak nefesi bedenimi yakıp kavurmuştu. bu adam nasıl bir şeydi böyle.

''elin elime değmesin çiçek.'' ne? ne diyordu bu böyle. şaşırıp kalmıştım. ben mi onun eline dokunuyordum. yok artık. 

''ne diyorsun be sen? ben mi senin eline dokunuyorum. öküz . hayvan. ''

''bak çiçek sinirlendirme beni. sabrımı zorluyorsun. saçından tutar seni burada sürüklerim. keserim kızım seni. kendine gel. ayağımın altına almayayım . '' korkmuştum çünkü bunları söylerken gözlerinden alevler çıkıyordu. alevler tenimi yakıp geçmişti. gözü dönmüştü sanki.kolumdan tutup sürüklemeye başladı. elini çekmeye çalıştığımda daha çok sıkıyordu. hayvan gibi maşallah.

''bırak beni ali. bırakkkkkk.''

''söylediklerin için pişman olacaksın kızım. görürsün sen .''

''ali bırak diyorum. özür dilerim ne olursun bırak.''

''biraz daha konuşursan. konuşacak dilin kalmaz.'' ne? kafayı mı yemişti bu çocuk. korkum artmaya başlamıştı. etrafıma baktığımda gecekondular vardı. bazıları yıkık döküktü. sağlam kalanları pencerelerin demirlerine kurutulmuş biberler asılmıştı. duvarlara sadece sıva yapılmıştı. kaldırımların kenarlarında çekirdek kabukları ve minderler vardı. bu görüntü herkesin küçüklüğünde gördüğü görüntülerdir. çok özlemiştim gecekonduda oturduğumuz zamanları. sürekli dışarı çıkıp akşama kadar ip atlardım. eriklere dalardık. birden yere fırlatıldım. kolumu betona sürtmüştüm. boş bir gecekondunun içindeydik. korkum kolumun acısını unutturuyordu. yerini sadece sızlamaya bırakmıştı. ali elinde iplerle yanıma yaklaşmaya başladı. ne yapacaktı bu manyak bana? 

''eğer rahat durmazsan sana burada daha kötü şeyler yapabilirim. o yüzden ne yapıyoruz cici kız sessiz oluyoruz. '' dedi ve göz kırptı. aliden nefret ediyordum bunu anlamıştım. hayvanın tekiydi. buradan kurtulduğumda ona bunun hesabını soracaktım. ellerimi birleştirip bağladı. tavandan inen zincire astı. kurtulmaya çalıştıkça ip ellerimi yakıyordu. telefonunu çıkarıp fotoğraflarımı çekti.

''elbise giydiğin için pişman olacaksın güzelim.'' bu adam niye böyle olmuştu. daha dün bana derdini anlatıyordu. sarılıyordu. öpüyordu. peki şimdi ne olmuştu? aklım almıyordu bu olanları.odanın içinde küçük ahşap bir dolap vardı. çekmeceleri vardı ama bazıları kırıktı. ali çekmecelerden birini açıp jiletler çıkardı içinden. korkudan iplerin elimi kesmesine aldanmayıp çırpınıyordum. bacaklarımdan tutup jiletleri vurdu. gözlerimin çeşmelerini açmıştım. hüngür hüngür ağlıyordum. ''ne olursun bırak beni. sana yalvarıyorum. özür dilerim. bırak beni bırak. ''

''sessiz ol.'' bacaklarım yanıyordu . kanlar özgürlüğünü ilan etmiş kesilen yerlerden akıyorlardı. bu acı çok kötüydü. bunu bana neden yapıyordu. pis sadist ne olacak. ben burada acı çekerken o zevk alıyordu.

ayağa kalkıp beni süzdü ve yüzünde iğrenç bir sırıtış belirdi. telefonunu tekrar çıkarıp fotoğraflarımı çekti. ne yapacaktı bu fotoğrafları ? ellerimi çözdü. 

''şimdi gidebilirsin prenses.''hiç bir şey demeden bacaklarımı zorlayıp yürümeye başladım.  acıdan olsa gerek titriyordum. bacaklarım uyuşmuştu. hissetmiyordum. 

eve girdiğimde annem ve engin amca uyuyordu. tutuna tutuna banyoya çıktım. kapıyı kilitlemedim çünkü zaten herkes uyuyordu. ılık bir suya kendimi bıraktım . su bacaklarıma değdiğinde jiletle kesilen yerler yanıyordu.  rahatlamıştım. su yavaş yavaş beni kendime getiriyordu. arkama yaslanıp olanları düşünmeye başladım. bu gün gerçekten çok kötü şeyler yaşamıştım. canım çok yanmıştı. aliden nefret ediyordum ve  bu nefret asla bitmicekti. birden kapı hızlıca açıldı. engin amca karşımda duruyordu. neye uğradığımı şaşırmıştım.  adamda bir utanma olurdu ama hayır zerre yoktu.  yüzünde pis , iğrenç bir sırıtış belirdi. yavaş yavaş bana yaklaşmaya başladı . kalbim korkudan hızla atmaya başladı. ne yapacaktım ben şimdi ? 

( yorumlarını ve görüşlerinizi sabırsızlıkla bekliyorum. okuyan vote veren ve yorum yapan herkese çok teşekkür ederim :) )

geceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin