Çakıltaşı Mabedi

ç/m 19

Ege kafasına dayadığı silahla öylece sami'nin çığlıklarını dinlerken, hemen yanına koştum." Ege yapma kardeşim" diye yalvarırcasına konuştum.

Bana bir saniye bile olsun bakmadı. Sarp'a gözüm kaymıştı, donmuş gibiydi. Kendine nihayet geldiğinde hızla ege'ye koştu.

" yaparsan seni asla affetmem." Diyebildi zorla. Çatallaşmıştı sesi. Ağlıyordu.

Ege, sami'den gözlerini ayırdı ve sarp'a baktı. Nefes alış-verişleri hızlandı. Saniyeler içinde gözleri dolmaya başladı.

Yazardan;

Ege , kafasındaki milyonlarca kötü düşünceyle boğuşurken, çakıl yaklaştı ona hızla." Ege yapma kardeşim." Dediniği duydu ege.

O an her zaman sözünü bir an olsun dinlememezlik etmediği kuzenini umursamadı. Yerde yatan sami'ye odaklandı.

Acaba hissettiği şeyin yarısı kadarını bile hissediyor mudur?

O sırada kendisine yaklaşan birinin yerde çıkardığı hışırtılı sesi dinledi. " yaparsan seni asla affetmem." Sesin geldi yere hızla döndü. Sarp!

O an sarp'ın- kardeşinin- dolu gözleri ve çatallaşan sesinden ziyade bir kardeşini daha kaybetme ihtimalini düşündü. Zor olurdu onun için. Ama aklına geldi ki, işler diğer tarafta farklı işliyordu. Çakıl'ın sesini duydu, "araz bırak! Gitmek istemiyorum." Deyişini.

Araz çakılı götürmek için uğraşıyordu. Çünkü biliyordu ki bunu görmesi onun için kötü olacaktı.

Ege o an ilk kez düşüncelerinden arınıp konuştu;

" sorduğumda demiştin ki çakıl.." tüm sesler kesildi konuşmasıyla ege'nin.

Ege, kurumuş boğazını umursamadan konuşmasına devam etti." 7 kişiyiz demiştin. 8 kişiydik çakıl. Sekiz." Güldü.

"Sanki önceden biliyormuşçasına 7 dedin." O an gözlerini sarp'tan çekip çakıla döndü. " ve biliyor musun? Bazen boğulmak için suya ihtiyacın yoktur. Ölmek için silaha ihtiyacının olmadığı gibi." Der demez elindeki silahı uzak bir yere fırlattı.

Herkesin içindeki o derin korku gitmişti sanki. Rahatlamışlardı biraz. Sarp önce davranarak koştu ege'ye. Ardından çakıl. Sonra yağız dahil herkes sarıldı.

"""""""""""""*"'''''''''''''''''''''''

Siren sesleri duymamızla ayrıldık ege'den." Koşun!" Demem üzerine dağıldık ve koşmaya başladık.

Eylin'i yanıma çekip kendimle götürmeye başladım.

#/##

Uzun bir süre koştuktan sonra gözden kaybolduğumuza emin olduktan sonra, eylin'e döndüm." Naber" dedim sanki az önce bir sürü olay yaşamamış gibi. "İyi" diye yanıtladı.
"Yağız'la nerden tanışıyorsun?" Diye sordum. Açıkçası sırf sormak için sormuştum. Gülerek, " yağız kim?" Dedi. Bende gülmeye başladım.

#####################

Yaklaşık 1 saatin ardından farklı yollar kullanarak eve döndük.

Yıkık ama hâlâ kullanılan binanın en tepesindeyim şuan.

Giderek soğumaya başlayan hava yüzünden fazla kalamayacak gibi olduğum ama aşağı bakınca bir nebze mutlu olduğum yerdeydim.

Araz aşağıda, daha doğrusu karşı binanın kırılmış camına oturmuş sigara içiyordu. İzlenmesi hoş bir manzara.

"Hey!"

Duyduğum sesle hafif sıçradım. Yanımda bir hareketlilik hissettiğimde oraya doğru döndüm.
Kaan.

Son derece rahat ve yavaş hareket ederek yanıma oturdu. Gözlerimi devirdim. "Naber ?" Diye sordu. Gerçekçi olalım merak etmiyor. Cevap vermedim ve araz'ı izlemeye devam ettim.

"Çok sıkıcısın." Dedi kaan. Gülümsedim." Biliyorum" dedim gülümserken.

Ses gelmeyince ona doğru döndüm. Oda araz'ı inceliyordu." Tuhaf biri." Diye sessizce konuştu. "Niye fısıldıyorsun ?" Dedim. "Çünkü; duyarsa hiç iyi olmaz. Benim için yani." Dedi ardından yüzünü garip bir şekile soktu. Sanırım o anı hayal ediyordu.

Birden gülmeye başladı. Tatlı gülüyor. Doğruya doğru.

Araz'ın dikkatini çektiğimizi anladığımda kaan'ın ağzını kapatıp geriye doğru çektim onu.

Araz tek başına kafa dinliyordu ve bizim onu rahatsız etmeye hakkımız yoktu.

Yan yana binanın tabanına düşerken biz güldüm biraz. Kaan'dan ses çıkmayınca endişelendim. Kendimi toparlayıp kaan'a döndüğümde gözünden tek bir damla yaş geldiğini gördüm.

Hava kararıyordu ama yinede o yaş çok parlak bir cisimmiş gibi belirgin hâle geldi.

Kaan'ın yüzünü avuçlarımın içine aldım." Sorun nedir ?"

Şüpheli tavrım devam ediyordu. Ne yani gruba 2 günde dahil olan birini hemen kabul mü edecektim ? Sanmıyorum.

"Bilmiyorum." Diye fısıldadı. " bir yerine birşey olmadı değil mi ?" Sorum üzerine çok düşünmeden cevap verdi," hayır. Hayır iyiyim." Dedi çatallaşmaya başlayan sesiyle.

Ellerimi yüzünden çektim. Yanında oturmaya devam ettim.

Bir süre sonra kaan'ın bana döndüğünü hissettim." Çakıl." Dedi sessizce.

Kafamı ona çevirdim, ne var dercesine baktım. Derin bir nefes aldı. Yüzüne gelen saçlarını geriye doğru attı ve " bana sarılır mısın ?" Diye fısıldadı.