1~Mutlu ölümler.~

22 2 0
                                    

Pazartesi
Saat:6.38
Güneş ışıkları içeriye süzülüyordu yine pazartesi sendromu yüzünden bir türlü ayıkamıyordum.
Gözlerim tamamen açıldığında yatakta dikeldim ve 6 dakika boyunca odamdaki halıyı incelemeye başladım. Kendime yarı geldiğimde bedenimi zorla odamdaki banyoya attım. Aynada bir süre kendime baktım.Beyaz solgun orta boyda saçlarım ve saçımın rengiyle aynı bir ten Rengim vardı. Oldukça zayıf ve tenis topu gibi küçücüktüm bedenim 15 yaşındaki bir kız çocuğu bedenine benzemiyordu.Yeşil ve mavi arası gözlerim vardı ,iri mosmor dudaklarım vardı, şanslıydım yüzümde fazla kusur yoktu. Ve birde minicik bir Burnum vardı. Banyoda ihtiyaçlarımı gördüm ve üstümü giyinmeye başladım.
Düz beyaz bir kazak altına mini siyah bir etek giydim ve üstüme kalın bir hırka aldım. Ayağımdan asla çıkmayan siyah botlarımı giymeyi de ihmal etmedim.
Asla inmeyi sevmediğim merdivenlerden uyuz uyuz kahvaltıya indim ablam Derin çoktan inmişti bile.Masmavi büyük gözleri vardı ,saçları beyaz ve kısaydı , oda benim gibi kireç gibiydi ve küçücük bir burna sahipti.
Masada bir heykel misali kımıldamadan duruyordu benim öz annem onun ise üvey annesi gökçe ona dik dik bakıyordu.Derinin annesi yosun onun doğumunda ölmüştü ve 2 sene sonra babamız yusuf Gökçeyle evlenmişti ve dünyaya ben gelmiştim
Fazla iyi anlaşmazlardı.
Gökçe aniden "Yesene yemeğini." dedi çemkirerek.
"Tokum ben." dedi derin hemen.
Aniden bir sessizlik oluştu derin, derin bir nefes aldı ve ayağa kalktı yerden çantasını aldı ve kapıya doğru yürüdü
Kapıdan çıkmadan önce bana öyle bir bakış attı ki kalbim uyuştu o an birşey diyemedim sadece arkasından baktım.
Baktım.
Baktım.
Gitmesine izin verdim.
Tabağına baktım ananaslarını yememişti,garipti hemde çok. Ananası herşeyden çok severdi. Benimde iştahım kaçtı ve bende hemen ardından okula gittim ilk iki ders biyolojiydi ve tamamen uyudum. 2. Dersin teneffüsünde kantine gitmek için girişe gittim dolaba yaslanmış kara kara düşünüyordu çok soğuk duruyordu.
Aniden karşıdan hızlı adımlarla Gece geldi.Gece ışılçam, soğuk birisiydi orta boylu ve adı gibi uzun simsiyah saçlara sahipti, yıldız gibi parlıyordu teni ,griye yakın mavi gözleri vardı.
"Sana güvenmiştim derin!"
Dedi hırlayarak dokunsak ağlayacak gibiydi ve telefonda bir şey gösterdi derine o an telefonda ne olduğuna bakmaya çalıştım ama göremedim. Derinin gözleri irileşti anında hemen "G-gece sandığın gibi değil açıklayabili-" derin sözünü tamamlayamadan gece derine güzel bir geçirdi.
Herkes şaşkınlıkla onlara bakıyordu. Eskiden gece ve derin çok yakın arkadaşlardı kimse geceden bu hareketi beklemezdi. Oda yetmezmiş gibi gece ağlamaya başladı, Gece ağlıyordu. Kıyamet geliyor olmalıydı...
Gece hemen saçlarını savurarak hıçkıra hıçkıra gitti, derin şoktaydı mimiksiz bir şekilde gözlerinden nazikçe damlalar akıyordu ve titriyordu.
İlk yere sonra ise bana baktı. O bakışı tanıyordum sabahki attığı bakışla aynıydı sanki yardım et dercesine tam ona doğru gitmek için hazırlanıyordum ki zil çaldı.
Gidemedim.
Gitmedim.
Özür dilerim derin.
*
*
*
Öğle yemeği için yemekhane'ye gittim gözümle derini aradım ama bulamadım. İş git gide garipleşiyordu. Gece ağlıyordu ,Derin ananas yemiyordu.Derin ananası çok severdi yemeden asla duramaz dı.Ama şimdi yemiyordu garipti. Tostumdan bir ısırık daha aldım ve gözlerim dışarıya kaydı. Derin bahçede tek başına oturuyordu.çok boş bakıyordu etrafa aniden Çisem ve arya hızlı hızlı derinin yanına doğru geliyorlardı. Çisem Güven kısa boylu tombul enerjik birisiydi kısa kahküllü siyah saçları vardı.Arya Ertekin uzun boylu oldukça zayıftı ve vejeteryan dı.upuzun kıvırcık kırmızı saçları vardı. Gözleri yeşildi ve uzun kirpikleri vardı.Derin'e siyah deri bir defter verdi çisem derine ufak bir tebessüm yaptı arya yüzüne bile bakmadı ve gittiler. Onlar gittikten sonra derin siyah deftere sarıldı ve ağlamaya başladı bu benim canımı çok yaktı. Çok ağlıyordu.
Bu seferde yanına gitmedim.
Sadece izledim onu.
*
*
*
Okul çıkışı derinin okuldan izin alıp 2 ders önceden çıktığını öğrendim. O kadar çok ağlamıştı ki başı ağrıyor olmalıydı ama o çok güçlü birisiydi, yani biz öyle sanıyorduk...
~~~
Derin okuldan izin alıp iki ders erken çıkmıştı ilk eskiden arkadaşlarıyla buluştukları ağaç ev olan 'şapalakhane'ye gitti etrafı süpürdü, çiçekleri suladı,duvara bir kaç tane resim astı.oradan postaneye gitti ve mor bir kutu bıraktı en son ise kırtasiyeye gitti ve ananas desenli bur kutu aldı ve eve geçti.
Odasını toparladı ananası aldı ve 7 parçaya bölüp bir tabağa koydu alinin ona doğum gününde aldığı beyaz tül elbiseyi giydi saçlarını taradı.Ali Demir uzun boylu ve oldukça kaslıydı havalı bir tipti ve eskiden derinle oldukça iyi anlaşırlardı, sarı parlak saçları burnunda ise piercing vardı.
~~~
Eve gelir gelmez yatağıma uzandım ve boş boş odamı inceledim.sade bir odaydı zaten, gözüm aniden duvardaki kelebek koleksiyonuma kaydı çok güzellerdi.sonra ise onun Yanındaki tabloya kaydı gözüm.Derin çizmişti bu tabloyu bir balık vardı ve balık okyanusta boğuluyordu.
Ölüyordu.
Gidiyordu.
Aniden aklıma derin geldi ve telaşlandım ayağımı popoma vura vura derinin odasına doğru koştum ve kapıyı hafifçe çaldım içeriden ses gelmeyince hemen kafamı içeriye soktum derin yerde oturmuş bana bakıyordu. İçeriye girdim ve bende derinin yanına oturdum bir süre masmavi gözlerini izledim, çok hoşlardı.
Aniden başladı konuşmaya "Sen asla birisini kendinden çok sevme." dedi
"Senide mi?" diye saçma bir karşılık verdim bende.
Gülümsedi.
"Canım çok yanıyor." dedi derin bir nefes alarak.sonra ise devam etti "Kalp bu kan pompalasın diye var, başkaları siksin diye değil."
"İyi ol." dedim telaşla.
"Anlamıyorsun." dedi
"Anlat o zaman."dedim bende.
" Gitmiş olacağım , iyi olacağım. "Dedi ve Bana baktı yine gözlerime 'yardım et' dercesine Keşke ellerinden tutup onu kurtarsaydım hayattan tatlı yalanlar söyleseydim.O bir kuştu, ama kanadı kırık tı iyileşemiyordu. Sadece baktım yine ve kalbime bir sıkıntı geldi telaşlanıp "Neyse ben gidip matematik ödevimi yapayım." dedim o ise sadece bana baktı ayağa kalktım ve hemen kendimi dışarıya attım.
~~~
Saat:6.57
Rüya odadan çıktıktan sonra derin bir süre arkasından baktı, bekledi onu belki gelir kurtarır diye hayata bir şans daha verdi ama hayat çoktan ona bütün kapılarını kapatmıştı.
Ayağa kalktı ve mutlu bir şekilde odasındaki banyoya girdi fıskiyeyi açtı ve beyaz tül elbisesi ile yere oturdu.
Islanıyordu.
Yüzünden aşağı akan su damlası değil gozyaşıydı ama bunu kendisi bile fark etmiyordu.
Kalem setinden çıkan kırmızı çakının jilet yerini eline aldı ve inceledi sonra ise kalbi kan değilde adrenalin pompalamaya başlayınca kendinin hazır olduğunu anladı ve bileklerini kesti.
Ve kan kaybından öldü.
Mutlu bir şekilde öldü.
~~~
Yağmur yağmaya başladı,
Kuş göç etti.
Çok uzaklara gitti
Ebedî mutluluğa...

7 Adımda Ölüm ~Death in Seven Steps~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin