O sene bitmek bilmiyordu. kuduz bir köpek gibi,kendi kuyruğunu ısırmıştı. Hafta ve aylar iki misli uzamışlardı.
Uğur kintutmaz'ın durduğu yerden, tabut havada süzülür gibi görünüyordu. Güneş soldan içeri giriyor ve ışık, taş bir bankın üstündeki tabutu havalandırıyordu. Güneşten bir dikdörtgen vardı sadece, başka bir şey görmüyordu.
Ölüm ilahileri ona kadar ulaşıyor ama o dudaklarını kımıldatmıyordu. Etrafında bir sessizlik çemberi oluşmuştu. Söz konusu olan acayiplik değildi. Üzüntü de değildi, en azından ilk sırada değildi. Başka bir histi bu; yalnızlıkla ve hayata tutunan parmaklar pes ettiğinde ortaya çıkan boşlukla bağlantılı bir duygu.
Kandan gelen sıcaklık yok oldu, diye düşündü. Artık kullanılmaz hale gelmiş bir dönüş yolu gibi.
Diğerleriyle aynı zamanda ayağa kalkıp camiden günışığına çıktı ve tabutu mezara kadar takip etti. Toprak, tahtanın üzerini örttü. İşte bitmişti. Bir an hareketsiz kalarak kış güneşini yüzünde hissetti ılık suya batırılmış bir el gibiydi.Sokakları yavaş yavaş kat ederek batıya, feribot iskelesine doğru ilerledi. Savaş bir insanın bedeninde son bulmuş, o huzura kavuşmuştu artık. Tüm bunlar tarih olmuştu ve ben büyük bir üzüntü duymaya başlıyordum. Uzun bir süre hiç ama hiçbir şey yapamamak ve geleceğin patikalarındaki yabani otları yolmak isterdim. Alçak gökyüzüne doğru utangaç bir tebessüm gönderdi.
Gemiye binip araba güvertesine çıktı. Güvereteye çıkan arabalar siyah bir karla kaplıydılar. Cehennemi andıran bir gürültü çıkarıyorlardı. Sol kulağını kapadı. Güneş hala orada, denizin üstünde ve belirgindi ama fazla takati kalmamıştı. Tabut toprağa verilirken deri eldivenlerini çıkarmış olan uğur, onları tekrar giydi. Hava her zamankinden soğuktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ceset Torbası
Mystery / ThrillerIspartalı bir genç Paris'teki bir pansiyon odasında öldürülür. Benzer bir cinayet ingiltere'de işlenir. İki olay bir birinden bağımsız gibi görünse'de işleniş biçimlerindeki benzerlik dikkat çekicidir. Başkomiser Tolga Arslan katili bulmak için Par...