Headliner || MYG

|| 14.

He Ran'ın dolu gözlerini görmem ile sıkıca ona sarıldım.

İnanamıyordum. O, buradaydı.

"Burda olduğuna inanamıyorum." Diye mırıldandım başımı göğüsüne daha çok yaslarken.

"Özür dilerim, Yu Na. Be-ben gerçekten çok özür dilerim." He Ran'ın hıçkırıkları ile ardı ardına sıraladığı cümleleri duymam ile gözümden akan yaşlara engel olamamıştım.

He Ran'ın sakinleşmesi için saçlarını okşayıp yatıştırıcı birkaç cümle söyledim. O ise sadece özür dileyip duruyordu.

Kızların yardımı ile He Ran'ı koltuklardan bir tanesine oturtmuştuk.

"Kızlar ben hemen su alıp geliyorum." Diye mırıldandım ve üyelerin yanına gittim.

Hepsinin nefes nefese su içtiklerini gördüğümde derin bir nefes aldım. Her seferinde nasıl onları su içerken yakalıyordum??

Masada duran açılmamış pet şişeyi görünce masay doğru ilerledim. O sırada beni gören Hoseok ağzında ki su ile bir şeyler dedi.

Fakat benim anlamadığımı anlayıp suyu yuttu ve "Koridorda gördüğüm He Ran mıydı?" Diye sordu merakla.

Derin bir nefes aldım ve "Evet, oydu." Diye mırıldandım.

"He Ran kim?" Namjoon'un sorusuyla ona döndüm.

"Eski grup üyesi." Diye mırıldandım ve dolu bir şişeyi alıp odadan çıkarken "Sonra konuşuruz." Diye mırıldandım.

•••

Kızlarla He Ran'ı sakinleştirmiştik. Kızlar bizi yanlız bırakmak için odadan çıkmışlardı. Şimdi ise sessiz bir şekilde oturuyorduk.

"İyisin dimi?" Diye mırıldandım.

"Ben iyiym Yu Na. Asıl sen iyi misin?" Dedi He Ran ellerimi ellerinin arasına alırken. "Yaptığım şey çok yanlışdı. Senin duygularını düşünmeden böyle davranmam yanlıştı. Ben gerçekten özür dilerim."

"Hayır, hayır önemli değil. Ben iyiyim." Diye mırıldandım gülümsemeye çalışarak.

"İyi değilsin Yu Na. Hala o günki acılar içinde. Bu kadar zor bir şeyi tek başına atlatmak kolay değil. Senin yanında olmalıydım." Diye mırıldandı saçlarımı bir abla edasıyla okşarken. "Daha çok küçüksün. Ama çok güçlüsün. Şu an mutlu olman beni o kadar sevindirdi ki."

"Ben güçlü değilim. Güçlü olsaydım bana her katilsin dediklerinde ağlamazdım. Güçlü olsaydım 4 yıl içinde kendimi toplar, insan arasına karışabilirdim. Güçlü olsaydım 4 yıl içinde şarkı söyleyebilir, dans edebilirdim. Ama ben hiç birini yapmadım, yapamadım. Ben güçlü değilim." Diye mırıldandım sessizce akan göz yaşlarımın eşliğinde.

"Hiç bir zaman duygularını kolayca ifade eden biri olmadın. Ama şu an o 4 yılda ne kadar acı çektiğini, zorlandığını anlayabiliyorum. Hepimiz aynı acıyı çektik ama sen aramızdan en etkilenendin. Biz bunu farkına varamadık ve seni tek bıraktık. Çok, çok özür dilerim." Diye mırıldandı He Ran göz yaşlarımı silip bana sarılırken.

Birkaç dakika birbirimize bir şey demeden sadece sarıldık. Fakat He Ran'ın telefonunun çalmasımı ile acilen gitmesi gerekmişti.

Onun gitmesi ile duygu selinin ortasında, tek başıma kala kalmıştım.

Neye ağladığımı bilmeden ağlayarak içimdeki acıyı boşalttım.

•••

Yoongi ile nerdeyse 2 ay belki de 3 aydır görüşemiyorduk. O ,yeni albümün son hazırlıklarını yapmak için kendini nerdeyse sütüdyosuna kilitlemişti.