Bölüm 2: İkinci mektup

676 107 19
                                    

Sevgili Nayeon,

Korktuğun ilk kişiyi hatırlıyor musun?

O zamanlar ortaokuldayım. Dünyam sporların etrafında dönüyordu.

"Ya! Oppam seni sevmişe benziyor." Sana topu atarken söyledi. Futbol sahasındaydık. Günlük pratiğimizi yapıyorduk.

"O tarz şeyleri sevmiyorum." dedim.

"Salak." Jihyo sırıttı.

"Çünkü hayatım sporların etrafında dönüyor." dedim.

Hayatım sporların etrafında dönüyordu ve belirli bir kişinin.

"Nayeoooon!" Sahada futbol oynarken ona el salladım.

"İşte kız arkadaşı da geldi." Sana dalga geçti.

Ne?! Öyle deyince suratım kızarmıştı. Hadi ama! İkimizde kızız, değil mi? Nayeon'a doğru yürüdüm ve onunla konuştum.

"Pratik nasıl gidiyor?" Sordu.

"Pek bir şey yok, güneş yakıyor!!" Çok saçma bir ifade yaparak söyledim.

İfademi görünce güldü, "Şu an çok esmer gözüküyorsun."

"Evet ve senin cildinde her zamanki gibi soluk. İncelmeye de başladın." Endişelenerek söyledim.

Küçüklüğünden beri hep soluktun ve hep zayıftın. Kapalı alanlarda kalmayı, hikaye ve şiir yazmayı seviyordun. Ama diğer yeteneklerinden başka, en şaşırtıcı olan şarkı söylemendi.

"Yeterince yiyor musun?" İnce bileğine bakarken sordum.

"Endişelendiğin için teşekkür ederim, Jeongyeon. Ama ben iyiyim." Beni çekip arkamdan sarılırken söyledin.

Bu kalp atışlarımın anormal bir şekilde ilk kez atışıydı. Çok atmasından dolayı göğüs kafesimden fırlayacak diye korkmuştum.

O zaman gül gibi olan kokunun farkına varmıştım, ne kadar narin olduğunun. Vücut yapının ne kadar yumuşak olduğunun. Tüm varlığının farkına varmıştım.

Kalabalıkta seni doğal bir şekilde aradığım günler gelmişti. Sana gizlice baktığım. Nedensizce kendimi bakarken bulduğum. Ve ayrıca tenlerimiz birbirine değdiğinde ve gözlerimiz buluştuğunda kalp atışlarımın inanılmaz bir şekilde hızlandığı günler.

O sırada kafam çok karışmıştı. Ne olduğunu bilmiyordum. Seni görmeye korktuğumdan görmezden geliyordum.

Seni sevmekten korkmuştum.

Kalp atışlarımın ne kadar hızlı atmasından korkmuştum.

Beni her yönden etkileyebilmenden korkmuştum.

Beni istediğin her an öldürebileceğinden korkmuştum.

Senden korkmuştum.


A letter you'll never readHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin