10

988 41 23
                                    

HATIRLATMA

Sabah telefonunun melodisiyle uyandım. Uykulu bir şekilde ekrana baktım, Bahar arıyordu..

"Efendim bahar?"

"Günaydın, uyandırdım mı?"

"Önemli değil ya zaten saat geç olmuş."

"Su benim sana bir şey söylemem lazım ama sakin ol."

"N-ne? Ne söylemen lazım? Bahar birine bir şey mi oldu?"

"Su, Feyzullah... Feyzullah vurulmuş!"

Ne???

10.BÖLÜM

Koşarak hastaneye girip danışmadan Feyzullahın oda numarasını öğrendim ve asansörü bekleyemeden merdivenden çıktım. Kapıda Eylem vardı.

Nefes nefese "nasıl? Yaşıyor mu? Eylem bir şey söyle nasıl Feyzullah? " diye bağırdım.  Allahım biz küsmüştük bir de. Rabbim sen benden al ona ver.

"Su."

"Efendim?"

"Nefes al "

Derin bir nefes alıp cevap bekledim. "Ameliyattan çıkmadı daha. Birazdan çıkar ama sen ağlama sakin ol. Hadi kuşum. "  Ağladığımın farkında değildim. Hoş olsa da bir şey değişmezdi , o benim kalbimdi.

"Etrafta kimse yok, diğerleri Nerede? "

"Bahçedeler, gelirler şimdi ."

Bir koltuğa çöküp beklemeye başladım. Bir yandan da dua okuyordum. Çok geçmeden tim içeri girdi. Mücahit Abi beni görüp "yenge sen de mi buradaydın?  Ne zaman geldin?" Diye sordu.

Soduğu soruyu takmadan "nasıl vuruldu ?" Dedim. Mücahit Abi bana sıkıntıyla  baktı.

"Yeng-"

"NASIL VURULDU?"

"Operasyonda çatışma çıktı, orda vuruldu. "

Açıklamayı Yavuz abi yapmıştı. Titrek bir ses ve dolu gözlerimle Yavuz abiye bakarak sordum  " Neresinden vuruldu? "

"Karnından."

Boğazımdan bir hıçkırık kaçtı ve Mücahit Abi gelip sarıldı. Göğsünde ağlamaya başladım (yaşasın Mücahit Su kardeşliğii) Eylem ise yanımda omzumu sıvazlıyordu. "Abi ya ölürse ?"

Mücahit Abi bana kızgınca bakıp "benim kardeşim güçlüdür, hiçbir şey olmaz ona. Aslan gibidir o. Ama eğer olursa da vatan sağolsun diyeceğiz.  Tamam mı kardeşim? "Dedi.

Tamam anlamında kafamı salladım ve gözyaşlarımı sildim. 20 dakika kadar sonra doktor çıktı. Hepimiz ayağa fırlayıp doktorun yanına gittik.

Merakla doktora bakınca "merak etmeyin ameliyat çok iyi geçti hastamız birazdan uyanır." Diyerek açıklama ihtiyacında bulundu. Sevinç gözyaşlarım akarken önce Eyleme sonra da Mücahit Abiye sarıldım.

"Görebilir miyiz peki?"dedi Yavuz Abi. 

"Hastayı yormamak şartıyla tabi ki. Ama sterilize olmak şart. Şuradaki kıyafetleri giyerseniz sevinirim."

Gerisini dinlemeden koşarak kıyafetlere -önlük- yöneldim.  Hızla giyinip Feyzullahın odasına girdim , uyanmıştı bile. Beni görünce gözleri kocaman açıldı ve "Boncuğum?" Dedi

Gözümden bir damla yaş aktı,  boynuna atladım. O da sarılabileceği kadar sarılıp kafasını boynuma gömdü ve kokumu için çekti.

Sonra kafasını yavaşça boynumdan kaldırdı ama ben hala hıçkırarak ağlıyordum. Saçlarımı okşayıp beni sakinleştirmeye çalıştı.

AŞKINA DIVANE -FEYSU-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin