|| 12.

64 10 0
                                    


Yoongi ile bir süre konuşmayıp sadece manzarayı izlemiş ve kahvelerimizi bitirmiştik. Söylemek istediğim bir çok şey vardı ama bir türlü söyleyemiyordum.

Aradan geçen uzun bir sessizliğin ardından daha fazla dayanamayıp manzarayı izleyen Yoongi'ye döndüm. Onunda bana dönmesiyle konuşmaya başladım.

"Her şey bir anda o kadar hızlı oldu ki. Ne söylemeliyim, ne yapmalıyım bilmiyorum. Bu günleri nerdeyse 2 yıldır hayal ediyorum. Ve şu an o hayallerimin gerçek olması benim için büyük bir mucize." Dedim gülümseyerek.

Yoongi'nin de gülümsemesi ile konuşmaya devam ettim.

"Seni gerçekten çok seviyorum. Ben hiç bir zaman tam olarak hissettiklerini kolaylıkla dile getiren biri olamamışımdır. Bu yüzden şu ana kadar tam olarak sana hislerimi düzgün bir şekilde söyleyemedim." Diye mırıldandım esen rüzgarla yüzüme gelen saçlarımı kulağımın arkasına iterken.

"Geçmişte güzel şeyler yaşamadım. Ne güzel bir ailem ,ne güzel anılarım var. Daha da kötüsü hapisten çıkıp ,beni öldürmeyi hedefleyen bir eski sevgilim var.

Kirli bir bedenim var. Ben dış görünüşüm kadar iyi bir insan değilim Yoongi. Geçmişim ,ne fiziğim kadar iyi ne yüzüm kadar kusursuz.

Eğer beni bu yaşadıklarımla kabul etmezsen ,anlarım seni. Eğer hala birlikte olursak bir sürü hayrandan geçmişim yüzünden kötü yorum alıcaz. Bunlar bir süre sonra sana ağır gelicek. Sonrasında eğer beni bırakıcaksan...şimdiden bitirelim. " diye mırıldandım gözlerimden yaşlar akarken. Bu cümleleri söylemek benim için o kadar zordu ki. Bitmesini istemiyordum. Bitmemesi için her şeyimi verirdim.

Yoongi bana biraz daha yaklaştı. Esen rüzgar ile dağılan saçlarım eşliğinde parmaklarını uzatıp üşüyen yanaklarımdaki kuruyan yaşları öperek sildi.

Parmakları tenime sert bir baskı uygulamasada, dokunduğu yerler karıncalanıyordu. Gözlerini bir saniye bile benden ayırmıyordu. Baş parmağı yanağımın üzerinde gezinirken ,yüzüme çarpan ılık nefesi tenimi kızıl bir renge boyadı.

"Seni seviyorum Yu Na. 2 yılı ikimizde birbirimizi severek geçirdik. Şimdiyse artık birlikteyiz. Bana tam olarak hislerini söylemeni istemiyorum. Çünkü bunu yapamayacağını biliyorum. Seni tanıyorum Yu Na. Üzüldüğünde ne yapacağını ,kızgınken ne yapacağını, birine hislerini söylemek isteyip bir türlü söyleyemediğini.

Seni senden daha çok tanıyorum Yu Na. Ben seni her halinle seviyorum. Geçmişinin iyi olmaması ,iyi bir aileye sahip olmaman ,seni öldürmek isteyen eski sevgilinin olması, kirli bir bedeninin olması seni sevmekten vazgeçiceğim anlamına gelmez.

İnsanların söylediklerini umursamadan yaşıycaz. Artık tek değilsin Yu Na. Artık yanında ben varım. Lütfen..lütfen artık ağlama. Gözlerimden akan yaşlar sadece mutluluktan olsun. Seni seviyorum Yu Na. Sana aşığım." Diye mırıldandı Yoongi bir yandan yüzümdeki eliyle yüzümü okşarken.

Alnımı alnına yaslayıp nefesimi verip "Sana aşığım." Diye fısıldadım. Alnımı alnına yasladığımda, nefeslerimiz birbirine karışmaya başladı. Yakınlığımız etkisiyle gözlerimi kapattım ,kirpiklerimiz birbirine kenetlenmiş bir şekildeydi.

Yoongi'nin an geçmeden yumuşak ve kadifemsi dudakları yavaş, kızgın bir demir gibi yanan dudaklarıma kapandı. Acıtmaktan korkarcasına nazik ,özlemini haykırırcasına tutkuluydu öpüşü.

Alt dudağımı dudaklarının arasına hapsedince, yüzünde ki elimi ensesine kaydırdım. Bir elimi saçlarına çıkarıp diğer elimi kalbinin üzerine koydum. Yanağımda ki ellerinden bir tanesini bel kıvrımıma kaydırdı ve beni kendine doğru yaklaştırdı. Ensesinde dolanan ellerim saçları ile oynamaya başlamıştım.

Headliner || MYGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin