Bölüm 2

1.1K 106 53
                                    

"Vooaahh! Burası cidden çok güzelmiş, Mi Young! İyi ki geldik."

Luhan sanat sokağına geldiklerinde, gözlerinde büyük bir şaşkınlık ve hayranlıkla etrafı incelemeye başlamıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Luhan sanat sokağına geldiklerinde, gözlerinde büyük bir şaşkınlık ve hayranlıkla etrafı incelemeye başlamıştı. Araç trafiğine kapalı olan sokağın zemini, beyaz mermerdi. Başınızı kaldırdığınız anda ise 5-6 metre yukarıda şemsiyelerden oluşturulmuş sahte tavanı görüyordunuz. Şemsiyelerin her biri gökkuşağının yedi renginden oluşuyordu. Yan yana sıralanmış ve insanın içini kıpır kıpır eden bir görüntü oluşturmuştu. Tabii aralardan gökyüzü görünüyordu ama bu şekilde daha hoş duruyordu Luhan göre. Sokağa baktığında neden buraya Sanat Sokağı denildiğini anlamıştı Luhan. Sokak ressamları bir köşede tatlı sohbetler eşliğinde yağlı boya resimler yapıyorlardı. Ayrıca sokak müzisyenleri her yerdeydi. Farklı müzik türleri yankılanıyordu sokakta... Bunun yanında yine yan yana dizilmiş aralıklı tezgahlar vardı. Bazıları bileklik, kolye gibi takılar yapıyor, bazıları fular ve şapka örüyor, bazıları da geçici dövmeler yapıyorlardı. Şaşkınlığı yavaş yavaş kaybolurken yan tarafında gülümseyerek yürüyen kıza baktı Luhan. Onun için kendini kötü hissediyordu. Luhan yüzünden dışlanmış, yalancı damgası yemiş ve arkadaşsız kalmıştı. Sıkıntıyla derin bir nefes almıştı ki önüne birinin atlamasıyla korkarak geri çekildi. Önüne atlayan adama baktı. Tanrı aşkına! O ilk defa böyle bir şey görüyordu. Önünde bir pantomim dansçısı duruyordu. Dudakları 'o' şeklini alırken gözleri de kocaman açılmıştı. Önündeki yüzü fazlaca boyalı, uzun boylu genç adam ellerini beline koyup, gülümseyerek hafifçe Luhan' a doğru eğildi. Yüzleri aynı hizaya gelince Luhan, geri çekilmeyi düşündü fakat fazla yakın olmadıkları için ve sanatçının ne yapacağını merak ederek kendini sakinleştirdi ve geri çekilmedi. Genç adam yüzünü, Luhan' ın yüzüne biraz daha yaklaştırdı. Şu an yüzleri arasında iki karış mesafe vardı. Genç sanatçı gülümseyip elini estetik bir hareketle kaldırıp, yüzünün yanına getirdi. Sırayla -tek tek- bütün parmaklarını kapatıp işaret parmağını yukarıya bakacak şekilde kaldırdı. Luhan merakla, genç adamın ne yapacağına bakıyordu. Sanatçı diğer elini açıp Luhan ile kendi yüzünün arasına koydu. Artık Luhan, genç adamın yüzünü göremiyordu. Sonra genç adam elini aniden indirince Luhan biraz önceki gülümseyen surat ifadesinin yerine ağlamaklı, üzgün bir yüz görmüştü. Şaşkınlıkla izlemeye devam ederken sanatçı, yukarı kaldırdığı işaret parmağını sağa sola, hayır anlamında salladı. Parmağını sallamaya devam ederken diğer elini tekrar yüzlerinin arasına getirdi. Luhan yine genç adamın yüzünü göremiyordu. Yüzleri arasındaki el yine aniden inince biraz önceki üzgün yüz ifadesi yerini, dişlerini göstererek, kocaman gülümseyen mutlu bir ifade almıştı. Ardından sallanan işaret parmağını kapatıp, elini yan çevirdi sanatçı ve bu sefer başparmağını havaya kaldırdı. Luhan ilgiyle izlerken genç adam, surat ifadesini bozmadan geri çekildi ve havadaki elini yine narince aşağı indirdi. Sonra elini kalbine getirip baş ve işaret parmağıyla sanki orada bir şey varmışta sıkışmış gibi suratını buruşturarak geriye çekmeye çalıştı. En sonunda çektiğinde, diğer elini karnına koyup, bacağının birini diğerinin arkasına atarak sahne selamı verdi ve iki parmağıyla yaptığı kalp işaretini, selamını bozmadan ve başını kaldırmadan Luhan' a uzattı. Luhan şimdi anlamıştı, genç sanatçının amacını. Bu yüzü boyalı genç adam ona ilk önce 'asla üzülme, hep gülümse' mesajı vermişti. Şimdi de neşesini yerine getirmek için kalbini hediye ediyordu. İnsanların onları izlediğini alkış sesleriyle fark edip etrafına baktı. Herkes genç sanatçının uzattığı parmak kalp işaretini gösteriyordu bir yandan da. O an da içinden, buradaki tanımadığı insanların, okulunda eskiden arkadaş dediği birçok kişiden daha mükemmel olduğunu geçirdi. Genzi yanmaya başlamıştı. Genç sanatçının parmakları arasına dokunup, sanki kalbi almış kendi iki parmağını kalp yaptı. Sanatçı başını kaldırıp baktığında, önce Luhan' ın elini kendi kalbi üzerine koyup kabul etmesini izledi. Ardından yüzüne baktığında üzüntüyle ayağa kalktı. Eğilip Luhan' ın farkında bile olmadığı yaşları eliyle sildi ve işaret parmaklarıyla Luhan' ın dudak kenarlarına dokunup yukarı doğru çizgiler çizdi. Luhan daha fazla bu genç adamı üzmek istemeyerek gülümsedi. Aynı şekilde genç adam da gülümsedi. Luhan sanatçının karşısında eğilip doğruldu.

Perfect TwoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin