4.Bölüm

130 15 2
                                    

Kendimi toparlayıp ayağa kalktım ve Zeynep'i karşıladım. Daha ne için geldiğini bilmiyordum ama gelişi beni çok mutlu etmişti. Asistanıma kahve söyleyip Zeynep'le konuşmaya başladık.

Onları bir araya getiren aslında Murat'ın davası değildi. Kaderdi... Hayat onları küçük yaşlarından beri hep bir araya getiriyordu ama Zeynep ve Murat aslında bunun hiç farkında değillerdi...

'' Demek sen Nefise hanım'ın kardeşisin?'' Çok şaşırmıştı bu duruma Murat.. Zeynep'e karşı adını koyamadığı bişey vardı içinde... Belki de yıllardır korktuğu hiss artık tüm kalbini ele geçirmişti.

Bi süre konuştukdan sonra Muratla ortak karar'a varmıştık. Çok tuhaf ilk defa bi müvekkilimle bu kadar iyi anlaşıyordum. Ve itiraf etmeliyim ilk defa bu kadar neşeli toplantı geçiriyordum.

'' 8 Mart'a kadar biter mi?'' Murat'ın sorusu Zeynep'i düşündürmüştü.. Neden 8 Mart?

Bu soruyu kafamda düşünüp dururken Murat'tan yanıt gecikmedi

'' 8 Mart senin günün , o yüzden çalışmanı istemiyorum..''

Allah'ım öldürücek bu adam beni! Ben hayatımda hiç 8 Mart kutlamadım ki? Hep annem ve ablama çiçek alıp onların bayramını kutladıktan sonra ofise geçip çalıştım.

''Ben 8 Mart'ta da çalışıyorum''

Şaşırmıştım.. Bi kadın özel gününde neden çalışır ki? Merakıma yenik düştüm ve sordum "Neden?"
Yüzünden anladığım kadarıyla anlatmak istemedi. Ben de lafı geçiştirip " O zaman halledelim yarından başlayarak" dedim.
Neden geçiştirdi ki şimdi? Kafamda bu soru dönüp dolaşa dursun ben işimi halledip Muratın yanından ayrıldım. Gerçi hiç gitmek istemiyordum ama..
"En kısa sürede görüşürüz" dedi arkamdan Murat. "Keşke" dese de kalbim "Görüşürüz" dedim ve kapıyı kapadım.
       * * *
    7 Mart
   Adam o kadar geldi yardım etti. Aslında 1 tabak kek yapıp götürsem fena olmaz diye düşünmüşdüm. Ama kafe bu gün o kadar yoğundu ki mecburen yarın yapıcaktım. Neyse ki Zeynep bugün işini erken bitirdi geldi. O kafeyle uğraşırken ben de Muzaffer beyin kekini yapmak için mutfağa kapandım.
   "Yarın son gün. 9 mart ve Muratla bütün ilişkim kesilecek" Ne kısa sürdü bu dava diye az kalsın dert yanıyordum.
     Muzafferin nasıl bi kek sevdiğini bilmiyorum ama ben meyveli sevdiğim için öyle yapmıştım. Umarım beğenir. Üzerimi değişip hazırlandıktan sonra kafeyi Zeynep'e emanet ettim ve Muzafferi görmek için hastahaneye gittim. Hastahaneye vardığımda Muzaffer beyin ameliyatına girmişti. Açık söylemek gerekirse onu o karizmatikliğiyle elinde neşterle düşünemedim. Olacaksan git başka meslek edin kendine yazık o karizmana dimi?! Kafamda delirmişcesine kendimle konuşurken hemşirenin diklemesiyle irkildim.
"Muzaffer bey ameliyatdan çıktı odasında şu an" dediği an keki kaptığım gibi Muzafferin odasına doğru yol aldım. Kapıyı çaldıktan sonra "gel" dediğini duydum ve kapıyı açtım.
"Nefise?" Çok şaşkındım. Nefiseyi hiç beklemiyordum ama çok güzel bi sürpriz olmuştu bana. Kendimi kaybetmeden hemen içeri davet ettim ve iki kahve söyleyip sohbete başladık.
"Geçen gün bana pastada yardım etmişdin ya? Ben de teşekkür için sana kek yaptım. Umarım beğenirsin" utangaç tavırlarıyla Muzafferi kendine daha da bağlıyordu Nefise. "Ya gerçekten hiç gerek yoktu Nefise niye zahmet ettin" teşekkürünü de ettikten sonra Muzaffer poşeti açtı ve kekden bir dilim alıp yemeye başladı. Herşey yolundaydı. Ta ki Muzaffer kek'in meyveli olduğunu anlayana kadar. Hiç haz etmezdi meyveli kek'den ama Nefise o kadar uğraşmıştı yapmak için. Onu kırmadı bayılmış gibi yaparak sevmese de yemişti meyveli keki.
    "Kahve de bittiğine göre ben artık kalkayım" deyip ayaklandım ama hiç gitmek istemiyordum. "Lütfen biraz daha kal" dedi Muzaffer ama Nefise "Zeynep yalnız kaldı kafede kusura bakma gitmem gerek" dedi ve çıktı Muzafferin odasından. O akşam Muzaffer hayatı boyunca sevmediği meyveli kek'i akşam yemeği bile yemeden iştahla yemeye başladı. Her diliminde Nefiseyle sohbetlerini hatırlayan Muzaffer son anda aklına gelen bişeyle duraksadı. "Yarın 8 Mart".  Muzaffer şimdi telaş içinde Nefiseye ne alacağını düşünmeye başladı. Telaşlıydı çünkü hayatında şimdiye kadar hiç bir kadına hediye almamıştı. Hatta 8 Mart'ta bile. "Tabağına kek yapıp 8 Mart kadınlar günün kutlu olsun diyecek halin yok herhalde Muzaffer " diye düşünüp durdu.
       * * *
"Yarın çalışacak mısın?" Telefonuna gelen mesajla okuduğu kitaba ara verdi Zeynep. Mesaj Murattandı ve yüzündeki gülümsemeden bu çok belliydi. "İş beklemez" kısa ve öz yanıtını verdikten sonra kitap okumaya devam etti Zeynep.
   Sabah olmuşdu artık. Zeynep her yıl olduğu gibi bu yıl da erkenden kalktı annesine ve ablasına çiçek aldı onlara müthiş bir kahvaltı hazırladıktan sonra ofise geçti. Odasına girdiğinde masasında duran çiçeği görünce şaşırdı Zeynep. Masaya yaklaştı ve çiçeğin üzerindeki notu alıp okumaya başladı. "Bu sende geleneksel mi yoksa özel bir nedeni mi var bilmiyorum. Ama her kadın gibi bu gün senin de bayramın. 8 Mart dünya kadınlar günün kutlu olsun Zeynep Akyüz. Sevgilerle Murat Ateş" şaşkınlığıyla birlikte gülümsemesine de neden olmuştu bu çiçek. "Günaydın Avukat hanım" Muratın odaya girip seslenmesiyle daldığı durumdan ayrıldı Zeynep. "Günaydın Mimar bey" alaycı tavırlarıyla karşılık verdi.
"Beğendin mi?"
"Çok. Teşekkür ederim 😊 "
Murat Zeynepin sürprizini beğenmesine sevinmişti ama neden bugün de çalıştığını hala anlamış değildi ve tekrar bu soruyu sormaya çekiniyordu.
"Geçen bana sordun ya neden çalışıyorsun diye?" Murat "evet neden"  dermiş gibi bakışlarını Zeynepe yöneltdi. "Benim her yıl çalışmamın sebebi aslında kadınlar. 10 Mart'ta bir davam var. Nazan Karasu. Kocasından şiddet gördüğü için boşanma davası açmış. Ve ben dün de müsait değildim öbür günde diğer gün de. Yarın senin davana bakıcam ertesi gün Nazan hanımın davası olacak. Ve ben bugün tatil yapmak yerine o kadın için umut olmak istiyorum"  - dedi Zeynep. Hayranlıkla izliyordu Murat Zeynepi. Bir kadın nasıl bu kadar mükemmel olur diye düşünmeye başladı.
"Sen çok özel bi kadınsın" dedi Murat. Zeynep Muratın dediğine karşılık sadece onun yanağına masum bi öpücük kondurarak teşekkür etti.
       * * *
  Muzaffer elinde çiçekle kafeye geldi. Sonunda Nefiseye ne alacağına karar vermişti galiba. Nefise Muzafferi kapıda görünce sevindiğini belli etmeden hemen yanına gitti
"Merhaba Nefise. Bu çiçekler senin için. 8 Mart dünya Kadınlar günün kutlu olsun" Nefise gerçekten böyle bişey beklemiyordu. Ne diyeceğini bilmedi teşekkür ederek yetindi sadece. Muzaffer masaya geçti. Nefise ise vazo alıp çiçekleri yerleştirecekdi. Gürültü sesini duyduktan sonra Muzaffer hemen sağına döndü ve vazonun yere düştüğünü gördü. Hemen fırlayıp Nefisenin yanına gitti ve cam parçası batmış elini avuçlarının arasına alıp ceketinin mendilini çıkararak kanamaya tampon yaptı. "Acıyor mu?" Muzafferin sorusuna yüzünü turşutarak "biraz" dedi Nefise. Muzaffer hemen Nefiseyi ayağa kaldırdı ve yarası için bişeyler yapması gerekiyordu. Ama ayağa kalktığında Nefise ile burun-buruna gelmeleri Muzaffere herşeyi unutturmuşdu. Gözlerini birbirinden alamayan ikili cam kırıklıklarına rağmen mutlulardı. Ve bilmedikleri bişey vardı ki ZeyMur için de NefMuz için de hayat ve aşk daha yeni başlıyordu.

Aşk'ın kokusu♥️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin