BUZ ADAM

°•2•°

Hatırlatma:

" Buzlar da erir BUZ ADAM "

❄❄❄

Söylediğimden sonra tek kelime etmemişti. Bi 15 dakika daha oturup bişey demeden çekip gitti. Kapalı bi kutuydu. Ve ben kilidi bulmakda kararlıyım.

Taehyung ile okula geldik. Müdürden sınıfımı öğrendik. İkinci defa şansım yaver gitti. Çünkü Tae ile aynı sınıftayız. Cam kenarı üçüncğ sıraya geçtim. Tae de yanıma oturdu hemen. Okula geldiğimizden beri fazla sessizleşmişti. Bi şey vardı kesin ve ben bunu çözmeden rahat etmem. Lonet olası merak duygum çünkü. İlk ders matematikti. Matematikten nefret ettiğimi söylemişmiydim. Söylemedim mi? Matematikten nefret ediyorum. İlk dersin sonunda bitmesiyle kantine indik. İkimizde tost aldık ve masaya geçtik.

" neyin var Tae okula geldiğimizden beri huzursuzsun. "
" yok bişey Kookie sen naptın sabah uyandığımda yatakta değildin. "
" Yoongi ile koynuştum. Sonuçta o kurtarmasaydı kötü şeyler olabilirdi. "
" evet kurtardı ama bu onun iyi biri olduğunu göstermez Kook. Seni kurtarmış olsada o kötü biri. Onun da Namjoon ve Jiminden farkı yok. Uzak durmalısın. Yemediği bok yok. "
" haklısın ama değişebilir. Kimse doğuştan kötü değildir Tae. Sadece bazılarımız şanssızız. O kötü olmaya zorlanmış sadece. "
" evet kimse kötü doğmaz ama kötü olmayı biz seçeriz Kook. Kötü olmayı o seçti. "
" çünkü seçmeye zorlandı. "

İstemsizce sesimi yükseltmiştim. Niye bu kadar savunuyodum ki. O da seni savundu dedi içimdeki ses. Haklıydı. O da beni savunmuştu. Ve bu da bende onu savunma iç güdüsü oluşturuyodu.

" kendini kandırıyosun Kook kimse istemediği bişeyi yapmaz. Böyle olmayı o istedi. "

Tam yine cevap vericektim ki Yoongi nin bizi dinlediğini gördüm. Benim ona baktığımı görünce kantinden çıktı.

" ben tuvalete gidiyorum Tae. "

Hemen kalkıp kantinin çıkışına ilerledim. Tabiki de tuvalete değil Yoongi nin peşine gidiyorum. Etrafa baka baka ilerliyodum. En son okuldan çıktığını gördüğümde koşmaya başladım. Yetişmem gerekiyodu.

" Yoongi "
Bağırdığımda bana döndü ve durdu. Bende hemen koşarak yanıma gittim.
" Nereye gidiyorsun "
" senin gelemeyeceğin bir yere küçük tavşan. "
" neden benim gelemeyeceğim bir yermiş? Banane ben de gelicem işte. "
" uzatma küçük tavşan senin için uygun bir yer değil. "
" gelicem dedim Yoongi. "
" Yoongi mi? Senden büyük olduğumu biliyosun dimi küçük tavşancık. "
" her neyse sonuç olarak bende geliyorum. "
" yanlış yapıyosun küçük tavşan çok yanlış yapıyosun. Benden uzak durman lazım anladın mı? Beni dinlemiyosan arkadaşını dinle. "
Sonlara doğru sesi yükselmişti. Belli ki konuşmamız onu sinirlendirmiş. Ama önemli değil. Çünkü benim pes etmeye hiç niyetim yok. O anahtarı bulucam.
" birinin sözleriyle hayatımı yönlendirmiyorum YOONGİ. Ve sen ne dersen de gelicem diyosam gelicem. "
" ahhhh niye hep beni bulmak zorunda ki. Gel başımın belası gel. Sende gel tamam mı? Ben niye kimseye derdimi anlatamıyorum ki. "

Gel demesiyle gülümseyip peşinden yürümeye başladım. Saçmalamayın tabiki başımın belası demesine gülümsemiyorum. Yaklaşık 15 dakika yürüdük. O önde yürüyodu. Ben ise küçük cocuğun babasını takip etmesi gibi arkasından onu takip ediyodum. Sonunda bi barın önünde durdu. Tabelada " GAY BAR " Yazıyodu. Cidden gay bar mı? Tamam bara geleceğimizi tahmin etmiştim ama gay bar... Hayır bu aklıma bile gelmemişti. Ve Yoongi şu kısa zaman da beni yine şaşırtmıştı. Tam arkasından giricekken iki izbandut kolumdan tuttu.

" burasının senin için uygun bi yer olduğunu sanmıyorum velet. Bi sokak arkada sana uygun kafeler var. "
Cidden niye herkes bana velet diyo ki? Namjoon da dün akşam bana velet demişti.
" ben velet değilimmm. Ayrıca kafeye gitmek isteseydim buraya gelmezdim. "
Cidden yürek de yemedim. Hangi akılla 2 metre adama bağırıyorum ki ben. Beni hızla yere fırlattı. Ahhh benim güzel popom iki gündür çekmediği eziyet kalmadı. Hadi tamam velet diyosunuz da popomdan ne istiyosunuz be vicdonsızlar.
" bidaha seni buranın yakınında bile görmicem velet. Defol şimdi. "
Göz yaşlarımı zor tutuyodum. Hem canım şekşi popom acıdığı hemde bu kadar güçsüz olduğum için. Dolu gözlerle adamlara bakıyodum hala. Adam gitmediğimi görünce üstüme gelmeye başladı. Tam bana yaklaşmıştı ki Yoongi hızla önüne geçti. Sonunda beni hatırlayabildi beyefendi.

" sen hangi cesaretle benim yanımdaki birine böyle davranabilirsin. "
Dün Namjoon a kükrediği gibi bu sefer adama kükremişti. Adam hızla bir iki adım geri atıp sinirle bana baktı. Bende piçce sırıttım. Dil çıkarmamak için kendimi zor tuttum demicem çünkü tutmadım. Dil çıkardığımı görünce yüzü iyice gerildi. Ters orantı olarak benim yüzümdeki sırıtış ise büyümüştü.

" üzgünüm Yoongi bey sizinle olduğunu bilmiyodum. Tekrar özğr dilerim. "
Cidden adam 2 metre ve benden daha kısa olan Yoongi den korkuyo mu? Cidden şuan ciddi bir ortam olmasa karşımdaki manzaraya abartısız 1 saat gülerdim. Ama şimdi sırası değil. Ama daha sonra kesin gülücem. Yoongi adamdan bana dönünce hemen mağdur ifademi takındım. Neee tabiki bnde az değilim. Yoongi hemen yanıma gelip beni kolumdan tuttu ve yerden kaldırdı. Kaldırırken de arkasından ayrıldığım için söylenmeyi de unutmuyodu. İçeriye ilerlerken Yoongi son kez adama sinirlice baktı. Ben ise tekrar adama dil çıkarmıştım. İçeri girdiğimizde Yoongi hala kolumdan tutmuş beni sürüklüyodu. Garsona bi yeri işaret edip o yöne benimle birlikte ilerlemeye başladı. Sanırım VIP dedikleri bölüme gelmiştik. Kendisi oturup beni de yanına oturttu. Etrafı süzdüğümde bir tane bile kadın yoktu. İç sesim gerizakalı gay barda kadın ne gezsin diyince iç sesime hak verdim. Kimin eli kimin cebinde belli değildi. Bazıları sadece öpüşüyo bazıları tişörtlerini çıkarmış resmen ön sevişme gerçekleştiriyo bazıları ise birbirine dayayarak dans ediyordu. Düzgün duran tek bir kişi yok yani. Hatta barmenler bile arada birbirini öpüp işlerine devam ediyordu. Girerken Yoongi nin işaret verdiği barmen elinde tepsiyle yanımıza geldi. Tepsiyi masaya bırakıp Yoongi ye döndü.
Yüzüne piçimsi gülümsemesini yerleştirdi.

" bir tane mi yollayalım yoksa daha fazla mı istersiniz Yoongi bey. Gerçi sizin bir taneyle yetindiğiniz görmedim. " Yoongi de yüzüne piçimsi gülümsemesini yayaak cevap verdi.
" haklısın 2 tane gönder. Vermen gerekeni de verirsin. Nasıl içmeyi sevdiğimi biliyosun. " barmen gülümsemesini genişleterek lafa salladı ve gitti. O gidince ben de Yoongi ye döndüm.
" neyden bahsediyorsun 2 tane göndereceği şey ne? Ne içiceksin içkin zaten burda. "
" çok soru soruyosun tavşancık. Görürsün birazdan. Ve sana niye gelme dediğimi de anlamış olursun. Ve şimdiden uyarıyorum sakın içki içmeye ve geldiklerinde beni rahatsız etmeye kalkma. " tam cevap vericektim ki iki tane taş yanımıza geldi. Pardon ben yanımıza mı dedim? Yoongi nin yanına demek istemiştim. Yoongi nin yanına oturup biri direk dudaklarına yapıştı. Yoongi de hemen boynunu kavrayarak karşılık vermeye başladı. Diğeri ise cebinden içi hap dolu küçük bi poşet çıkarıp dilinin ucuna hapı koydu ve Yoongi yi kendine çevirip dilini Yoongi nin ağzına sokup hapı ona yolladı. Bu hareketi Yoongi de gülümseme oluşturdu ve daha sert öpmeye başladı. Diğerinin eli ise hiç uygun yerlerde değildi. Daha fazla dayanamayacağımı anlayınca önüme döndüm. Cidden bu neyin acısıydı? Ve niye o çocukların yerinde ben olmak istiyodum. Sinirle gözümü kapatıp açtım ve açtığımda önğmde duran şişe ve bardağa uzandım. İlk başta bardağın çeyreğini doldurdum. Sonuçta ilk defa içki içiyorum. Fakat beynim bulanmaya başladıkça hoşuma gitmeye başladı. Ve kendimi kaybetmeye başladım. Başta çeyreğini doldururken şimdi nerdeyse tamamını doldurup içiyodum. Başım iyice dönerken tuvalete gitmek için yerimden kalktım. Baita tökezlesem de dengemi sağlayabilmiştim. Tuvaleti direk buldum. Ama bulmaz olsaydım. İçerde yapmadıklarını tuvalette yapıyolardı. Hemen kendimi dışarı attım. Yüzüm sarhoş olduğum için zaten kırmızı iken gördüklerimle daha çok kızardı. Tam tekrar yüricekken biri kolumdan tutup duvara itti. Yaklaşık 1.90 boylarında yapılı biriydi. Bişey demeden boynuma öpücükler bırakmaya başladığında sonunda bişeyler yapmayı akıl edebildim. İtmeye çalışıyodum fakat bi gram etkilenmiyodu bile. Yoongi yokluğumu bile fark etmezdi. Şimdi sıçmıştım işte.

***

Up uzun bi bölüm oldu. Kota koymicam fakat lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Siçose.