25.09.2017
Hey, nasılsın TaeTae? Uh, umarım iyisindir. İyi ol.
Fakat beni sorma, sakın sorma.
Çünkü ben iyi değilim. Bunu önceden de demiştim ama gerçekten iyi değilim, hem de hiç iyi değilim.
Bugün tahlillerimin sonuçları geldi.
Gelmeseydi keşke.
Hücrelerim beni kandırıyor.
Her gün, lanet hücrelerim, beni kendimden nefret ettirmeye zorluyor.
Hücrelerimden nefret ediyorum.
Kanserim.
Doktor bana tedavisi olduğunu söyledi, her ne kadar olumlu sonuç vermeme ihtimalinin yüksek olduğunu bastıra bastıra söylese de, çok zorlu bir tedaviymiş.
Kabul etmedim.
Maddi sıkıntılarımdan çok manevi sıkıntılarım yüzünden.
Acı çekmek istemiyorum.
Saçma sapan bir sürü ilaçlar alıp, günlerimi hastane odalarında geçirerek, acı çekmek istemiyorum.
Ben seni istiyorum Taehyung.
Sana sarılmayı, saçlarını okşayıp, o güzel kokunu içime doldurmayı ve taşırmayı istiyorum.
Seninle olmayı istiyorum, dudaklarımı senin dudaklarına bastırıp sonsuza kadar seni öpebilmeyi istiyorum.
Ama biliyorum. Olmayacak, olamaz.
Doktor ile konuşmamız üzerinden birkaç saat geçmesine rağmen içimde hâlâ en ufak bir acı, bir üzüntü yok. Kendime acımıyorum, üzülmüyorum.
Sadece korkuyorum.
Seni bir daha görememekten, çok ama çok korkuyorum Taehyung.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lie to me, pt.1
Short Story"Dünyamı yerle bir ediyorsun Taehyung ve ben buna bayılıyorum." park jimin's love | 080318.200518