Bölüm 7- Gizli Oda

221 34 43
                                    

(Bölüm Şarkısı: Ezhel- İmkansızım)

Nutkum tutulmuştu sanki, olduğum yerde kalakalmıştım. Bileğime dokunan el beni birden geriye doğru çekiyor. Dengemi kurmakta zorlansam da toparlıyorum.

-Neyi bekliyorsun Aslı, koş!

Motoru bıraktığımız yöne, ormanın derinliklerine doğru koşuyoruz. Birkaç silah sesi duyuyorum. Korkuyla daha hızlı koşmaya başlıyorum. Görkemli ağaçların arasından geçerken atılan bir mermi hemen yanımdaki ağaca saplanıyor. İstemsizce çığlık atıyorum. Ege birkaç saniyeliğine bana bakıyor ve hayatım boyunca unutamayacağım olay yaşanıyor. Ege vuruluyor...

-Ege!

Karnının yanına dokunuyor ve eli kana bulanıyor. Korkuyla ona bakıyorum. Zor da olsa koşmaya devam ediyor.

-Ege iyi misin?

-Henüz ölmedim.

Kalbim korkudan deli gibi atıyor. Ege'nin bileğimi tutan elinden kurtuluyorum. Sargılı olmayan elimle elini tutuyorum ve koşmasına yardımcı oluyorum. Silah sesleri yakınlardan geliyor. Daha hızlı koşmalıyız.

Son bir tümseği daha aşıyoruz. Ege artık yanındaki ağaçlara tutunarak ilerleyebiliyor. Nihayet motora ulaştığımızda Ege zor da olsa motora biniyor. Hemen arkasına atlıyorum. Son sürat ormandan uzaklaşıyoruz. Tam derin bir nefes alacakken arkamızdan gelen siyah arabayı farkediyorum. Kahretsin! Takip ediliyoruz.

-Peşimizdeler!

-Daha yeni mi farkettin?

Korkuyla kollarımı biraz daha Ege'ye sarıyorum.

-Korkma, birazdan caddeye çıkacağız, orada onları atlatırız.

Korktuğumu nereden anlamıştı ki?

Kolumda hissetiğim sıcaklıkla yarasının hâlâ kanadığını farkediyorum. Elimi tişörtünün üzerinden yarasına koyup hafifçe tampon yapıyorum. Dudaklarından küçük bir küfür kaçıyor.

Nihayet caddeye çıkıyoruz. Tıklım tıklım olan trafik beni ilk kez mutlu ediyor. Peşimizdeki siyah araba trafikte tıkılıp kalırken biz arabaların arasından hızla sıyrılıp geçiyoruz.

Elimin altındaki durmak bilmeyen kanama canımı çok fazla sıkıyor. Üzerimdeki ceketi çıkarıyorum.

-Napıyorsun Aslı? Hemen giy o ceketi üzerine!

Ceketi elimde gelişigüzel katlayıp Ege'nin yarasına koyuyorum.

-Senin yaran benim yırtık tişörtümden daha önemli Ege.

Ege sıkıntılı bir nefes verip motoru sürmeye devam ediyor. Nihayet Ege'nin deposuna varıyoruz. Hemen motordan inip Ege'nin kolundan tutuyorum. Kapıya geldiğimizde Ege'ye dönüyorum.

-Anahtar nerede?

-Özgür gibi bir gerizekalı anahtarı nereye koymuş olabilir?

Aklıma ilk gelen yere, kapının üstündeki çıkıntıya bakıyorum ve anahtarı elimle koymuş gibi buluyorum. Titreyen ellerimle kapıyı açmaya çalışıyorum.

-Sakin ol.

Ege'nin sözleriyle derin bir nefes alıp kapıyı açıyorum. Ege'nin koluna girip ona koltuğa oturmasında yardımcı oluyorum.

-İlkyardım çantası nerede?

-Odamda, ikinci çekmecede.

Hızla üst kata çıkıp odasına giriyorum. Çekmeceden ilkyardım çantasını almaya çalışırken elime bir kolye takılıyor. Ucunda gemi çapası olan kolyeyi hızla çekmecenin içine savurup odadan çıkıyorum. Alt kata indiğimde Ege'nin dişlerini sıkmış derin derin nefes aldığını görüyorum. Hemen yanına oturup ilkyardım çantasını açıyorum.

Gece KarasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin