(Bölüm Şarkısı: Umut Kaya- Mor Yazma)
Bakışlarım bileğimdeki eliyle gözleri arasında gidip geliyor. Bileğimdeki elini birden çekiyor. Benden bir cevap beklercesine yüzüme bakıyor. Beni polise vermeyeceğinden emin olamıyorum ve inkâr ediyorum.
-Karıştırdın galiba.
Başını iki yana sallıyor.
-Hayır, sendin o biliyorum.
Derin bir nefes verip saçlarımı geriye doğru elimle tarıyorum.
-Ya ben senin duvarına niye yazı yazayım?
Mavi gözlü adam kendini beğenmiş bir gülümseme takınıyor.
-Yazı yazdığını kendin itiraf ettin işte. Ben resim çizdiğini söylemiştim.
Bu ukala tavırları beni sinirlendiriyor. Bin an önce eve gitmek istiyorum.
-Tamam, kabul ediyorum. Bendim. Peki şimdi ne yapacaksın?
Gözlerini benden çekip etrafta gezdiriyor. Az ilerideki sokak köftecisine bakarak konuşuyor.
-Bir yarım ekmek söyleyeceğim.
Arkasını dönüyor ve soluğu köftecinin yanında alıyor. Oflayarak onu takip ediyorum.
-Aç mısın?
Cevap vermeden önüme bakıyorum. Köfteciye dönüp konuşuyor.
-Abi bize iki yarım ekmek. Biri soğansız ve acısız olsun.
Kaşlarımı çatıyorum.
-Soğansız ve acısız köfte mi yiyeceksin? Tatsız tuzsuz şeyleri sevdiğini bilmiyordum.
Yan bir gülüş atıp hemen yanımızdaki banka oturuyor.
-Benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun. Ayrıca soğansız ve acısız olanı senin için söylemiştim.
Adama göz devirip köfteciye sesleniyorum.
-Abi ikisi de soğanlı ve acılı olacak.
Tekrar yanımdaki adama baktığımda bana otur bakışı atıyor. Bankın en köşesine oturup ellerimi cebime sokuyorum. Denizden esen rüzgar içimi titretiyor. Konuşmayı ilk başlatan o oluyor.
-Uzaktan bakınca hiç soğanlı köfte yiyen birine benzemiyordun.
Göz deviriyorum.
-Sende uzaktan bakınca zeki birine benziyordun.
Mavi gözlerini gözlerime dikiyor.
-Öyle olmadığım fikrine nerden ulaştın?
-Dağdaki adamlara kocam olduğunu söyledin. Bu benim için yeterli.
Adam gülümseyip bir ayağını dizinin üzerine atıyor.
-Bak o konuda haklısın. Senin kocan olmak aptallık olurdu.
Tam ağzımı açıp birşey söyleyecekken köfteci amca elindeki köftelerle bize doğru geliyor. Adamın elinden köfteyi alıp yemeye başlıyorum. Aksiyon beni acıktırmıştı.
Köftemi büyük bir iştahla yerken yanımda oturan adamın bir an titrediğini farkediyorum. Hemen üzerimdeki ona ait olan ceketi çıkarmaya yelteniyorum.
-Napıyorsun sen?
Ceketi tam omuzlarımdan sıyırırken beni durduruyor ve ceketi tekrar omuzlarıma çıkarıyor.
-Senden ceket isteyen oldu mu? Artistlik yapma da yemeğini ye.
Bu kaba adamın söyledikleriyle ağzım açık kalıyor. Artistlik mi yapmıştım ben?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Karası
ActionÇok büyük bir bilinmezliğin içindeyken kime sığınırsınız?Herşeyi bilene mi yoksa sizin gibi hiçbir şey bilmeyene mi? Aslı Korkusuz...Anılarla yaşamayı öğrenmiş bir kadın. Ege Aslan üzerine tonlarca yük sarılmış bir adam. Ve iki ayrı dünya, iki ayrı...