4.Bölüm

7.2K 516 225
                                    

İnsan, insana derdini anlatamaz.
Denedin, olmadı değil mi?

"Ne yani, hiç aşık olmamış olamaz mıyım?" dedi Hewran.

Ağabeyleri ile beraber terasta oturmuşken söylemişti bunu. Oturduğu bordo ve siyah renkteki sedirin üstünde öne doğru eğilmiş, dirseklerini bacaklarına yaslayarak eğilmişti.

Omuzları gerginlikle dikleşmişken Aram ve Alaz'a baktı. Akşam yemeğinden sonra erkek erkeğe muhabbet etmek için teras katına çıkmışlar, biraz konuşmuşlardı. Konu aşktan açılmışken, Hewran hiç aşık olmadığını söylediğinde ise iki ağabeyi de ona uzaylı görmüş gibi bakıyordu. Bu durum sinirini bozmuştu.

"Yok." dedi Aram garip bakışlarını çekmeden.

"Bu senden beklediğim bir şey değildi, beni şaşırttın doğrusu."

Alaz arkasına yaslanarak kirli sakalını sıvazladığında başını sallayarak katılmıştı Aram'a.
Hewran gözlerini devirdi.

"Siz beni nasıl biri olarak görüyorsunuz gerçekten meraklar içindeyim." diye homurdanmayı ihmal etmedi.

"Tamam belki her şeyi hatta hayatı bile alaya alan biriyim. Belki ızıcık, ucundan sıyrıkta olabilirim ama sapık değilim. Ne zaman bir kıza bulaştığımı gördünüz?"

Aram ile Alaz birbirine bakarak göz göze geldiklerinde ikisi de Hewran'a aynı şeyi sormuştu.

"Izıcık mı?"

"Onca şey söyledim oraya mı takıldınız?"

Ciddi bir profile bürünen Alaz, kardeşin sırtına birkaç kez vurmuştu.

"Bu zamana kadar bir yanlışını görmedim Hewran. Bizim ki işin dalgası. Tamam belki senin zevzekliklerinden defalarca intiharı düşünmüş olabilirim ama yine de sen benim kardeşimsin."

"Sağ ol ya." dedi Hewran gözlerini kısarken. "Allah razı olsun çok güzel moral verdin!"

"Ne demek kardeşim lafı bile olmaz."

"HasbinAllah!"

"Durun şimdi." diyerek araya girdi Aram. Koyu kahverengi gözlerini ikisi arasında gezdirdikten sonra Hewran'ın üstünde durdu.

"Üniversitede dört yıl geçirdin. Nasıl aşık olmadın sen? Tamam aşık olmak zorunda değilsin ama ne bileyim hoşlantıda mı olmadı?"

Alaylı bir gülüş meydana geldi Hewran'ın dudaklarında. Biçimli parmaklarıyla çenesini kaşıdığında nefesini sesli bir şekilde dışarıya vermiş, ortada duran masaya dikmişti gözlerini.

"Aşk dediğin nedir ki Aram ağabey?
Eskiden kulağa güzel gelirdi aşk.
Şimdi ise çok basit geliyor.

Lisedeyken üniversitenin ne kadar güzel bir yer olacağını düşünürdüm hep. Üniversiteye gidince rahatlayacağımı, kendi yolumu çizeceğimi, hedeflerimi falan."

Hafif bir kahkahayla arkasına yaslandığında dudaklarında oluşan tebessüm silinmiş, yüzü bezgin bir ifadeye bürünmüştü.

"Ama gel gör ki hiç öyle olmadı. Hatta liseyi bile arar oldu gözlerim. İnsafsız hocalar sıtkımı sıyırdı. Birkaç arkadaşım vardı o kadar gerisine ihtiyaç duymadım.

Aşka gelince o duyguyu da yıllar geçtikçe basitleştirmişler. Millet sadece 'benim sevgilim var' demek için sevgili yapıyor neredeyse. Bana yaklaşan kızlar da öyleydi işte. Sırf 'bu mükemmel varlıkla ben sevgiliyim' demek için yanıma yaklaşıyorlardı.
Ben de kimseden etkilenmedim ve bıraktım."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 20, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

NÜKTEDÂN  (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin