Çakıltaşı Mabedi

ç/m 17

         Sallanan, kırık dolaptan çıkardığım bordo kazağı üzerime geçirdim. Annemin çalışma odasındaki kasada bulunan evrakların çektiğim fotoğraflarını sarp'a göndermiştim incelemesi için.

        Kazağın açık bıraktığı ensemde hissettiğim nefesle titredim." Şimdii sen bana salak mı demiştin?. Hemde katiline?" Diye fısıldadı araz. Arkamı dönüp kibrimi yüzüme yansıtarak," evet." Dedim. Kararlı bir şekilde. İyiymiş anlamında dudaklarını büzüp  kafasını aşağı, yukarı salladı.
sonra ise üzerime yürümeye başladı. Taa ki duvarla onun arasında kalana kadar."hey, hey! N'apıyorsun sen?" Diye çıkıştım. Yüzünü, yüzüme biraz yaklaştırıp," seni sıkıştırıyorum." Diye fısıldadı, aahh küstah!. Ve devam etti" bir sorun mu vardı?" Diye sordu. Dudaklarımı hafif büzerek konuştum." Yok canım ne sorunu? Alt tarafı-" gözlerimi, gözlerine dikip kaşlarımı çattım." BENİ SIKIŞTIRIYORSUN!" diye atarlandım. Gülüp geri çekildi." Teknik olarak ben senin katilinim ve buda demek oluyor ki- devamını sen getirmek ister misin?" Derken gülüyordu. Zaten bildiğim şeyi dile getirdim." Sana aitim" diye fısıldadım. Güldü," güzel." Dedi ve örtüsü bozulmuş olan yatağa oturdu.

  "Gel buraya" diyerek kenara kaydı yatakta. Açtığı boşluğa küçük bedenimi yerleştirdim." Herkesten akıllı olduğunu zanneden, ama herkestende salak olan bir kız varmış" dedi tek solukta. Dikkatimi duvara verdim. Yeniden konuşmaya başlamadan önce derin bir nefes aldı." Zekası pis işlerde üst düzey iken bulamadığı babası için herkesi harcarmış." Durdu. Aynı zamanda bende ayağı kalktım.

Kaşlarım çatık bir şekilde arkam ona dönükken kapıyı izledim." Ve bir gün. Açtığı belasında koyun olacakmış. Son." Odadan yavaş adımlarla çıktım.

Köridordan dönüp hızla sarpın odasına girdim." Gidiyoruz." Dedi kapıdan girmemle birlikte, oda çıkmak için hazırlanıyordu." Nereye?" Diye sordum. Çantasına tıkmaya çalıştığı kağıtları daha hızlı itiştirip, çantanın fermuarını kapattı. Gözlüğünü  gözünde yukarı itip," taşkın diye biri. Annenin evine sürekli gidip gelen adam." Demesi yeterli oldu.

-----------------------------

Çatıdaki yerimi alırken ege'ye  Ne oluyor?  Der gibi bakınca, "kaan da bize katılacak" dedi. Kaan'a doğru dönüp." Görevin ne?" Dedim. Deri eldivenlerini dişleriyle çıkarıp, önüme eğildi. Ne yapıyor diye bakarken, elindeki küçük şeyi ayakkabımın ucuna yerleştirdi. Aniden yere savrulmamla, arazın beni tutması bir olmuştu. Ayak ucumdan başlayıp bacaklarımın bittiğü yere kadar devam eden keskin acı yüzümü buruşturmama yetmiş, elimle ayağıma ulaşıp o şeyi çıkarmamı sağlamıştı.

Birkaç soluklanmadan sonra ayağı kalkıp kaan'ın karşına geçtim. Ne yapacağımı merak ettiği belliydi. Suratına dirseğimi geçirince geriye savruldu. Ege onu tutunca bir tekme de karnına geçirdim. Ensesinden tutup" sakın! Sakın bir daha bana değil zarar vermek, yaklaşmaya bile çalışma!" Diyip ittim kafasını" çünkü bir şekilde bir yolunu bulup seni maâfederim." Dedim.

Ayağı kalkıp dudağını baş parmağıyla sildi." Yeni başlıyoruz desene" diyerek gülümsedi. Dudağından akan kanın eşliğinde.