neden gidiyorsun?

52 9 1
                                    

multimedia müziği açıp okursanız yazarken hissettiklerimi sizde hissedebilirsiniz :)  

aliyi kaldırıp yatağına götürdüm. çok güzel uyuyordu. uyuyor zaten dedim kendi kendime ve yanağından öptüm. kapıya doğru ilerledim gitmek için ama bileğimden yakaladı.


''hey sen nereye gidiyorsun. beni öpüp kaçmak. seni gidi şımarıkkk.''


''uf ne alakası var bee. yanlışıkla şey oldu.'' daha çok gülmeye başladı. utanmıştım.  vücudumdaki kanlar yanaklarıma doğru hücum etti.

''buraya gel. biraz daha sarılayım kadın.''

''olmaz annemgil gelmiştir. hadi sende kalk artık.''

''neden gidiyorsun? gitmesen biraz daha kalsan yanımda. olmaz mı ? ''

yine beni sözleriyle köşeye sıkıştırmıştı.

''sende gel beraber inelim aşağıya '' yüzü asıldı. gitmek istemiyordu. sanki hep bu odada kalmak ister gibi davranıyordu. belkide öyleydi nereden bilebilirdim ki.

''hayır istemiyorum. sen gidebilirsin. giderkende kapıyı kapatırsan sevinirim.''

neydi bu şimdi? neden bana böyle davranıyordu. fazla üzerine gitmemek için dediğini yaptım. aşağıya indiğimde engin amca ve annem kahvaltı hazırlıyordu. engin amcadan dün ki olaylardan sonra nefret etmeye başlamıştım. böyle insanlar yaşamasın.

''günaydın anne''

''günaydın tatlım. ali nerde ?''

'' odasında uyuyordu ''

''tamam tatlım uyanınca kahvaltısını yapar. gel hadi otur.''

ben kahvaltımı yaparken. engin amcanın gözünün üstümde olduğunu hissedebiliyordum. bu adam nasıl bir şeydi böyle. hızlıca kahvaltımı yaptıktan sonra anneme bu gün aliyle beraber dışarı çıkacağımızı söyledim. onaylarcasına kafasını salladı.

 daha fazla mutfakta durmak istemedim.  annemi yanağından kocaman öptükten sonra odama doğru yürümeye başladım.

kendi odama gitmek yerine alinin odasına gittim. hala uyuyordu. üzerine zıpladım.

''uyan uykucuuuuu... uyann ''

'' çiçek oha oha yavaş biraz ne yapıyorsun?? ahhhhh kırdın belimi galiba.''


''sana bir şey olmaz paşam. hadi kalk yaaa dışarı çıkalım. ben izin aldım bizimkilerden.''

''ooo bakıyorum da birileri benimle dışarı çıkmak istiyor. tabi yavrum hemen hazırlanıyorum. ''


''dışar da beklicem seni ''


''tamam gülüm'' bu adam neden beni  sürekli utandırıyordu?

odama geçip bebek mavisi, ince askılı , pileli eteğimi, beyaz , düz , deri babetlerimi giydim. saçlarımı düzleştirip hafif bir makyaj yaptım. aşağıya indiğimde ali beni bekliyordu. beyaz bir pantolon , üzerinde de gri tişört vardı. of bir insan bu kadar yakışıklı olabilir mi?

''ağzının kenarını sil çiçek.'' dedi ve sırıttı. 

yine o duygu. yine çok utanmıştım. 

''kes sesini sinirlendirme beni ali.''

''tamam kızma. hadi gidelim.''

''sahile inelim mi? ''

''olur.

beraber sahile doğru yürümeye başladık. her seferinde eli elime çarpıyordu. vücudum enerjiyle doluyordu. birden önüme geçti. dibime kadar geldi ve dudaklarını hafiften ıslattı. bana doğru yaklaşmaya başladığında içimdeki kelebekler savaşa gider gibi kıpırdanmaya başladı.




( yorumlarını ve görüşlerinizi sabırsızlıkla bekliyorum. okuyan vote veren ve yorum yapan herkese çok teşekkür ederim :) )  


geceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin