lie to me, pt.1

iii

17.09.2017

Bugün benim için çok güzel bir gündü.

Dersimiz spordu ve ben bahçede, her zaman yaptığım gibi bankta oturmuş kendi aralarında eğlenen insanları; sıkılarak ve tek başıma oturarak izliyordum.

Sonra birden bahçede sınıf arkadaşların görünmeye başladı.

Kalbim atış hızını az da olsa arttırırken birkaç kişinin arasında, o güzel yüzünle sen göründün.

İşte o an, kalbim durdu.

Hafif hafif esen rüzgar saçlarını oynattı, gözlerinin üzerine düşürdüğü sıra, rahatsız olmaman için onları yüzünden çekmeyi istedim.

Benim dilediğim fakat yapamadığımı sen yapıp, gözlerini birkaç defa kırpıştırıp, o güzel narin saçlarını yüzünden hızla çektiğinde; nefesim düzeninden tamamen çıkmıştı.

Ben gördüklerimin etkisindeyken hâlâ, şansıma tam karşımdaki duvarın dibine oturdun. Artık seni rahatça izleyebilirdim.

Kafanı yavaşça geriye yatırarak duvara yasladın. Çaprazında kalan sahada, benim sınıf arkadaşlarım ile senin sınıf arkadaşlarının basketbol atışmasını izledin.

Ben ise sonuna kadar, bir kere bile başka bir yere bakmadan sadece seni izledim.

Bir süre sonra maç seni de sıkmış olacaktı ki gözlerini yumdun ve birkaç dakika boyunca öyle durdun.

Sen gözlerini yumduğun an, yanına gelip seni öpmeyi istedim.

Fakat sen, ben seni öptüğümde gözlerini açmayacaktın ve beni, yani seni öpen kişiyi de görmeyecektin.

Ama öpemedim.

Seni öpebilmeyi o kadar çok isterdim ki Kim Taehyung...

Fakat sen bunu asla öğrenemeyeceksin.

Ne kötü.