7

1.1K 46 11
                                    

Ben korku ile silaha bakarken Feyzullah kafasına silah dayanmasına rağmen gayet rahattı. Benimki de laf , adam asker Su, alışıktır. Neyse konu bu değil.

Feyzullah'ın arkasından çıkıp " Baba lütfen indir şu silahı." dedim. Babam bana bakmaya bile tenezzül etmeden "Susar mısın Su? Seninle zaten evde konuşacağız bunu." dedi.

Feyzullah hafifçe güldü. "Evet Su sen çekil." Ağlayarak babama "Tamam sen silahı indir. Biz gidip Evde konuşalım."dedim.

Annem babama hafifçe dokunup "Vur şunu !" dedi.

Anneme şokla bakıp " Ne diyon anne ya? dedim. Gülüp " Ay tamam şaka. İndir hayatım sen de şu silahı " dedi. Really Mom ?  Tamam da şaka zamanıydı zaten.

Kapı açıldı ve içeri Ateş ve Yavuz abi girdi . Ateş silahı görünce "hassiktir" gibi bir tepki gösterse de Yavuz abi sakindi.  Ay Feyzullah da sakin ...Bu ne ya insan azıcık telaş yapar ! Ne bileyim, bir feryat figan...

Hoş Bunlar teröristle çatışırken çığlık atmıyor, kurusıkıya mı bağıracaklar? O değil de kurusıkı mıdır bu? Hayır yani babam taramalı bulamayacağına göre öyledir. Ay Su, yine konu kaydı. 2 dakika dur dram var!

"Beyefendi silahı bir indirin, konuşalım. Olmaz böyle. " diyen Yavuz abiye minnetle baktım. Helalsin koçum.

"Konuşacak bir şey yok, ben buraya namus temizlemeye geldim. Ayrıca siz kimsiniz?"

Yavuz abi "Ben Yavuz. Feyzullahın komutanıyım."

Babam silahın kabzasını daha da sıkarken ağlamam şiddetlendi. "Baba lütfen... Lütfen indir şu silahı. Ben çok seviyorum Feyzullah'ı."

Babam ilk kez bana baktı ve gözleri kocaman oldu. "S-su ne oldu sana? Yüzün, gözün...  Her yerim mosmor yavrum." Sonra birden kaşları çatıldı ve hiddetlendi "Bu it mi yaptı kızım? Çekinme anlat."

Gözyaşlarım durmazken Feyzullaha baktım. Gerilmişti biraz.

"Baba beni verdiğin adam yaptı bunları. Kaçırdı beni, onu istemeyince de dövdü. Bir haftadır hastanedeyim, hala yaralarım geçmedi. Beni oradan Feyzullah kurtardı. Hayatını tehlikeye atarak üstelik..."

Tamam, biraz abarttım. Kabul. Adam asker, Baran onun için çıtır çerez falan ama ne yapayım? İkna etmem lazım.

Babam tek kaşını kaldırıp tereddütle sordu " Bu mu kurtardı seni?"

" Bu mu ?"

O ana kadar konuşmayıp babama delici bakışlar atan Feyzullahtan çıkmıştı bu ses.

Annem Feyzullahı duymazdan gelip " Vedat, hayatım... Bak kızın hayatını da kurtarmış. Tamam çocuk azıcık alık. Saf salak bir şey ama kızımız sevmiş ne yapalım" dedi.

Feyzullah hayretle kahkaha atıp " Saf salak? Boncuğum Sen Annenle babanı beni nasıl anlattın öyle?" Dedi.

Ateş feyzullaha mırıldandı "Kes lan sesini! Belanı sikeceğim o olacak ..."  Ben ağlayarak yalvardım "Baba lütfen, ne olur dur ya!"

Babam gözyaşlarıma bakıp sıkıntıyla üfledi. "Hanım söyle şu kızına mavi gözleri boncuk boncuk ağlıyor, kıyamıyorum. " Bana bakarak " kızım ağlama. Değer mi şuna?" dedi.

Feyzullah tam ağzını açacaktı ki Yavuz abinin bakışlarını görünce rahatsızca kıpırdanıp sustu. Sözü Yavuz abi aldı "beyefendi şu falan olmuyor ama." dedi.

Babam bu sefer Yavuz ağabeye bakarak konuştu " Bak sen aklı başında bir adama benziyorsun. Sen söyle ne yapayım? Kızımı kaçıran adamdan hesap sormayayım mı?"

AŞKINA DIVANE -FEYSU-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin