Lady Gaga: Million Reasons
Annemin bende ki durumu farkettiğini biliyordum, sadece anlatmam için bekliyordu. Rüyanın üstünden bir gün geçmesine rağmen hiçbir ayrıntısını unutmamıştım. Yüzüne gelen güneşi engellerken ki yüzünün ifadesini bile unutmamıştım. Ya da kokusunu. Annem haklıymış, kokular asla unutulmazmış.
Onu çok merak etmeme rağmen oturup hiçbir şey yapmamamda benim aptallığımdı. Üstümdeki t-shirtü bir yere fırlatıp t-shirtsüz uzanmaya devam ettim. Saat akşam yemeğine geliyordu ve ben dün hiç uyumadığım için uyumak üzereydim. Gözlerim kapanmaya başladığında daha fazla direnmenin saçma olduğunu düşündüm.
______________
Tanıdık his beni kucakladığında bu sefer bir şey hisettmedim. Ne korku hisettim, Ne de başka bir duygu. Aynı yerdeydik, üstünde aynı kıyafetler, aynı pozisyon ama farklı gözler. Aslında aynı gözler sadece farklı bakışlar ve farklı hisler.
Onun beni çağarmasını beklemeden ben yanına gittim, rüyada olduğumu biliyordum. Korkmam gereken nokta
şuydu ki Bir insan eğer rüyadaysa ve rüyada olduğunu biliyorsa uyanması gerekir ama ben uyanmıyordum. Sanki bu benim rüyam değildi, başkasının rüyasındaydım. Karşısına suyun içine oturduğumda bana bakıp gülümsüyordu. Ayaklarımı kendime çekip bağdaş kurdum. Her dalga geldikçe ıslanıyordum ama ıslandığımı hissetmiyordum.Sağ elini kaldırıp saçlarımı düzeltti.
"Hala.. " dedi saçlarımdaki gözlerini yüzüme indirip.
"Hala daha hatırlamıyor musun?"
Saçımdaki ellerini tutup ellerimizi birbirine geçirdim.
"Hatırlat bana." Dedim yüzüne beklentiyle bakarken.
"Hatırlamak istiyorum."
Kendini bana yaklaştırıp hemen önüme çok daha yakınıma oturdu. Bir eliyle yanağımı okşayınca yanağımı eline yasladım.
"Olmaz." Dedi kafasını iki yana sallayarak.
"Yapamam."
Yanağımdaki elini alıp ellerime hapsettim.
"Ne yapacağımı bilmiyorum."
Titreyen sesimle mırıldandığımda başparmağıyla dudağımı okşadı.
"Yapma." Sesi öyle acılı çıktı ki gözlerimde ki yaşları geri göndermek istedim.
"Tekrar hisset, tekrar hatırla ben bunun için buradayım. Tekrar hissetmen için. "
Ne dediğini anlamayarak yüzüne bakakaldığımda gülümsedi. Aşina olduğum şarkıyı mırıldanmaya başladı.
"If you ever feel alone and the glare makes me hard to find " 'Eğer yanlız hissedersen ve parlama bulunmamı zorlaştırırsa..'
"Just know that i'm always parallel on the other side " Şunu bil ki ben her zaman diğer tarafta aynın olacağım.
Üstüme eğilip dudağıma çok hafif bir öpücük kondurdu. Dudaklarının hala daha dibimde olmasından gerek kalbim hızla atmaya başladı.
"You are, you are the love of my life" Sen, sen hayatımın aşkısın.
Duyduklarımla gözlerimden bir damla yaş firar etti. Başparmağıyla akan yaşı sildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Morpheus -Hyunjin&Seungmin-
FanficGüneşte parlayan tenine bakıyorum. Bakıyorum ama göremiyorum. Neyi görmediğimide bilmiyorum. Ben beyaz tenini, sesini, gülümseyişini biliyorum.